Single Pages

World of Warcraft Lore Türkçe Çeviri

World of Warcraft Lore Türkçe Çevirileri

Kaynaklar, amatör ve özensiz çeviriler wow-turk (ölü site) - wow-tr (ölü site) ve Wowpedia sitelerindeki benim de aralarında bulunduğum World of Warcraft Gönüllülerine aittir.

Bildiğiniz üzere, bu tip oyunların fan/hayran siteleri ve forumları, amatör olarak hayatlarını sürdürdüklerinden dolayı, günü gelince bu sitelere erişim imkanları patlıyor ve tüm içerik yok oluyor. Nihayetinde, tüm fanların emek verdiği tüm kaynaklar heba oluyor. Bu nedenle, aşağıdaki içerikleri kendim için saklıyorum. Zaman zaman Warcraft Lore içeriğini, zaman çizelgesine uygun bir şekilde düzenleyip, güncelliyorum. 

Blizzard'ın zırt pırt Warcraft Lore'u değiştirmesi sizleri yanıltmasın, hikayenin orijinali (Warcraft I Warcraft II ve Warcraft III) okumak için tıklayın. Blizzard'ın resmi sitesinden alınan kaynaklar kullanılmıştır.


Son Güncelleme : 12 Mart 2020
Şaşırmadığımız üzre wow-turk websitesi de nihayete ermiş bulunmakta. 
World of Warcraft Chronicle Volume 2 ve Volume 3 yayınlanalı epey oldu ve esas hikaye tekrardan değişti. Bu retcon (retroactive continuity) olarak bilinen, hikayeyi mahvetme operasyonu yüzünden, 1995 yılından beri takip ettiğimiz hikaye iyice çorba oldu. 

Bunu dışında, Wowpedia kaynak sitesi resimlerin URL kaynaklarını değiştirdiği ve dış linkleri blokladığı için aşağıda bulunan mevcut resimler ne yazık ki kurbağa oldu. Güncellemek epey zor gözüküyor.


Güncelleme : 24 Kasım 2016
World of Warcraft: Chronicle Volume 1 Kitabı
Titanlar'ın varlık kökenleri ve amaçlarını aydınlığa kavuşturmasına rağmen Warcraft I, II ve III savaşlarının temeli hemen hemen korunmuş durumdadır. Aşağıdaki metinler, World of Warcraft: Chronicle Volume 2 kitabı gelene kadar geçerliliğini korumaktadır.


İlk Savaş (Warcraft I)

Warcraft : Orcs & Humans (Artwork GOG.com)



İlk Savaş (Warcraft I)

Orcların Güruhu vs Azeroth Krallığı


Öncelikle, tüm bildiklerinizi unutun. Bilhassa, World of Warcraft oyuncularının, lore olarak bildiğimiz hikayenin orijinali hakkında pek fikirleri yok. Blizzard, evreni yıllar içinde genişlettikçe, eski detaylar gözden kaçıyor. Bu nedenle tüm detaylarıyla, alıntı olarak yaptığım çeviriler ile arşivi genişletiyorum.


1994 yılına gidiyoruz Warcraft: Orcs & Humans (Warcraft I)

Bu savaş 2002 yılından sonra Warcraft III: Reign of Chaos manual betiklerinden sonra First War yani İlk Savaş olarak tanımlanacak.

Warcraft : Orcs and Humans - Warcraft I
https://sefasahin.blogspot.com/

  • Tüm karakterler ölümlü karakterlerdir. Olağanüstü Titan yok, Old God, God ya da Demi-God, Dragon Aspect ifadeleri geçmiyor. Yalnızca Orc Irkı ve İnsan Irkları
  • Orc'lar başka bir boyuttan ya da başka gezegenden gelerek Azeroth'un "Stormwind" bölgesini işgal ediyorlar.
  • Orc Irkı: vahşi, yabani ve gaddar olarak tanımlanıyor. Şeytani güçler tarafından yozlaşma gibi bir durum yok. 
  • Azeroth, en başta krallık olarak ifade edilmesine rağmen, sonradan gezegen olarak düzenlendi.
  • Draenor'un ya da başka bir dünya gezegen ve boyut adı kesinlikle geçmiyor. 
  • Oyunda Dünya ve binalar gayet basit idi.
  • Savaş, İnsanlara karşı Orclar şeklindedir. Alliance vs Horde diye bir ibare yok.
  • Troll, Elf, Gnom, Dwarf ya da başka bir ırk yok. Sadece ve sadece Orc ve İnsan ırkları mevcut.
  • Çoğu karakter henüz daha orijinal özelliklerini ve geçmişlerini taşımıyor. Canon bir durum yok.
  • Rahipler(Cleric) sınıfı mevcut, fakat hikayede hiçbir Paladin olmamasıyla beraber Kutsal Işık(Holy Light) ve kutsal kitap ibareleri ve güçleri geçmiyor. 
  • Kutsal bir karakter ve ilişiği olan bir karakter yok. Şeytanlar ve Melekler vb ruhani karakter ve ibareler de yok
https://sefasahin.blogspot.com/
Warcraft : Orcs & Humans bu temel bilgiler ışığında sonlanıyor.


Warcraft I 

Birinci Savaşın Galibi / Kazanan Taraf: Orclar

İlk Savaş, evvela Gul'dan kendi öncülüğündeki kuvvetlerin dağıtılmasından sonra, manipüle edebileceği bir Şavaş Şefi (Warchief) seçmesiyle devam eder. Draenor'un Orc Klanları, Gaddar Blackhand Liderliğinde ve Azeroth'un Sir Anduin Lothar liderliğindeki İnsan ırkı arasında yaşanmıştır. Savaşın sonunda, Azeroth'un İnsan Krallığı Stormwind, tamamen yok olmuştur. Hayatta kalanlar, Lordaeron'a sığınmıştır.


Horde'un öncül saldırıları, insanlar tarafından dağıtılsa da, ikincil teşebbüslerde Orcların gücünde değişimler meydan gelmiş ve savaş kazanılmıştır. Olayların akabinde, 2.Savaş gerçekleşmiş, İnsanlar kaybettikleri Krallıklarını geri almak için mücadele vermiştir


Genel
Stormwind, insanları refah ve huzur içinde pek çok yıl yaşamıştır. Bu huzurlu dönem, Medivh'in Dark Titan Sargeras tarafından ele geçirilişiyle sona etmiştir. Boyutlar arası kapı olarak bilinen Dark Portalın(Kara Kapı) açılmasıyla, Kil'jaeden tarafından yozlaştıran Orcların oluşturduğu Horde, Portaldan geçerek insanları soykırıma tabi tutmuştur. Orclar kendilerine duydukları aşırı güvenle ilk önce Stormwind Keep saldırmış ve yenilmişlerdir. Bu saldırı 1.Savaşın başlangıcı olarak kabul edilir.


Komutan / Kumandanlar
Alliance : Kral Adamant Wrynn III, Kral Llane Wrynn, Anduin Lothar

Horde : Warchief Blackhand the Destroyer, Ogrim Doomhammer, Gul'dan the Warlock, Chogall, Kilrogg

Birlikler

Azeroth Kralığı
Northshire Clericleri
At Kardeşliği Şövalyeleri
Orcların Horde'u
Gölge Konseyi, Blackrock Klanı
Bleeding Hollow(kanayan oyuk) Klanı,
Twilight Hammer(Alacakaranlığın) Çekici Klanı


First War  - 1. Savaş - Orcların Azeroth'u İstilası

Ner'zhul (Warchief of Draenor) 
Bütün Orc Klanlarının kabul ettiği tek Lider) 

İstilanın öncesinde yaşananlar

    Horde öncesi Orc Klanlarının ilk belkide bir araya getirip ve yöneten ilk Orc Şaman Ner'zhul, Sargeras'ın kumandanı ve sol kolu Kil'Jaeden tarafından kandırılmasıyla, olaylar gelişir. Kil'jaeden, Draenei'lerin komplolar yaptığını ve Orcları yok edeceğini söyler. Ner'zhul 'un ölen eşi Rulka'nın ruhu görünümünde gelen Kil'jaeden, Ner'zhul güvenini bu şekilde kolaylıkla kazanmıştır.(eşinin gerçek ruhu Oshu'gun'un içindedir - bazen Ner'zhul gerçekten eşinin ruhuyla konuşmaktadır).

Birkaç ay sonra kendini, "Yüce Varlık Kil'jaeden" olarak tanıtır. Draenei'lerin hainliği hakkında bilgilendirir. Ner'zhul'un halkını kurtarması için şeçildiğinden bahseder. Ataların ruhlarıyla iletişimi kesilen Ner'zhul'un kafası karışmaya başlar.



    Ner'zhul, "atalarının emrini yerine getiriyorum" düşüncesiyle Orcları toparlar ve Draenei yerleşim yerlerine saldırıya geçer. Draeneiların deri rengi, elbiselerini gördükçe kafası karışır. Çünkü Kil'jaeden, bu Draeneilara çok benzemektedir. Yanıt aramak için Oshu'gun(Ruhların dağı) ile iletişime geçer. Atalarının onu bir canavar gibi karşılamaları sonucunda şok olur. Karısının ruhu, ona "Kil'jaeden tarafından kandırıldığını" söyler.

Ner'zhul sonunda Kil'jaeden 'ın  ihanetini fark eder ve Orcları, bu iblisin pençelerinden kurtarmaya karar verir. Ama güç delisi çırağı Gul'dan, Kil'jaeden'i uyarır. Bunun üzerine Orc kabilelerinin başı Gul'dan olur. Ner'zhul güçleri alınmış bir şekilde, orkların kana susamışlığını ve Warlock büyülerinin sonuçlarını görmek zorunda bırakılır. Gölge konseyini durdurmak için güçsüzdür.


Gul'dan


Gul'dan, Ner'zhul tamamen güçsüz olduğunu sanarak rahat hareket eder. Eski Hocasının, Gölge Konseyinin bütün dokümanlarına bakmasına ses çıkarmaz. Ner'zhul, Kil'jaede'nn tüm Orc Klanlarını Mannoroth'un kanıyla besleyeceğini öğrenir. Ner'zhul kaybolan pozisyonu nedeniyle, Gul'dan 'ın sahte tavırlarına kimseyi inandıramayacaktır, fakat istisnai olarak bir kişi vardır

Ner'zhul'un tavsiyesini, Frostwolf Klanından Durotan dinler ve kanı içmez. Durotan ve Draka, Ner'zhul eylemlerinden haberdar olan tek çifttir ve bu sır onlarla birlikte ebediyete intikal etmiştir. Bugün, Azeroth'un en büyük düşmanı olarak bilinen Ner'zhul(Lich King)'in, Orc Irkını tamami bir yıkımın eşinden kurtardığını, kimseler bilmemektedir..

Burning Legionun Lordu, Orclara, Draeneiler'a karşı savaşmak için karşılığında İblis Pit Lord Mannoroth'un kanını içme teklifi götürecektir. Blood Curse(Kan Laneti) etkisi altına olan Orcların agresiflik düzeyi bir hayli artmakla beraber, ruhsal yapıları da bozulacaktır. Bir zamanları onurlu ve barışçıl kabileleri gitmiş, yerine komşuları Draenei'lara kan kusturan, vahşi Orclar gelmiştir. Draenei katliamları, Orcları tek bayrak altında toplayabilimiştir.

Kan Lanetiyle Draeneilar soykırıma tabi tutulur. Savaşacak düşman kalmaz. Bu Gul'dan için sorunların başlaması anlamına gelir. Kabileler birbirine girer, Gul'dan eğer yeni bir düşman bulamazlarsa orkların kendini yok edeceğini anlar. Bu olaylardan sonra, Gul'dan yozlaşmış çok güçlü bir büyücü olan Medivh'le irtibata geçer. Medivh, Sargerasın etkisi altındadır. Medivh, Orclara Azeroth'u istila etmenin yolunu açar.

Medivh'in ve Gölge Konseyinin çabalarıyla Dark Portal yaratılır. Azeroth ve Draenor arasında bağlantı kurulur. Draenor tarafı - Hellfire Yarımadası & Azeroth tarafı Blasted Lands'tedir.

Portal yeterince genişlediğinde, Orkların devasa orduları geçitten geçer. Bur orduda buluınan Orkların tek zayıf bağlarla bağlı olan müttefiki Ogrelardır. Ve 1.savaş başlar.


Birinci Savaş Başlıyor

Kilrogg Deadeye

Gölge Konseyinin tüm uyarılarına rağmen, Orclar başlangıçta ufak bir direnişle karşılaşırlar ve Kana susamışlığın etkisiyle, zayıf düşmanlarının üstlerine giderler. Çok sağlam bir şekilde korunan Stormwind Kalesine gerçekleştirilen saldırıyı Cho'gall ve Kilrogg Deadeye yönetir.




Cho'gall

Kalabalık sayıları Azeroth'un askerlerinin kalkandan oluşmuş duvarıyla boy ölçüşemez. Atın Kardeşliği şövalyeleri Orc güçlerinin kanatlarına taarruza geçerler. Daha önce atlarla hiç karşılaşmayan Orclar dağılır ve kaçmaya çalışırlar. Şövalyelerin insafsız takipleri sonucu yakalanırlar. İlk savaşta Orclar büyük bir darbe yemiştir ve çok azı Draenor'a geri kaçabilmiştir.


Savaş Şefi Blackhand the Destroyer
(Warchief of the Horde)

Bu yenilgiden sonra, Horde, Saygıdeğer ve Büyük taktik ustası Warchief Blackhand the Destroyer'ın altında toplanmıştır. Egoistik ve güç açlığıyla yanıp tutuşan Blackhand, Guldan ve Gölge Konseyi için manipüle etmesi kolay bir hedefdir. Yeni savaşşefinin liderliğinde Orclar, Azeroth'a yenilenmiş bir şekilde girer, Stormwind'in kapılarına dayanırlar.

Nihai saldırı gerçekleşmeden önce, Gul'dan, Sargeras'ın Türbesinin tam yerini öğrenebilmek amacıyla Medivh'in zihnine girmeye çalışır ve bu sırda Medivh komaya girer. Lord Anduin Lothar'ın Medivh'i kesmesi üzerine komadan çıkar.

Bu sırada Blackhand'in sağ kolu ve Generali Orgim Doomhammer, Blackhand'i öldürür ve Orkların yeni savaşşefi olur. Orgrim, Gölge Konseyinin de saltanatını sona erdirir, tüm warlockları hain ilan eder ve birçoğunu öldürür.

Doomhammer, Orc Kabilelerini Stormwind Kalesine saldırtır. Şehir, Horde'un bütün gücüyle saldırması karşısında dayanmakta güçlük çeker.


 King Llane Wrynn Suikastı





Orcların düzenlediği bu 2. Saldırıda Kral Llane Wrynn, Yarı-Orc Garona Halfocen tarafından suikast'e uğrar. Bu suikast, aynı zamanda Stormwind'in düşüşünde göstergesi olmuştur. Azeroth'un insan kralığı nerdeyse tamamıyle yok edilmiştir. Tahtın varisi genç Prens Varian Wrynn, Anduin Lothar'la birlikte Kuzey Krallığına sığınacak bir yer bulması için götürülür. Prens Varian, bu nedenle, Kral Terenas Menethil'e ölene dek sadık kalır. Kralın oğlu Arthas'la tanışır ve iki prens kısa zamanda, iki iyi arkadaş olurlar.

2. Savaş İnsanların kaybedilen toprakları için geri dönmesiyle başlayacaktır. Anduin Lothar tetiktedir.


Kronoloji
  • Orclar Horde çatısı altında birleşir ve  Draenor gezegenini ele geçirir.
  • Orc klanları kendi arasında savaşmaya başlar.
  • Büyücü çocuk Medivh doğar.
  • King Adamant Wrynn III ve Lady Varia'nın oğulları Prens Llane dünyaya gelir.
  • Medivh komaya girer, babası ölür.
  • Medivh baygınken, Gul'dan'a Azeroth'u ve kaynaklarını gösteren, imge yollar.
  • Medivh 6 yıl sonra komadan çıkar, aynı gün Llane Azeroth'un prensi olur.
  • Warlocklar, Dark Portal üstüne çalışmaya başlarlar, elde ettikleri bilgiler üzerine, Horde'u yeniden toparlar.
  • Dark Portal açılır, Horde, Azeroth'u istilaya başlar.
  • Başlarda savaş Horde için iyi gitmez, kolay bir zafer beklenmektedir. İlk saldırıdan çok az Orc kurtulur.
  • Kaos dönemi ilk savaşla başlar, Kral Adamant'ın ölümüyle son bulur.
  • Bu beklenmeyen hezimet Horde'u rezil eder. Klanlar birbirlerini suçlarlar, kaos yaşanır.
  • Gul'dan, Savaşşefi Blackhand'i kendi kuklası olarak kullanır, acımasız bir diktatör gibi hareket eder. Yeni Savaşşefi Klanları toparlar ve yeni saldırıya hazırlar. Orclar, Black Morass'ın yakınındaki insan yerleşim yerine çöker.
  • Medivh, Gul'dan a yeni bir imge yollar. Sargerasın Türbesi ve içerdiği güçü göstererek, alay eder.
  • Orclar, köylere, kasabalara girmekte, önüne geleni öldürmekte ve her şeyi yağmalamaktadır. Büyük Hamlet köyü ve Sunnyglade yok edilir.
  • Lord Anduin Lothar, Medvhin ihanetini farkeder, Khadgar ve birliklerle Kulesine giderek Medivh öldürülür. Sargerasın ruhu kaçar.
  • Türbenin yeri için, Medivh'in zihnini kurcalamaya çalışan Gul'dan, büyücünün ölümüne kadar komaya girer.Gölge konseyini ve Blackhand'i çaresiz bırakır.
  • Blackhand'in yakın arkadaşı ve dostu, Ogrim Doomhammer. Gul'danla olan işbirliği yüzünden Blackhand'i keser ve yeni Warchief olur.
  • Northshire, Goldshire, Moonbrook yokedilir.
  • Stormwind Keep, Horde'un kudreti önünde dayanamaz ve düşer. Gul'danın suikastçıları Kral Llane öldürür. (yarı ork Garona tarafından)
  • Frostwolf Klanın şefi Durotan ve eşi Draka ,Doomhammera Gul'danın ihanetini söylemek üzere giderken, Gul'danın orkları tarafından öldürülür. Suikastçılar Duratan'ın bebek Oğlunu ölüme terk eder. Kumandan Aedelas Blackmoore tarafından bulunan bebek orka köle anlamına gelen Thrall ismi verilir.
  • Ogrim Doomhammer'ın ajanları Garona'yı yakalar ve işkence eder; ızdırab içinde Gölge Konseyinin yerini söyler.
  • Gul'danın warlockları kesilir, Gölge konseyi dağıtılır. Gul'dan komadan uyanır ve merhamet dilenir. Doomhammer horde'un büyücülere olan ihtiyacını bildiğinden, merhamet eder.
  • Lord Anduin Lothar Azeroth Kralığının kaybedildiğini kabullenir. Lordaeron'a doğru birliklerini ve halkını çeker.
  • Warlocklar Portal üzerinde deney yapmaya devam ederler.

# Birinci Savaş Warcraft I 'in sonu

# İkinci Savaşın Warcraft II 'nin Başlangıcı



İkinci Savaş (Warcraft II)



1995 yılına gidiyoruz Warcraft II: Tides of Darkness (Warcraft II) 
Gelecekte İkinci Savaş olarak bilinecek bu hikayenin, oyunda ve orijinal manual betiklerde geçen olayları aşağıda sıralanmıştır.

  • Orclar I. Savaşı kazandı ve tüm dünyayı işgal etmeye başladılar. 
  • Azeroth Krallığı Stormwind olarak geçmeye başladı ve istiladan kurtulanlar Lordearon Krallığına sığındı.
  • Orclar vs İnsanlar başlığı Horde vs Alliance olarak lanse edildi.
  • Orclar tamamen kötü niyetli olarak bilindi
  • Yeni ırklar ortaya çıktı : Elfler, Dwarflar, Gnomelar, Troller, Goblinler ve Ogrelar
  • Tüm bu ırklar şu an bildiğimizden çok farklıydı
  • Elf ırkı Lord of the Rings / Yüzünlerin Efendisi'ndeki gibi şekilde tasvir edildi.
  • Elfler : çok eski bilge bir ırk olmakla beraber, antik büyü özellikleriyle birlikte doğa dostu canlılardır. Kendini beğenmiş ve diğer ırklardan izole bir yaşamları yoktur.
  • Oyundaki Elfler sadece Elf olarak biliniyor. High Elfler gibi ayrı bir sınıfları yok.
  • Troller sadece balta fırlatan yaratıklar olarak görülüyor. Wich Doctor ya da farklı bir sınıf yok. Troll kültürü ya da tarihi de mevcut değil.
  • Alexstraza ise the Dragon Queen olarak lanse ediliyor fakat farklı Dragon Flight grupları yok. Yalnızca Alextraza.
  • Draenei ırkı, Orcların tarihinde soykırıma uğrayan bir ırk şeklinde kısaca bahsediliyor.
  • Paladinler ilk defa ortaya çıkıyor fakat halen Kutsal Işık(Holy Light) ile bir bağları yok. 






1996 yılında genişleme paketi olarak Warcraft II: Beyond the Dark Portal ile tanıştık.
Oyunda geçen ve orijinal betiklerde geçen olaylar aşağıdadır.

  • Deathwing, "The Black Dragon" olarak ilk defa ortaya çıktı. Fakat ayrı bir dragonflight olarak lanse edilmedi.
  • Dragon Aspect ve Titanlarla ilgili bir bir tarih ve bilgi olmadı.
  • Deathwing, oyunda öldürüldü fakat sonradan yenildi/geriçekildi olarak ilan edildi.
  • Bir çok efsane karakterler ilk defa karşımıza çıktı. Gul'dan, Sire Uther Lightbringer, Cho'gall, Zul'jin,  Khadgar, Alieria, Danath, Turalyon, Grom Hellscream, Kargath Bladefist, Kurdran Wildhammer, Dentarg, Teron Gorefiend ve Ner'zhul.
  • Ner'zhul 'un Dark Portalları açması sonucu, Draenor olarak bilinen gezegen artık Outland olarak bilindi.


Alliance of Lordaeron (Lordaeron'un İttifakı) vs Eski Horde (Güruh)




Kazanan: Alliance (İttifak)

İkinci savaş, yeni kurulan Alliance of Lordaeron ve Eski Horde arasında meydana gelmiştir.
2. Savaş aynı zamanda sık sık" Dark Portalın Ötesinde" diyede adlandırılır.


Savaş öncesi toprakların dağılımı

-Kırmızı Horde
-Mavi Alliance
-Sarı Tarafsız




Komutanlar

Alliance 

* Kral Terenas Menethil II
* Krallık Naibi Lord Sir Anduin Lothar
* Büyük Amiral Daelin Proudmoore
* Sir Uther the Lightbringer
* The Kirin Tor
* Lord Thoras Trollbane
* Lord Genn Greymane
* Lord Aiden Perenolde
* General Turalyon
* Lord Khadgar
* Ranger(kolcu) General Sylvanas Windrunner
* Ranger yüzbaşı Alleria Windrunner
* Yüzbaşı Danath Trollbane
* Thane Kurdran Wildhammer
* Kral Magni Bronzebeard
* Kral Anasterian Sunstrider

Horde

* Warchief Orgrim Doomhammer
* Gul'dan†
* Rend and Maim Blackhand
* Kilrogg Deadeye
* Cho'gall the Ogre-Mage
* Shaman Zuluhed the Whacked
* Zul'jin
* Lord Aiden Perenolde
* Teron Gorefiend

Birinci Savaşı izleyen olaylar sonunda, Stormwind'den hayatta kalanlar, Anduin Lothar tarafından, Büyük Denizin kuzey toprakları olan Lordaeron  Krallığına getirilmiştir. Teranas II Menethil'den yardım talep edilmiştir. Anduin Lotharın çoşkulu ve içten konuşmasından etkilenen Kral, acilen olağanüstü savaş konseyinin, Orc tehdidine karşı toplanmasını emreder. Bu sıralarda, Orcların Horde'u, Stormwind şehrini ve çevresini yağmalamakla meşguldürler ve Yakıcı  Steplerin güneyine kadar tüm insan yerleşkelerini yıkmışlardır.

1.Savaş ve 2.Savaş arası dönemde, iki tarafında büyük ölçüde yenilenmeye hazırlandığı ve yeni bir askeri harekat için hazırlık yaptığı dönemdir.

İttifaklar kuruluyor



Lordaeron'un İttifakı

Kral Terenas II, politik kabiliyetleri sayesinde, Gilneas, Stormgarde, Dalaran, Alterac ve Kul Tiras halklarının desteğini arkasına alır. Ayrıca Ironforge'un Bronzebeard'ları olan cüceleri, Aerie Peakdeki Wildhammer cücelerinin, ve Gnomereganın Gnome'larınıda yanına çekmeyi başarır. Bu birlikteliğe Quel'thalas'ın High Elfleri katılınca, Lordaeron ittifakı tamamlanır. Alliance of Lordaeron bu çabalar sayesinde kurulmuştur ve Anduin Lothar Lordaeron ittifakının yüksek kumandanı olması kararlaştırılır.


Deathknightlar(Ölüm Süvarileri) Horde'a katılıyor.

Yeni savaşşefi Doomhammer ise boş durmaz. Trollerin, Ogreların, potansiyel kârı göz ardı edemeyen girişimci Goblinlerde katılım gösterir. Goblinler  makinist ve tüccarlarıyla destek verirler. Demon soul(iblis ruhu) kullanımı ile Kırmızı Ejderha Alexstrasza ve Ejderhalarının kuvvetine sahip olunur. Stranglethorn Vale'daki troller ile Horde'un ilişkisi belirsizdir, 2.savaş katılmayarak ayrı durdukları aşikardır. Koma'dan uyanan Gul'dan ise Doomhammer'a Death Knight yaratmaya söz verir ve ilk ölüm şövalyesini yaratır. Eski Horde böylece kurulmuştur.


Alexstrasza




Horde'un Saldırısı

Stormwind'in düşüşünün 6.yılında, Horde kuzey birliklerini, Alliance'ın üzerine salar. Eş zamanlı olarak 2 ana koldan saldırı başlar.

İlk kol, Blackrock  Dağlarından hareket ederek, Cücelerin üzerine Khaz Modana gönderilir.

2.kol ise Stormwind'in harabelerinden, denizden başlatılır, gemiler kuzeydeki adalar Zul'dara, Tol Barad ve Crestfall'ı alarak buraları ana deniz üssü haline getirilir. Bu noktalardan, Horde piyade birlikleri yaya olarak Westland sahilleri, Arathi Highlands ve en önemlisi Lordaeron'un güney sahillerine doğru harekete geçer. Güney gözetleme kule ve mevzileri, Southshore, Tarren Mill ve Hillsbrad saldırıya uğrar. Horde, büyük çapta askerleri Lordaeron bu yönde sürmektedir. Alterac Halkının sağladığı harita ve gizli rotalarla işleri iyice kolaylaşır.



Bundan kısa bir süre sonra, Zul'jin ve şampiyonları, Horde'un öncül kuvvetleri Tarren Mill yakınındaki Makeshift zindanları da trollerin esir olduğu haberini duymuşlardır. Duydukları havadisleri Doomhammer'a ulaştırırlar. Doomhammer hemen kurtarılmaları emrini verir. Zul'jin, Doomhammer'a olan vefa borcunu ödemek için, Horde'a katılır. Ayrıca Zul'jinin halkının düzlükleri ve vadileri Lordaeron'un elindedir ve bunlar Horde'un eline geçebilir. Atalarının kadim  toprakları, ezeli düşmanları High Elflerin elinden almak için fırsat ellerine geçmiştir.



Koyu kırmızı-Horde'un geri çekilişi
Açık Kırmızı-Horde'un saldırıları
Koyu Mavi-Alliance karşı taaruzu


Horde piyadeleri Loch Modan ezer geçer, cüceleri ve Gnome'ları Ironforge şehrine çekilmeye zorlar, cüceler ve Gnomelar şehrin kapılarını dış tehditlere kapatır ve mühürler ama kendileri de içeriye hapis olur. Bleeding Hollow Klanı,kudretli cüce şehrine bir kaç kez saldırsa da,bir sonuç alamaz.Cücelerin ve Gnomeların Alliance'la bağlantısı kesilmiştir. Hava desteği sayesinde kurtulmuşlardır. Loch Modanın kuvvetlerinin ezilmesinden. Horde, kuzeye doğru daha büyük bir güçle ilerler, Wetlands, Dun Algaz, Dun Modr ve Grim Batol alınarak, Horde kalelerine dönüştürülür. Horde piyade birlikleri için Grim Batol  ana üs olur. Ayrıca burası ele geçirilmiş Kırmızı ejderhalar için kuluçkahaneye dönüştürülür. Thandol Span, 2.savaşın merkezi savaş meydanı haline gelmiştir. 2 tarafın üstünlüğü zaman zaman değişkenlik göstermiştir.

Horde'un buradaki ezici üstünlüğünün arkasında Deathwing'in katkıları vardır. Tüm yaşayan şeylere nefretle bakan Deathwing, Gaddar Horde'a az da olsa yakınlık duyar. Alliance liderlerini, Alterac soylusu kılığına girmesi ve etkilemesinin yanında, Deathwing çok güçlü bir artifekte sahiptir. Bu artifekt Demon Soul(iblisruhu) olarak da bilinir. Horde demon soul'u bulması için yönlendirmiş, sonunda Alexstrasza, Kırmızı ejderhaların kraliçesi esir alınarak Alliance'a karşı kullanılmıştır. Orcların Deathwing tarafından kullanıldıklarını fark edip farketmedikleri belirsizdir. Ancak artifekt niyatinde, Warlock Nekros Skullcrusher'ın eline geçer ve Alexstrazayı eşiyle birlikte olmaya zorlayarak, ejderha üretmesi sağlanır, bu yeni beyni yıkanan ejderler Horde'a hizmet edecektir. Bu ejderhalar daha sonra suni olarak yaşlandırılarak, Alliance saflarını ceheneme çevirmişlerdir.

Nihayetinde, Lothar'ın Aerie Peak'deki ana kuvvetlerinin dikkati başka yöne çekilmiştir. Horde, Quel'thaların yamaçlarına kadar fark edilmeden sızmıştır. Zul'jin önderliğindeki Amani kabilelerinin tümü oradadır. Doomhammerin birlikleri elf ormanı boyunca kesip,biçer yakar Alliance takviye birlikleri gelmeden, Horde Eversong Ağaçlıcına yapacağını yapar.


Alliance'ın karşı taarruzu

Sınırlarına yapılan saldırlar sonucunda deliye dönen Elfler,tüm güçlerini savaş meydanlarına dökerler. Elf yok edicilerinin Hinterland'ın güneyine ve Lordaeronun sahillerine doğru konuşlandırıldılar. Yüksek Kumandan Anduin Lothar,Horde'a manevra gücünü kısıtlamak için,orduyu 2'ye böler.Ordunun  yarısını,ikincil komutaya bırakarak, Elven Forest'daki Horde tehtitini yoketmek için gönderir. Ordunun diğer yarısı iste Hinterlands'da kalan Horde'ları temizlemek için bırakılır. Lordaeron ve Quel'thalas,horde'un büyük kısmını Hillsbrad sahillerine sürmeyi başarır. Ama öncesinde Gul'dan, High Elflerin  runestone'larını elegeçirerek, savaş için Ogre-magi'ler yaratır(çift kafalı Ogreler). Elflerden gelen destekler, Alliance Zul'dare ye saldırır ve Lordaerondaki istilayı bastırır,Hillsbrad ve Southshore'da kuvvetler püskürtülmüştür, Horde gemileri geri çekilir. Varsayımsal olarak Wetlands, Crestfall veya Stormwind harabelerine çekildikleri düşünülür.

The Knight of the Silver Hand (Image: Jiangfeng Feng, Art Station)


Kuzeydeki zaferin akabinde, Alliance, Arathi Highland'in yamaçlarındaki ordulara karşı taarruz üzerine yoğunlaşır.İlk adımda, kanlı bir savaş sonunda Horde'un kalesi Tol Barad alınır. Tol barad, Dun Modr'a yapılan istilanın ana noktalarından biridir. Tandol Span'a yapılan saldırılarda ana üs olarak kullanılmıştır. Tol Barad'ın deniz desteğini alan Alliance piyade kuvvetleri sonunda Thandol Span'ı geçerek Dun Modr alırlar. Alliance güneye doğru ilerler, Dun Algazı alır. Lanetli Kale Grim Batol alınamasa da, Horde ordularını etkili bir şekilde dağıtarak, Khaz Modana çekilmeleri sağlanır. Khaz Modan'daki Horde Kuvvetleride yenilince meydan savaşlarına ara verilir. Horde güneyden daha fazla adam toplamaya çalışır, bu yeni Death Knightlar da dahildir. Lordaeron ise yeni kurulan Gümüşel Tarikarı (Knight of the Silverhand) ve Uther Lightbringer, savaş gazilerine ve askerlere destek olmak için gönderir. Tyr's Hand'de ufak bir köylü ayaklanması çıkmıştır, Uther' e suikat girişimi yapılır.


İsyanın arkasında Alterac'lı Lord Perenolde vardır. Alliance içten yıkmaya çalışmaktadır. Alterac'lıların komplosunu öğrenen Alliance kuvvetleri, Stormgarde ordularını yöneten Thoras Trollbane, derhal bu krallığa giderek sıkıyönetim ilan eder. (Ek bilgi:Savaş sonrası, trollbane savaştaki çabalarına ve fedakarlığına karşı Alteracın doğu topraklarını talep eder.

Kral Terenas ne yapacağına karar veremez. Sonunda Lord Prestor'a toprak vermeyi planlar, Lord Prestor insan görüntüsündedir ve büyüyle kralı etkiler, bu kişi aslında Deathwing den başkası değildir. Amacı Alliance içinde yüksek bir konuma gelerek, birliği içten çökertmektir. Gerçek kimliğini Korialstrasz'ın fani formu ejder büyücü Krasus farkeder. Kirin Tor insan formuna gizlenmiş çok güçlü bir yaratık olduğunu anlasa da bir yolunu bulup onu indirmek  isterler.

Dragon Aspects


Malygos, Ysera ve Nozdormu, Rhonin'in çabalarıyla Deathwing tehditi ortadan kalkar. Prestor ortalıktan kaybolunca Prestor'a verilmesi planlanan topraklarda askıya alınır. Bugün bu topraklarda sadace Alterac'ın harabeleri bulunmaktadır. Krallık etkin olarak, Lordaeron ve Stromgarde'ın kuvvetleri tarafından sonlandırılmıştır,ancak dağa sonra Syndicate'in anarşik faaliyetleriyle birlikte ulusal çözülme, politik hale dönüşmüş sonunda askeri birlik de kalmamıştır.)

Lordaeron Kuşatması

Alterac Kralığının ihaneti, Horde ordularının Lardaeron duvarlarına dayanmasına yol açmıştır. Başkent kuşatma altına alınır. Stormgarde birlikleri, Horde'un Alterac'daki takviye birliklerini keser ve Vatana ihanetten, Perenolde hapsedilir. Trollbane yönetimindeki Stormgarde birlikleri Lordaeron'un Horde tarafından alınmasını engellemiştir. (Trollbane'in o sıralarda kudretli baltası Trollbane'ı taşımış olabileceği söylenmektedir ama aynı zamanda Trollerin lanet ettiği, korkulan kılıç Trol'kalar'ı da taşımaktadır.)

Bu sıralarda Gul'dan, Stormreaver ve Twilight's Hammer klanları alarak Sargeras'ın Türbesini bulmaya gider. Denizin derinliklerinde yükselterek, türbeye girer ve içeride belasını bulur. Bu sırada, Doomhammer, Horde'u rezil ettiği için kuvvetlerini Gul'danı takip etmek için  gönderir. Alliance bu fırsatı kaçırmaz, Lodaeron'daki duran kalan horde kuvvetlerine taarruz eder. Hava desteğinden yoksun, karmaşa içinde kalan Horde dağılır. Stormreaver ve Twilight's Hammer Klanları Doomhammer tarafından yok edilmiştir. Beraberinde gizli silahlar kırmızı ejderhalarda gider.

Alliance savaşı bitiriyor

Horde kuvvetleri birbirine düşmüş, zayıflamıştır geri çekilmiştir. Alliance Blackrock kalesini kuşatır .Kuşatmayı yarmak için Doomhammer ve takipçileri, komutayı bırakarak Lord Lothar ve Paladinlere karşı saldırıya geçerler. Titansal bir duello sonunda, Doomhammer kılpayı olsa da Lotharı öldürür.Onun ölümü Alliance'ı daha da çoşturur, ikincil kumandan Paladin Turalyon For Sir Lothar!(Lothar için) diye savaş çığlığı atar, en gözü dönmüş  en kana susamış orkun bile yüreğinde korkuyu hissetirmiştir. Turalyo'nun önderliğinde savaş devam eder. Dağılmış ve bozgun Horde kuvvetleri Dark Portalı korumaya çalışırlar. 2. Savaşın en kanlı savaşını burada yaşanmıştır. Horde'lar en sonunda yenilir, Doomhammer zincire vurulur. Kısa bir süre sonra  Khadhar ve cesur Alliance kuvvetleri Dark Portal yok ederler. Dark Portalın yok olmasıyla ikinci savaş sona erer.

Birlikler

* Alliance of Lordaeron

o Kingdom of Lordaeron (Lordaeron Krallığı
o Church of the Holy Light(Kutsal Işık Kilisesi)
+ Knights of the Silver Hand (Gümüşel Tarikatı)
o Survivors of Azeroth (Azeroth'un Sağ kalanları)
o Nation of Dalaran (Dalaran Ulusu)
o Kingdom of Stromgarde (Stromgarde Kralığı)
o Nation of Kul Tiras (Ulusu)
o Nation of Gilneas (Ulusu)
o Nation of Alterac† (Ulusu)
o Kingdom of Quel'thalas (Krallığı)
o Ironforge dwarves of Khaz Modan (Ironforge'un Cüceleri)
o Gnomes of Gnomeregan (Gnomerganın Gnomeları)
o Wildhammer klanı


* Horde
o Blackrock klanı
o Stormreaver klanı†
o Black Tooth Grin klanı†
o Bleeding Hollow klanı
o Twilight's Hammer klanı†
o Dragonmaw klanı"
o Burning Blade klanı†
o All forest troll (tüm Orman Trollerinin kabileleri)
o Bazı ogre klanları
o Red dragonflight (isteği dışı)
o Death knights tarikatı (Ölüm Şövalyeleri)
o Goblins of the Steamwheedle Cartel
o Nation of Alterac†(krallığı)



##### İkinci Savaşın Sonu

##### Üçüncü Savaşın Başlangıcı




 Warcraft III : Reign of Chaos   (3.Savaş )




2002 yılında Warcraft III: Reign of Chaos zamanın ve teknolojinin getirisi olarak her yönden bambaşka bir oyun ve bambaşka bir dünya ve tarihçe sundu.
https://sefasahin.blogspot.com/
  • Azeroth'un tarihçesi ve geçmişi bütünüyle geniş ölçüde değiştirildi ve genişletildi. Bununla beraber antik bir tarihçe yazıldı.
  • Titanların ilk defa tanıtılması, Azeroth'a düzen getirilmesi, Dragon Aspect'lerin Titanlar tarafından güçlendirilmesi ve Sargeras'ın karanlık tarafa geçmesi.
  • Old Gods (Eski Tanrılar) ilk defa bahsedilmesi.
  • Dragon Aspectlerin, Titanlar tarafından belirli farklı özellikler verilerek, tanrısal güçler taşıdığının açıklaması. Bu belirli güçler Zaman, Yaşam, Büyü, Dünya ve Rüya
  • Burning Legion'un ilk defa tanıtılmasıyla beraber; orduların tamamen şeytani yaratıklarının güçleri ve çeşitliliklerinin bahsedilmesi.
  • Archimonde ve Kil'jaeden 'in Sargeras'ın sağ ve sol kolları olarak tanıtılması ve onların ihtişamlı güçlerinin tarihçesi.
  • Elflerin tarihinin genişlemesi. High Elflerin aslında büyü yozlaşması sonucu gerçek ataları olan Night Elfler'in bir türü olduğunun lanse edilmesi
  • Kalimdor adlı bambaşka bir kıtanın yarılması.
  • Büyünün kustama ve yozlaşmaya neden olan etkilerinin açıklanması.
  • Orclar ilk defa barışçıl ve şamanistik doğa yanlısı bir ırk olduğunun açıklanması. Tüm yozlaşmanın ve şeytani güçlerin nedeninin Burning Legion olarak lanse edilmesi.
  • Holy Light / Kutsal Işığın Paladinlere adanması.
https://sefasahin.blogspot.com/


                  Warcraft III : The Frozen Throne (3.Savaş )


2003 yılında hikaye Warcraft III: The Frozen Throne adlı genişleme paketiyle kaldığı yerden devam etti. Oyunda ve manual betiklerde meydana gelen olaylar ve değişiklikler 
https://sefasahin.blogspot.com/

  • Büyü, High Elfleri cezbeden bir güç kaynağı olduğu ve tüm güçlerini büyüden aldıkları ifade edildi. 
  • Bu ifade geçmişe dayalı olarak güncellendi yani High Elflerin tarihi tamamen büyüye olan bağımlılıkları temelinde değiştirildi. 
  • Warcraft I ve Warcraft II oyunlarında gördüğümüz High Elflerin "Ranger / Archer" üniteleri tamamen unutuldu. Bunun yerine Night Elflerin Sentinler kuvvetlerini Archer olarak gördük.
  • Antik bir tarihe sahip olan ve hikayede büyük rol oynayan High Elfler artık Blood Elfler olarak bilinmeye başladı. 
  • Draenei'ler ilk defa karşımıza çıktı. Outland gezegeninde Akama ve diğer Draenei savaşcıları ile karşılaştık.
  • Bizim karşılaştığımız Draenei'lerin aslında yozlaşmış olan bir ırk olduğunu ve gerçek Draenei görünümü taşımadıklarından doları "Broken" ve " Lost Ones" olarak lanse edildi. 
https://sefasahin.blogspot.com/


#################


İkinci Savaşın Son Ermesinden Sonra

Yaşlı Shaman Ner'zhul, Draenor’dan Dark Portal aracılığıyla takipçileriyle yola çıkarken Twisting Nether’da Kil'jaeden tarafından yakalanır.


Kil'jaeden, Ner'zhul




Lejyon Efendisi Kil'jaeden, Ner’zhul’un tüm kemiklerini parçalar ve onu uzun süre işkence uygular. Vücudunu yok etmesine rağmen, işkenceye ruhu ile devam eder.


İşkencelere artık daha fazla direnemeyen Yaşlı Şaman Ner’zhul, artık ölmeyi diler. Fakat Kil’jaeden eski anlaşmasını hatırlatır ve onu tekrar hizmetine alma şartı koyar. Teklifi kabul etmek zorunda kalan Ner’zhul ve tekipçileri, Warlock büyüleri ile yeniden hayat bulurlar.

Anlaşmaya göre Ner’zhul görevini tamamladığında Kil’jaeden ona yeni bir beden verecektir; fakat Ner’zhul bu sözün yerine getirilmeyeceğine emindi. Bu nedenle kendi gizli ajandasıyla yola çıkar. Fakat Yaşlı Şamana güvenmeyen Kil’jaeden, Ner’zhul’u bir buz tahtına hapis eder. (Frozen Throne) şeklinde Azeroth’a yollar.

Kil’jaeden, Ner’zhul’un buzdan kristalini Azeroth’a geri yolladı. Kristal, bir yıldırım edasıyla, gece gökyüzünü yarıp, ıssız bucaksız buzul kıtası olan Northrend’e düştü. Donmuş kristal, Ner’zhul’un intikam dolu ruhuyla bir bütün olmuştu.



****  Ner’zhul artık The Lich King olarak bilinecekti.

Psişik gücleri ile Kuzey Kıtası Nortrend’e hüküm sürmeye başladı.

Frozen Throne’un sınırlarını aşan gücüyle Ner’zhul, Northrend üzerinde yaşayan oranın yerlileriyle iletişime geçip, onlara kendini hissettirmeye başladı. Küçük bir eforla Buz Trolleri ve Wendigoları kendi karanlığına çekti. Psişik güçleri neredeyse sınırsızdı ve bu gücünü küçük bir ordu kurmak için kullanmaya başladı.

Ner’zhul veba yaymaya başladı. Kontrolündeki vebayı, insan kasabasının üstüne saldı. Üç gün içinde herkes ölmüş ve ölen herkes Undead olarak tekrar canlanıyordu. Ner'zhul , Northrend’i tamamen kontrolü altına aldı.


Tüm dünya üzerinde Lich King’in Northrend’den gelen fısıltısını duyan farklı güçlü kişilikler vardı. Bunlardan en önemlisi Dalaranın konseyinin üst yetkili bir üyesi olan Archmage Kel’Thuzad’dı. Yıllar boyu yasaklanmış büyücülük olan Necromancerlığın gizli sırlarını öğrenmişti. İçi büyücülükle ilgili tüm gizli kalmış bilgileri öğrenmekle yanıyordu. Northrend’den gelen güçlü çağrıyı duyan Archmage Kel'Thuzad, tüm benliğini bu sesi anlamaya ve onunla iletişim kurmaya verdi.

Kirin Tor’un engin büyücülük bilgilerini öğrenebilmesi için ona yeterli kaynağı sunamadığını düşünen Kel’Thuzad, yeni potansiyel bilgi kaynağı Ner’zhul’u denemeye karar verdi.



Aylar süren arayışı sonunda, Archmage Icecrown’a ulaştı. Lich King’in karanlık kalesine ulaştığında gardiyanların, sanki bekleniyormuşçasına, tek bir şey söylemeden geçmesine izin vermesine şaşırdı. Kel’Thuzad sessizce Icecrown’un derinliklerine inen yolu buldu ve ruhunu Frozen Throne’un önünde, Lich King’e sundu. Lich King, görevin başarıyla tamamlaması için  Kel’Thuzad'ın insani özelliklerini ve kişiliğine müdahale etmedi. Kel’Thuzad, diğer kölelerden farklı olarak özgür iradeye sahipti. Yaşlanmış ama halen karizmatik olan Archmage, ilüzyon ve ikna yeteneklerini kullanarak Lordaeron’luları Lich King’e çekti.

Kardeşlik, The Cult of the Damned (Lanetliler Tarikatı), yandaşlarına Ner’zhul’a hizmetleri ve sadıklıkları karşısında Azeroth’da ölümsüzlük hayat vaat etti.


Aylar geçtikçe, Kel’Thuzad, Lordaeron’un yorgun ve dertlerine çare arayan halkı arasından kendine birçok gönüllü buldu. Görevi düşündüğünden de basit olmuştu. "Kutsal Işığa inananların inançlarını kırıp, onları Ner’zhul’un kara gölgesine çekmekti". Cult of the Damned, sayıca büyürken ve Lordaeron’daki etkisi artarken, Kel’Thuzad, örgütün çalışmalarının Lordaeron otoritelerinden gizli kalmasını sağlıyordu.


Medivh, Alliance’daki tüm liderleri uyardı. King Terenas ve Lordearon Krallık Konseyindeki tüm üyeleri uyardı.  Ardından önce Thrall, daha sonra da Jaina(savaştan sonra) uyarıları dikkate aldı. İnsan Krallığı Lordaeron'un kuzeyinde, yaygın olarak görülen salgın bir hastalık olduğu söylentileri yayıldı.

Söylentileri incelemek amacıyla bölgeye incelemek üzere Lordaeron'dan Prens Arthas Menethil ve Kirin Tor 'u temsilen Lady Jaina Proudmoore bölgeye gitti.

Kel'Thuzad, Brill'de görüldü. Arthas tarafından Andorhal'da öldürüldü ve Mal'ganis'in yeri öğrenildi. Ardından Scourge ordusu , Hearthglen'e saldırdı. Arthas, şehrin savunmasında bizzat rol aldı. Bu sırada Jaina, Uther'e haber götürdü ve Uther The Lightbringer, şehir düşmek üzereyken Paladin Süvarileriyle birlikte yardıma geldi.

Uther ve Prens Arthas
Arthas, Jaina ve Uther, Stratholme'a doğru harekete geçtiler. Yolda üzerinde Kahin olarak addedilen Medivh, Arthas'ı uyardı fakat uyarılar ciddiye alınmadı. Prens Arthas, derhal şehrin yıkılmasını emretti. Şehirdeki insanların birer zombiye dönüşmesi an meselesiydi.

Bu emri karşı çıkan Paladinlerin Lideri Uther, Prens Arthas tarafından görevden aldı. Jaina ise Arthas’ın bu fikrine karşı çıktı ve Stratholme bölgesini terk etti. Şehirdeki vebaya bulaşan tüm insanlar öldürüldü. Aynı anda Scourge'un zombileriyle savaşıldı. Nihayetinde Prens Arthas, Mal’ganis ‘in kuvvetlerini yenmeyi başardı.

Mal'ganis, bilinçli olarak kaçarken Arthas'i Kuzey Kıtası Northrend'e yani planlanan tuzağa çekti. Kahin Medivh, uyarılarını burada Jaina'ya yaptı fakat karmaşık sözler anlaşılamadı. ("Your young prince will find only death in the cold north.")

Prens Arthas, Northrend'e gider ve burada  Murdain Bronzebeard ile karşılaşır. İkisi birlikte Mal’ganis ‘in liderliğindeki Scourge Ordusuna karşı üstün gelmek için Lanetli Kılıç Frostmourne'u kullanmaya karar verirler.

Arthas, Frostmourne’un lanetine aldırmaz ve “halkını kurtarmak için” ödemesi gereken laneti kabul eder. Frostmourne’u eline alır almaz, The Lich King Ner’zhul ‘un kontrolü altına girer. Northrend’deki mücadele sonrası Prens Arthas, Mal'ganis' ile yüzleşir.Bu karşılaşma sonrası Mal’ganis, hiç beklemediği bir şekilde Ner’zhul’un kontrolü altındaki Prens Arthas tarafından, Frostmourne darbeleriyle öldürülür. (Aslında ölmez çünkü kendisi Natherizm ırkına mensuptur.)

Bu savaş sonrası, Prens Arthas, evine Lordearon Krallığına döner ve tüm halk tarafından büyük bir çoşkuyla karşılanır. King Terenas II ve Lordearon Konsey üyelerinin huzuruna çıkan Prens Arthas babasını ve Lordaeron konseyini öldürür.


Prens Arthas babası Kral Terenas II Menethil 'i öldürür


-Kendini "Lordaeron'un Kralı" olarak ilan eder ve Scourge vebasının yayılmasına girişir. Lich King ‘in şampiyonu olarak yükselen King Arthas, Kel'Thuzad'ı tekrar diriltmek amacıyla Dreadlord Lideri Tichondrius tarafından yönlendirilir. Kel'Thuzad diriltmek için ihtiyacı olan parçalardan en önemlisi olan parça: Babası King Teranas II Menethil ‘in küllerini ele geçirmek için Akıl Hocası, Ustası ve Paladinlerin Lideri Uther the Lightbringer’ı öldürür.

Önüne geleni kılıçtan geçiren Arthas, diriltme ritüeli için Sunwell’e ihtiyacı vardı. Bu nedenle Kuzeye Silvermoon City’e hücum etti.High Elfler, Arthas’ın Scourge ordusuna karşı koyamadı ve şehir düştü. Ranger-General of Silvermoon Sylvanas Windrunner ve yoldaşları öldü.

-Uzun süren High Elf direnişi sonunda Kral Anesterian Sunstrider öldü. High Elf'lerin başkenti Quel'thalas Düştü.Kel'thuzad hayata döndürüldü ve ilk iş olarak Arthas ile birlikte Archimonde'u Azeroth'a summonlamak için Dalaran'a gitmek zorunda kaldılar. Bizim Kahin olarak bildiğimiz Medivh'in kitabı oradaydı.Kirin Tor ve Lideri Antonidas, Arthas'ı uyardı ve özel bir büyü ile tüm şehri koruma altına aldı



- Dalaran kuşatıldı ve uzun süre Arthas ve Scourge'ün kuşatmasına karşı koyamayan Dalaran düştü.

- Burning Legion ordularının komutanı Archimonde summonlandı.  Archimonde, inanılmaz Warlock büyü gücüyle Dalaranı yok etti.



- Jaina, Startholme'den dönerken yanına aldığı 100lerce insanı Kalimdor'a götürdü.Warchief Thrall, yanına Gromash Hellscream'ı ve kendilerinin klanlarını alarak Kalimdor'a dogru yola çıkar. Ancak bazı gemiler Maelstorm yakınlarında bir adaya demir atmak zorunda kaldılar. Burada Darkspear Trolleri ile karşılaştılar. Burada onlara yardım ettiler ve kurtuluş için Troller, Horde'a katılma ve Kalimdor'a gitme kararı aldılar.

Jaina ve Thrall, ordularını Kalimdor'da tekrar birleştireceklerdi. Grom emirlere karşı geldi ve Jaina'ya saldırdı.Bu yüzden Thrall tarafından kuzeye, Ashenvale ormanına sürüldü. Görevi, yeni yerleşke için odun toplamaktı. Bu sırada Thrall, Horde'a yeni üyeler arıyordu. Taurenlerle karşılaştı ve onların lideri Cairne Bloodhoof ile. Horde ve Taurenler, Centaurlar'ı bölgeden büyük ölçüde yok ettiler. Cairne'ın oğlu kurtarıldı. Taurenler Horde'a katıldılar. Medivh, Stonetalon dağlarında Jaina ve Thrall'ı buluşturdu. Onlara, Lejyona karşı birlikte durmaları gerektiğini anlattı.

- Bu sırada Grom Hellscream, Ashenvale'de odun topluyordu. Bunun için Night Elfler ile savaştı. Daha sonra Yarı-Tanrı Cenarius, bizzat savaşa katıldı. Bu durumda savaşları kaybetmeye başlayan Grom, Mannaroth'un kanını içti. İçenlerin Derileri Kırmızıya döndü ve normal boyutlarından daha büyük bir hale döndüler.


-Bu yeni güç ile deliye dönen Grom Hellscream Cenarius öldürüldü. Galibiyet kazanılmıştı ama, Horde birkez daha Burning Legion'un komutasına girmişti. Güneyde Thrall ve Jaina ordularını birleştirdiler. Jaina, Thrall için bir Soul Gem yarattı. Bu Gem ile Grom , eski haline dönecekti.

-Müdahale için kuzeye gittiklerinde, Warsong Clanının infernaller tarafndan korunduğunu gördüler. Buna rağmen Thrall, Grom'a ulaştı ve kanını temizledi. Hemen Ardından Thrall ve Grom, Mannaroth ile karşı karşıya geldiler. Thrall çekicini fırlattı ama etkili olamadı. Grom, Mannaroth'a dogru bütün gücüle koşmaya başladı. Baltasıyla ona öldürücü bir darbe vurdu. Mannaroth öldü ancak ölümüyle yaşanan patlamada Grom Hellscream de öldü. Bu saldırı onun hayatına malolmuştu.


Night Elfler'in dönüşü.

Tyrande, Lejyona karşı direnemedi ve ormana saklandı. Son çare olarak Malfurion'u uyandırdı. Malfurion Stormrage, Druids of Talon ve Druids of the Claw'ı uyandırdı.

Malfurion, Druidleri uyandırmaya çalısırken Tyrande, Illidan Stormrage'in bulunduğu zindanı varır. Illidan'in ne kadar güvenilmez olduğunu bilse de Burning Legion'a karşı kuvvetli bir müttefik olacağından Illidan'ı serbest bıraktır. 10.000 yıl sonra Illidan Stormrage özgürlüğüne kavuşur. Night Elfler, Lejyon karşısında Illidan'a tekrar güvenilecekti. Night Elf kuvvetleriyle, Burning Legion'a karşı savaşmak için Felwood Ormanına doğru yol alan Illidan Stormrage, bu bölgede Arthas ile karşılaşırlar.





Kısa bir dövüş sonrası Arthas ve Illidan birbirlerine karşı galip gelemezler. Bu mücadelenin daha fazla süreceğinden şikayet eden Illidan, Arthas'a amacını ve ne istediğini sorar. Arthas, Burning Legion'nın Felwood ormanındaki yozlaşma kaynağını Skull Of Gul'dan dan bahsetti.Illidan bu kafatasını alıp yozlaşmayı durdurmak için Burning Legion ordularına karşı savaştı ve Gul'dan 'ın kafatasını ele geçirdi. Kafatasından aldığı Demonic Warlock gücüne sahip olan Illidan Stormrage, Dreadlord'ların lideri Tichondrius'u öldürür.




Demonic güçlerler form değiştiren artık bir Night Elf değildir. Hibrit bir form alan Illidan Stormrage, ikiz kardeşi Malfurion Stormrage tarafından şeytani güçler kullanmaktan dolayı, sürgüne gönderilir. Demonic güçlerin neden olacağı büyüye karşı olan güç açlığı, Illidan'ın zaafı idi. Bu olaydan sonra Illidan Stormrage, Naga'nın gelişine kadar bir daha ortalarda gözükmedi.

Medivh, Tyrande, Jaina ve Thrall'ı bir korulukta bir araya getirdi. Onlara, Lejyon'a karşı bir olmaları gerektiğini söyledi. Lejyonun ordularının komutanı Archimonde'un hedefi Hyjal Dağının tepesine ulaşıp World Tree'yi ele geçirmekti.

Archimode'un gücü eşsizdi ve ona karşı koyabilecek hiçbir güç yoktu. 
Lejyon komutanına karşı koya bilmek amacıyla tarihte ilk defa Night Elf güçleri, Orc Savaşçıları ve İnsan Krallığının orduları aynı safta yer alıyordu.


Tremble, mortals, and despair! Doom has come to this world

Archimonde geliyordu... 

O gün kutsal Hyjal Dağı'nda son kozlar oynanacaktı.Müttefikin ilk basamağı olan insan kampına saldıran Archimonde, burayı ele geçirdi. Jaina, kurtulanları ve kendisini Night Elf kampına ışınladı.Daha yukardaki orc kampına gelen Archimonde, burada orclarla savaştı. Ancak orclar yenildi. Thrall, canını kurtardıktan sonra, Archimonde'un üstüne bütün gücüyle çekicini fırlattı ve geri çekildi. Elf kampında Thrall, Jaina ve Tyrande birlikte Archimonde'a karşı savaştılar. Ancak Archiomonde durdurulamadı. Night Elfler de yenilmişti. 

Archimond, Hayat Ağacını Well of Eternity'den sökmek için direkt saldırıya geçti.





MalFurion Stormrage son kozu olan "Horn Of Cenarius" u tüm gücüyle öttürdü. Milyonlarca küçük Elf ruhunu taşıyan antik gardiyan Wisp'ler, Archimonde'u yok etti. 


- İkinci Burning Legion istilasını yine Azeroth Yerlileri kazandı.





##### Warcraft III : Reign of Chaos 'un Sonu #####




#### Warcraft III : Frozen Throne Başlangıç #####

                


III. Savaşın başlamasına neden olan Arthas Menethil ve Lich King, İnsan Elf ve Orc müttefiklerin Legion'a verdiği savaş sırasında ortalıklarda görünmüyorlardı.

Fakat her şey daha yeni başlamıştı. The Lich King Ner'zhul 'un planı adım adım işlemekteydi.


Warcraft III : Reign of Chaos - Human Campaing ( Detaylı İncelemesi )

Hikaye Alliance ve Horde'un savaş alanında birbirlerine hücum ettiği sırada gökten Burning Legion askerlerinin savaş alanına inmesiyle başlıyor.

Infernal devleri gök yüzünden meteor şeklinde düştüğü sırada Medivh(The Prophet) Thrall'a seslenmesinin ardından Thrall uyanır.

Thrall'unun kabus olduğunu düşünmesine rağmen, Medivh "bu imgenin kabus değil, geleceğe dair bir öngörü" olduğunu söyler ve kendisini takip etmesini ister. Bunun ardından Thrall, Medivh'i takip etmeye karar verir.

Mediv, Thrall'a Burning Legion'a karşı durabilmeleri için Batı'ya yani Kalimdor'a gitmelerini gerektiğini söyler.

Thrall, yola çıkmadan evvel Grom Hellscream ve ordusu ile buluşma noktasına gider fakat Grom, o bölgede konuşlanan Alliance orduları tarafından yakalanmış ve küçük bir hapiste tutulmaktadır. Thrall ve ordusu, Alliance kuvvetlerinin elinden Grom'u kurtarır ve o bölgeden ayrılmak için İnsanların gemilerini kullanırlar.

### Bu mini serüvenin ardından Human Campaign bölümüyle devam ediyor.

Lordaeron Kralı Terenas ve bölge elçileri Northrend'den gelen veba üzerinde tartışmaktadır. King Teranas, halkının, kendi topraklarında hapis şekline yaşamasına izin vermeyeceğini ve eğer karaktina işlemi yapılacaksa bunun için kesin kanıtlar istediğini belirtir.

Bu sırada Karga Formunda olan Medivh, toplantı salonuna iniş yapar ve İnsan Formuna geçer.

Medivh, gelen tehlike üzrerine King Teranas ve konseyi uyarır ve kurtuluşun Unutulmuş Diyarların bulunduğu yer yani Azeroth'un batısını işaret eder. Fakat King Terenas, kehanetlere zaman harcayamayacaklarını, bu kararın Medivh'e değil, Lordearon halkının vereceğini sert bir şekilde söyler ve muhafızlar tarafından dışarı çıkartırlır. Medivh uyarsının verdiğini söyler ve artık kaderlerinin kendilerine kaldığını mırıldanır.

Prens Arthas, babası King Teranas'ın emriyle Paladin Lideri Uther'ın ve muhafızlarının yanına gönderilir. Arthas, Strahnbrad köyünün korumasız olduğunu ve civarda bir Orc Ordusu olduğunun Uther'e söyler.

Uther, kuvvetleriyle Orcları ana kapmına yola çıkamadan evvel Strahnbrad köyünün korumasına Prens Arthas'e bırakır. Arthas, köy savunmasında başarılı olmasına rağmen Orclar birkaç tutak alarak köyden kaçmayı başarır. Köylüler, Arthas'e teşekkür ettiği sırada, Uther'ın habercilerinden biri Prnes Arthas'e acil olarak Orcların Ana Kampına gelmesi gerektiğini iletir ve prens yola çıkar.

Arthas, orduların yanına vardığında Uther ona " En iyi iki süvarisini barış görüşmeleri için Orc Liderinin yanına gönderdiğini ve onların biraz gelmesi gerektiğini" söyler. Kısa bir süre sonra, süvarilerin atları sahipsiz olarak, can havliyle Alliance ordularının menziline doğru koşarlar.

Arthas bu duruma çok sinirlenir. Uther'e "Derhal Orcları yok etmelerini gerektiğini" söyler fakat Uther serin kanlı bir şekilde " Paladinlerin, intikam hırsı ile savaşmadıklarını aksi taktirde kana susamış Orclardan farklarının olmayacağını" vurgulayarak belirtir.

Prens kısık ve hoşnut olmayan bir tavırlar "Evet, Uther" der.
Uther " Eğer, kendini hazır ve güçlü hissediyorsan orduya senin liderlik etmeni istiyorum" der.

Arthas " Ben mi ? Elbette..." diyerek hazırlıklara başlar

Orcların Lideri - Blademaster of Blackrock Clan " Aptal Paladinler! Blackrock Klanının warlocklarının haber veridğini çok yakında gökten şeytanların yağmur gibi akın edeceğini söyler.

Blademaster, elindeki tutsak insanları, şeytanların dünyaya gelebilmeleri için kurban eder. Fakat Prens Arthas'in gazabından kurtulamaz.

Arthas, Uther'e "Orcların insanları şeytanlar için feda ettiğini gözlemlediğini söylemesine rağmen, Uther " Şeytanların uzun zaman önce bu diyarlardan yok edildiklerini, Orcların yalnızca eski gelenekleri sürdürmeye çalıştıklarını" söyler.  Arthas, şeytan ayinine ve insanlarının kurban edilmesine çok sinirlenmiştir. İçten içe orclardan daha da çok nefret etmeye başlamıştır.

Medivh, Kirin Tor lideri Antonidas'ı şeytanların geri döndüğü konusunda ikna etmeye çalışır fakat bu uyarısı yine ciddiye alınmaz.

Antonidas,  Jaine Proumoore'u Northrend üzerinden gelen vebayı araştırması için gönderir. Katılması gereken eki tabiki Prens Arthas'in ekibidir.

Jania, Arthas ve onun araştırma ekibine katılır. King'd Road üzerindeki köyleri kontrol etmek için yola çıkarlar. Yol üzerinde veba bulaşmış bir çok yapı ve leş görürler ne olduğunu anlayama çalışırken, karşılarına Kel'Thuzad ve undead ekibi çıkar. Vebadan sorumu kişinin bu necromancer olduğunu fark edip, Kel'Thuzad'ın peşine düşerler.

Kel'Thuzad, Prens Arthas ve Jaina'yı uyarır. Onun işine bulaştıkça sonlarının ölüm olduğunu söyler.

Arthas tekrar ve ısrarla sorar " Bu vebadan sen mi sorumlusun necromancer ?"
Kel'Thuzad " Culd of the Damned tarikatına vebayı tekrar yayması emrini ben verdim fakat planın yarısın bana ait diyebiliriz" der.

Jaina " Ne demek istiyorsun ? "

Kel'Thuzad " Ben dredlord Mal'Ganis'e hizmet ediyorum. Scourge ordusuna emirleri sonsuz karanlığın hüküm sürmesi için emirleri Mal'Ganis verir" der ve kaçar... Arthas ve Jaina necromancerin peşinden gitmeye devam ederler ve nihayetinda onu köşeye sıkıştırmayı başarıp Kel'Thuzad'ı öldürürler.

Genç Prens ve Başarılı Büyücü yollarına devam ederler ve Hearthglen'e ulaşırlar. Hearthglen köyündeki halk ve askerler undeadlerin saldırısına uğramışlardır. Köy askerleri Prens Arthas'ı bilgilendirdikten sonra Arthas, Jaina'ya "Hemen Uther ve birliklerine köyde olan biteni haber vermesini" söyler ve kendi köyü korumak için Hearthglen'e kalır. Jaina, Lord Uther'a haber vermek için yola koyulur.

Arthas, köyde bulunan tahıl kutularında yolda gördüğü bozukluklara benzer ögeler görür. Köy askerleri tahıl kutularının Androdhal'dan geldiğini ve bir problem olmadığını söyler. Tahıl kutularında bulunan veba köylüleri öldürmez onları birer undead'e çevirip scourge ordusunun parçası haline getirdiğini fark eden Prens Arthas, Hearthglen'de undead'e dönüşen bir çok köylü ile savaşmak zorunda kalır.

Durmak bilmeyen Scourge ordusunun akınları nerdeyse Prens Arthas'i köşeye sıkıltırır. Ardından tüm ihtişamıyla Uther ve süvari ordusu gelir ve Prens Arthas ile beraber scourge ordusu ile savaşıp, onları temizlerler.


Mücadelenin sonra ermesinin ardından Arthas öfke patlaması yaşar. Halkının birer zombiye dönüşmesine neden olan Dreadlord Mal'Ganis'e bunun hesabını sormak istemektedir.
Prens Arthas, Lord Uther'a derhal yola çıkıp Scourge lideri Mal'Ganis'i öldürmek için yola çıkmaları gerektiğini söyler fakat Uther "ölüme hükmeden biriyle uğraşmanın çok kolay olmadığını ve acele etmemeleri gerektiğini" söyler. Prens Arthas'in bekleyecek zamanı yoktur ve Lord Uther'e " Senle ya da seniz ben yola çıkıyorum" der ve gider.

Prens Arthas tek başına Stratholme doğru yola çıkar...

Yolda Medivh ile karşılaşır. Medivh, Genç Prense "Bu topraklara karanlık çöktü, artık hiçbir şey bu toprakları kurtaramaz. Eğer gerçekten halkını kurtartmak istiyorsan, onlara denizin ötesine batıya götür" der.

Arthas, Medivh ile aynı fikri düşünmez... Medivh oradan ayrılır. Ardından Jaina Proudmoore belirir.
Jaina " Onda inanılmaz bir farklı bir güç hissettim, Arthas. Belki de haklıdır. Belki ne yapılması gerektiğini biliyordur" der.

Arthas yine fevri bir şekilde aldırış etmez ve görevinin derhal Scourge ordusu liderini yok etmek ve böylece halkını koruyacağını söyler.


Stratholme'da Arthas ve Mal'Ganis karşı karşıya gelir. Mal'Ganis, tüm şehri istila eder ve yakaladığı herkesi undeade dönüştürür.

Arthas ise şehir halkından undeade dönüşen herkesi öldürüp ve vebanın daha fazla yayılıp, Scourge ordusunun büyümesine engel olmaya karar verir.

Bu mücadelenin sonunda Arthas ve Mal'Ganis karşı karşıya gelir. Prens Arthas, Holy Light'ın veridiği tüm gücüyle Mal'Ganis'e saldıracak iken Mal'Ganis soğuk kanlı bir şekilde " Bu mücadelenin Northrend'e sonlanacağını, Prensin kaderinin orada şekilleneceğini" söyler ve oradan uzaklaşır.



Stratholme'da yıkım ve cesetlerden başka bir şey kalmamıştır. Lord Uther, Jaina'ya Arthas'in nerede olduğunu sorar. Genç Prensin Northrend'e yol aldığını duyan Uther, olan biteni King Terenas'a bildirmek üzere yola çıkar.


O sırada tekrardan Medivh Karga Formunda belirir.

Medivh, Jaina'ya "Genç Prensiniz, kuzeyde yalızca ölümü bulacak"

Jaina " Arthas, yalnızca inandığı şeyi yapıyor" diye cevap verir.

Medivh " Takdire şayan. Fakat hırsı ve hiddeti, mahvolmasına neden olacak. Halkını antik kıta Kalimdor'a götürmelisin. Karanlık ile sadece o kıtada savaşarak, bu dünyayı yanıp kül olmaktan kurtarabilirsin" der.

Arthas, bulduğu tüm askerlerle Northrend'de üs kurar. Scourge ordusunun peşine düşen Arthas, burad Muradin Bronzbeard ile karşılaşır. Muradin'in ekibi burada undeadlerin saldırısına maruz kalmıştır.

Müttefiklerini kurtaran Prens Arthas, Muradin'e neden burada olduğunu sorar.
Muradin " Burada antik bir kapı var. Bu kapı gizli bir geçide açılmaktadır. Tahminimizce bu kapı bizi gizli bir yere ışınlayacak ve bu yerde Frostmourne adı verilen bir büyülü şeytani bir kılıcın tutulduğunu sanıyoruz." der.

Lordearon'dan özel bir görevli gelir ve ordu komutanına Lord Uther'ın, King Terenas'ı keşif ordusunun geri çekilmesi gerektiğine ikna ettiğini söyler. Ardından tüm askerlerin gemilere dönmesini iletir.

Bu haberi alan Prens Arthas, askerleri olmadan Mal'Ganis ve Scourge ordusunu yenemeyeceğini söyler ve gemileri bizzat kendi elleriyle imha eder.

Yok olan gemilerinin yanında yalnızca Prens Arthas'i gören askerler neye uğradıklarına şaşırırlar. Fikir yürütmeye kalmadan Prens Arthas, Northrend'deki troll ve ogreların gemilerini yaktığı yalanını uydurarak, ordusuna saldırma emri verir.

Nihayetinde Mal'Ganis ve Scourge ordusu kendisini gösterir.




DEVAM EDECEK....

========================================================================




World of Warcraft Lore (2004 - 2015)




========================================================================

Efsanevi Karakterler ve Kahramanlar 





Orgrim Doomhammer
''Şimdi Horde'u ben yönetiyorum, Gul'dan. Sen ya da senin Warlock'ların değil. Doomhammer yalnızca... Ve artık onursuzluk olmayacak. İhanet, hile veya yalan olmayacak!''

 Orgrim Doomhammer

Horde'un Yükselişi

Blackrocks'un (Karakayalar) Orgrim'i ve Frostwolves'un (Buzkurtları) Durotan'ı, çocuklarken Nagrand'daki Kosh'harg festivali sırasında herkes çadırlarda uyurken gizlice çadırlarından çıktıklarında rastgele tanıştılar.Baş belası iki genç uyku zamanlarında yataklarından klanların kurul toplantısını gözetlemek için ayrılmışlardı ancak sadece ağır bir hayal kırıklığına uğradılar.Gecenin kalanını birbirlerine meydan okuyarak geçirmek yerine ikili,aralarında bir bağ oluşturdular.Teknik olarak yasak değildi ancak Blackrock ve Frostwolf klanlarının geleneklerine karşıydı.Buna rağmen Orgrim ve Durotan hiçbir zaman arkadaşlıklarını bitirmediler.

Karakayalar'ın Orgrim'i ve Buzkurtları'nın Durotan'ı Çocuklarken

Terokkar Forest'daki (Terokkar Ormanı) bir yarış sırasında yanlışlıkla kızgın bir Ogre'ye rastladılar ve bir hız patlamasıyla hayatları pahasına koştular.Görünüşte vardıkları yerde hiçbirşey yoktu arından bir grup Draenei gözüktü ve ikiliyi kurtardı.Ardından günün kalanını Restalaan'la geçirdiler ve Velen'le görüştüler.

Orgrim,Thunderlord Clan'nın (Yıldırımlordu Klanı) üyesi olarak gücünü arttırmaya başladı.Blackrock Klanı'yla Thunderlord Klanı arasında güçlü bağlantılar vardı bu sayede Orgrim iki tarafta da gücünü arttırabilecekti.Babasının ölümü üzerinde Orgrim,Doomhammer'ın kullanıcısı ve Blackhand'in sağ kolu oldu.

Blackhand

Orgrim, Draenei'lere açılacak savaşa karşıydı, Blackhand'in emirlerini uyguladı hatta Gul'dan'nın yetiştirdiği kana susamışlığı kabullendi. Ancak Durotan gibi Orgrim'de, Orc'ların kandırılıp kandırılmadığını merak ediyordu. Mannoroth'un kanından içmeyen birkaç Orc'tan biriydi, Savaşşefi'nin ve kabile reislerinin içtiği damardan içmenin yakışık olmayacağını iddia etti. Blackhand bu bahaneye inanacak kadar saftı ancak Gul'dan değildi ve o andan itibaren Orgrim'e dikkat etmeye başladı.

Gul'dan

Birinci ve İkinci Savaşlar

Doomhammer, Azeroth Krallığı'nın ordularına karşı savaşlarda komutanlık yaparak Blackhand'in en güvenilir komutanları arasına girmişti. Orgrim zaman geçtikçe Blackhand'in kararlarına daha az ikna oluyordu ve Gul'dan'ın hareketleri hakkındaki şüpheleri artıyordu. Gul'dan, ölmekte olan Medivh'in kafasındaki sırları öğrenebilmek için komaya girdiğinde Orgrim gücünü arttırmak için bir fırsat buldu ve Savaşşefi'ni öldürüp Horde'un lideri oldu.

Bu arada Durotan, Orgrim'i görmek için geldi.Bazı kaynaklarda ziyaretin Orgrim Savaşşefi olmadan önce gerçekleştiği, bazı kaynaklarda ise Blackhand'in ölümünden sonra gerçekleştiği iddia edilir. Frostwolf Klanı, Durotan'nın Gul'dan'nın planlarını uygulamasını reddettiği için sürgün edilmişti .Durotan, Gul'dan'nın ihanetini yani Kil'jaeden'le olan anlaşmasını biliyordu ancak bu konu hakkında sessizliğini korumuştu. Sonunda Orgrim'e Gul'dan ve Shadow Council (Gölge Konseyi) hakkındaki bilgilerini söylemeye karar verdi ve Orgrim, kötü Warlock'u durdurmanın tam zamanı olduğunu söyledi. Durotan evine dönerken Gul'dan'ın ajanları tarafından saldırıya uğradı ve karısıyla öldürüldü.İsimsiz bebeklerinin öldürüldüğü sanıldı ancak Thrall adını verip bir köle olarak yetiştiren Aedelas Blackmoore tarafından bulundu.

Duraton- Chieftain of the Frostwolf Clan
Blackhand'in aksine Doomhammer, Gul'dan'nın ve onun Shadow Council'inin kuklası olmayacağını belirtti .Doomhammer,Garona'yı esir aldı ve ona Konsey'in yerini söylemesi için işkence etti.Konsey'i bulup onu yokedecekti çünkü Konsey varolmaya devam ettikçe Horde'un dağılacağına inanıyordu.Orgrim elinden geldiği kadar Warlock'u ve Shadow Council üyesini öldürdü ve güçlerine büyük bir darbe indirdi.

Gul'dan uyandığında yeni Savaşşefi'nin Shadow Council'i yokettiğini -Warlock büyücülerini hain olarak damgaladı ve infaz ettirdi- ve onu öldürme niyetinde olduğunu öğrendi. Doomhammer'ın komutası altında olan Gul'dan ona,Shadow Council'in yokedilmesiyle Horde'un son gerçek büyücüsü olduğunu ve Human büyücülere karşı ona ihtiyaçları olacağını hatırlattı. Warlock,Savaşşefi'ne sadık olacak yeni bir ordu kuracağına yemin etti, Death Knight'lar (Ölüm Şövalyesi). Doomhammer, Gul'dan'dan hainliğinden şüphelenmesine rağmen kolayca kabul etti.

Doomhammer, İkinci Savaş'ta ve Khaz Modan'a olan saldırısında ön safhalarda bulunup Horde'a liderlik etmiştir. Horde'u demir yumruk olarak yönetmesiyle birlikte Doomhammer, bir diplomat olarak cesaretini gösterdi ve Azeroth'un Goblin'leri ve Troll'lerinin aralarında bulunduğu yeni ittifaklar edindi.Doomhammer, Blackrock Spire'ı Horde'un operasyon üssü olarak istedi ve Dragonmaw Clan'nından (Ejdergırtlağı Klanı) Zuluhed'e Demon Soul (İblis Ruhu) hakkındaki araştırmalarına devam etmesine izin verdi.Ejderha kraliçesi Alexstrasza'yı esir alıp Horde'a savaşta yardım edecek yeni ejderhalar yetiştirdiler. Komutası altında Horde,doğu topraklarına saldırdı,Khaz Modan'nın çoğunu fethetti ve Lordaeron'la Quel'Thalas'ı büyük bir hasara uğrattı.

Ayrıca Orgrim, Alterac'ın hükümdarı Lord Perenolde'yle bir anlaşma yaptı.O milletin güvencesi ve Horde'un saldırısı altında kalmayacağı karşılığıyla Lord,Orgrim ve Horde'un dağlardaki geçitlerden Lordaeron'nun başkentine varmasına izin verdi.Orgrim,Lord'un şüpheli hareketlerine ve davranışlarına rağmen kabul etti.

Doomhammer'ın hain Gul'dan hakkındaki değerlendirmeleri doğruydu.Horde,Lordaeron'nun başkentine son ve ağır bir saldırıya hazırlanırken Gul'dan'nın Stormreaver Clan'ı (Hücümistilacısı Klanı),Cho'gall'ın Twilight's Hammer'ı (Alacakaranlık'ın Çekici) ve Warlock'a bağlı olan diğerleri Horde'dan ayrıldı ve güneye doğru yelken açtı.Onu Tomb of Sargeras'a (Sargeras'ın Mezarı) kadar kovaladıktan sonra Orgrim,Blackrock Klanı'nın bir bölümüyle Black Tooth Grin Clan'nını (Kara Diş Sırıtışı Klanı) Stormreaver ve Twilight's Hammer ordularına saldırması için yolladı.Gul'dan ve Warlock'ları Tomb of Sargeras'a girdi ancak ordaki iblislerle öldürüldüler.Klanın geri kalan üyeleri ise Orgrim'in orduları tarafından yokedildi.

Gul'dan'nın ihaneti nedeniyle yaşanan yenilgilerle zayıflayan Horde, Lordaeron'nun başkentinden Blackrock Spire'daki kalelerine gitmeleri için zorlandılar.Blackrock Spire'da Lordaeron İttifak'ına karşı İkinci Savaş'ı gerçekleştirdi.İttifak'ı Anduin Lothar ve Paladin gardiyanı yönetiyordu.Orc'la,Human kendilerini tüketen büyük bir savaşa başladılar ancak Savaşşefi,Azeroth'un Aslanı'nı öldürme şansına sahipti. Bazıları Doomhammer'ın adil bir şekilde kazanmadığını,Lothar'ın kapışmadan önce Horde savaşçılar tarafından pusuya düşürüldüğüne inanır.Yine de Lothar'ın ölümü Doomhammer'ın sandığı gibi karşılanmadı.Cesaretlerinin kırılması ve morallerinin düşmesinin yerine İttifak, Lothar'ın sağ kolu Turalyon'nun liderliğinde Savaşşefi'ni bile şaşırtan bir öfkeyle Doomhammer'ın ordularını yoketti ve onları Dark Portal'a (Kara Geçit) kadar kovaladı. Lothar'ın ölümünden kısa bir süre sonra Orgrim,Turalyon tarafından yenilgiye uğratıldı ve esir alındı.

Thrall'la Tanışma

Blackrock Spire'daki yenilgiden sonra Doomhammer esir olarak alındı ve acayipliğin temsilcisi olarak Lordaeron'nun kralı Terenas'ın sarayında kaldı.Her nasılsa Doomhammer Lordaeron Şehri'nden kolayca kaçtı ve halkının başına gelenleri gördüğü bir tutsak kampına vardı.Savaşta liderlik ettiği kana susamış savaşçıların aksine Doomhammer sadece bitkin ve uyuşuk ruhlarla karşılaştı.Umudunu kaybeden Doomhammer neredeyse uyuşukluğa teslim oluyordu ama tutsak kampından kurtulmak için kendine gelmeye karar verdi.Orgrim,Lordaeron'nun az seyahat edilmiş yerlerinde bir keşiş olarak yaşadı ta ki Frostwolf Klanı'ndan Drek'Thar'la temasa geçene kadar.


Yaşlı Shaman, Doomhammer'a, Alterac'ın yüksek dağlarında yaşayan Buzkurtları'yla duran genç bir Orc olduğunu bildirdi.Bu Orc,Durotan'nın kaybolmuş oğluydu.Human'ların elinden kurtulmuş ve halkını aramaya başlamıştı.Durotan'nın oğlu Thrall,esir alınmış Orc'ları özgürlüklerine kavuşturmayı ve onlara eski şereflerini sağlamayı kararlaştırmıştı.Orgrim,eskiden Thrall'ı Grom Hellscream'den (Cehennemçığlığı) duymuştu,Thrall klanını aramaya başlamadan önce Grom'la tanışmıştı.Hellscream'in genç Orc hakkında güzel şeyler söylemişti.

Genç Orc, Doomhammer'ın ilgisini çekti ve Buzkurtları'na gitmeye karar verdi ancak önceden klana,Thrall'ın onun kim olduğunu bilmemesini söyledi.Doomhammer vardığında kimse onu adıyla anmadı ya da Thrall'a onun hakkında bir şey söylemedi. Thrall, Doomhammer'la tanıştığı o gece,hakkında o kadar iyi ve yüce şeyler duyduğu Horde'un eski lideriyle tanıştığını anlamadı,sadece ateş başında ısınan yabancı bir Orc gördü.Gece çöktüğünde Thrall, yabancının gizemli tavırlarından ve Human'larla savaşmanın gereksiz olduğunu savunmasından dolayı aşırı derecede rahatsız oldu. Thrall, Orc'ların özgürlükleri için savaştıklarını ve buna değdiğini belirttiğinde yabancı ona eğer buna inanıyorsa Buzkurtları'yla dağlarda neden saklandığını sordu.Daha çok sinirlenen Thrall sonbaharda güneye, Grom Hellscream'e ve Warsong Clan'ına (Savaşşarkısı Klanı) katılacağını ve onlarla Orc tutsakları kurtaracaklarını iddia etti. Yabancı bu görüşüyle alay etti ve Hellscream'i ''içine şeytan kaçmış hayalperest'' olarak aşşağıladı. Thrall, Buzkurtları'nın konukseverliliğine hakaret eden yabancıya meydan okudu. Bu Doomhammer'ın tam olarak olmasını umduğu şeydi. Buzkurtları'nın korkaklar olduğunu ve bir ırk olarak Human'ları yenemeyeceklerini ima etti,Thrall klanı ve halkı için ona karşı gelince, Orgrim hayal kırıklığına uğramadı.Şimdi Doomhammer, Thrall'ın savaşma yeteneğini görebilecekti.

Orc'ların Kurtuluşu

Genç Shaman'a yenildikten ve merhamet gösterildikten sonra Orgrim kendisinin Horde'un Savaşşefi olduğunu söyledi. İlk başta Thrall böyle önemli birine yani Orgrim Doomhammer'a karşı geldiği için dona kaldı ve durdurak bilmeden özür dilemeye başladı. Orgrim onu durdurdu ve özür dilemesine gerek olmadığını söyleyip kendini tanıtmamasının nedenlerini anlattı. Esir alınmış Orc'ları kurtarmak için olan planını anlattı ve Thrall'la Drek'Thar yardım etmeyi kabul ettiler.

Hellscream ve Warsong Klanı'yla birlikte tutsak kamplarını basıp içindeki Orc'ları kurtarabilme gücüne sahiplerdi.Beşinci baskında Alliance hazırdı ve atlı şövalyelerden oluşan bir ordu hazırladı.Orc'lara pusu kurdular ve kana susamış Orc'lar,şövalyelerin saldırısına maruz kaldılar. Thrall'ın kaçmaları için yarattığı karmaşanın arasında,Orgrim,bir şövalyenin ona arkasından sapladığı bir mızrağın zırhını parçalamasıyla öldü.Aslında çok ironik bir ölümdü çünkü bazıları tarafından sırttan bıçaklayan olarak bilinirdi ve gerçektende sırtından bıçaklanarak öldü.Son nefesinde Orgrim Savaşşefi ünvanını, büyük savaş çekicini ve siyah zırhını Thrall'a verdi. Orgrim'in öldüğü eski tutsak kampı Hammerfall Horde'un üssü olarak Arathi Highlands'de bulunmaktadır.

Hammerfall


Doomhammer'ın Mirası

Orc'lar kendi memleketlerini,babasının ardından Durotar adını verdiği yeri bulduktan sonra Thrall, Durotar'ın başkentine saygıdeğer arkadaşını, akıl hocasını yani Savaşşefi'ni onurlandırmak için Orgrimmar adını vermiştir. Thrall hala siyah zırhı giymekte ve Orgrim Doomhammer'la aynı adı taşıyan çekici taşımakta,silahın kadim kehanetini yerine getirmektedir.

Doomhammer'ın ismi ayrıca, Northrend'deki Lich King'in yeri olan Icecrown'da Horde'un mobil karargahı olarak hizmet veren güçlü uçan bir savaş gemisine'de Orgrim's Hammer olarak verilmiştir.



Özet

Gul'dan'nın ve Blackhand'in (Karael) sadık kulları tarafından Sırttan Bıçaklayan olarak bilinen Orgrim Doomhammer, Birinci Savaş'ın sonu ve İkinci Savaş'ın tamamı boyunca Horde'un Savaşşefi'ydi. Orc'ların başkentinin adı, Orgrimmar, Arathi Highlands'deki (Arathi Yüksektoprakları) Horde kontrolü altındaki şehrin adı, Hammerfall (Çekicindüşüşü) ve Icecrown'nun göklerinde devriye gezen savaş gemisinin adı, Orgrim's Hammer (Orgrim'in Çekici),onun adını onurlandırılmak için verilmiştir.


===================== Orgrim Doomhammer Hikaye Sonu ======================





======================Lord Anduin Lothar Hikaye Başlangıcı ==============================
Lord Anduin Lothar


Özet

Sir Anduin Lothar, Azeroth'un Aslan'ı, Arathi soyunun torunu, Azeroth Krallığı'nın (sonradan Stormwind Krallığı olarak bilinir) Birinci Savaş boyunca şampiyon şövalyesi ve İkinci Savaş boyunca Alliance of Lordaeron'nun (Lordaeron İttifağı) baş komutanıydı. İkinci Savaş'ın sonlanmasından ve Dark Portal'ın (Kara Geçit) kapanmasından önce Blackrock Mountain'de (Karakaya Dağı) Orc Savaşşefi Orgrim Doomhammer'la (Ölümçekici) girdiği savaşta ölmüştür. Gelmiş geçmiş en büyük savaşçılar arasında görülmüştür. Kral Varian Wyrnn oğluna, Stormwind'in taht varisi prensine Anduin adını koymuştur.


Savaş'tan Önce

Lothar, Azeroth sarayında Prens Llane Wyrnn ve Medivh'in çocukluk arkadaşı olarak büyümüştür. Üçlü, gençliklerinde Azeroth'ta birlikte birçok macera yaşamışlardır. Büyüdüğünde Stormwind ordusuna katılmış ardından şövalye olup ''Brotherhood of the Horse'un Ordu Komutanı'' konumuna gelmiştir.Hızla yükselişi devam etmiştir ve Stormwind ordularının lideri olmuştur.

Supreme Commander of the Alliance
 Lion of Azeroth

Birinci Savaş

Orc'lar Azeroth'a ilk vardıklarında Stormwind Kalesi'ne saldırdılar ardından Lothar hemen savunma savaşını başlattı. Kral III. Adamant Wrynn, Lothar'ın düşüncelerine katıldı ve ona Orc'ların topraklarını temizleyeceklerine söz verdi. Ardından Kral öldü ancak verilen söz tutulmalıydı,ve oğlu I. Llane Wyrnn tarafından sözler yerine getirildi. Yeni kral babasının görevini yerine getirmeye devam etti ve Orc'lara karşı olan savaşlar şiddetlendi. Bu olaylar sırasında istilacılar Swamp of Sorrows'a çekildi.

Savaş sırasında Clerics of Northshire (Kuzeyeyaleti Rahipleri) için çok büyük değeri olan bir kitap, Tome of Divinity (İlahiyat Kitabı) Ogre Lordu Turok tarafından yönetilen Band of Ogres'in (Ogre'lerin Çetesi) Rogue'ları tarafından çalındı. Lothar,Ogre'lerin saklanma yeri olan Westfall'daki (Batıbaharı) Deadmines'a (Ölümadenler) sefer düzenledi. Ancak karşı taraf daha fazla olduğu için yenildiler ve yavaşça öldürülmeleri için esir alındılar. Lothar birkaç adamıyla Azeroth'lu birlikler tarafından kurtarılmadan önce mağaralarda 20 ay boyunca tutsak kaldı.Kurtarıldığında Tome of Divinity'i aldı ve Stormwind'e götürdü ardından kitap Northshire Abbey'de (Kuzeyeyaleti Manastırı) koruma altına alındı. Lothar, tekrar Stormwind'in ordularının başına geçince savaşlara devam etti.

Büyücü Khadgar, Lothar'a eski arkadaşı Medivh'in Azeroth'a Orc'ları ışınlayarak herkese ihanet ettiğini bildirdiğinde Lothar şaşırdı.Birçok hararetli tartışmadan sonra Lothar, Karazhan'a hücüm etmek ve Medivh'i öldürmek için ordularına liderlik etti.Yanında askerleriyle,Khadgar'la ve yarı-orc Garona'yla (sonradan Allianca'a ihanet eden kişi) yeraltı sığınağa girip çılgın gardiyanla karşılaştılar.Sonunda Khadgar,Medivh'i kalbinden bıçaklamayı başardı ve Lothar bir hamlede kellesini uçurdu.

Başbüyücü Khadgar

Maalesef Medivh'in ölümü Horde'un öfkesini durduramadı. Orc'lar,Savaşşefi Blackhand'in (Karael) komutası altındayken yaptıkları hatalardan ders aldılar ve savaş Azeroth'a karşı olmaya başladı. Kral Llane, Horde casusu Garona tarafından suikaste uğradı ve Stormwind şehri yağmalandı. Lothar, Azeroth Krallığı'nın sonunun geldiğini bilerek güçlü halkından geriye kalanları kurtarmaya karar verdi. Ordudan ve sivillerden geri kalanlardan toplayabildiği kadarını topladı ve onlara Büyük Deniz üzerinden yapılan ve sonucunda Lordaeron sahillerine varılan umutsuz bir kaçışta liderlik etti.
İkinci Savaş

Lordaeron'nun Kralı II. Terenas Menethil'in sarayında Lothar korkunç hikayesini,dinleyen herkese anlattı.Lothar'ın anlamlı talebi krallıkları acil durum konseyi için bir araya getirdi ve Alliance of Lordaeron (Lordaeron İttifağı) kuruldu.Lothar,Terenas'la temasa geçtiği için Arathi soyunu Troll Savaşları boyunca koruyan Blood Elf'ler,onların sonunda borçlarını ödeyebileceklerini düşündükleri için ordularından bir birlik gönderdiler.Aerie Peak'in (Kartal yuvası tepesi) Wildhammer (Vahşiçekiç) Dwarf'ları Horde tarafından saldırıya uğradıkları için hemen Lothar'a bağlılık sözü verdiler.Horde'un gelişmesiyle topraklarından zorla kovulan Khaz Modan'nın Bronzebeard (Tunçsakal) Dwarf'ları ve Gnome'ları sonradan İttifak'a katıldılar.




Kral II. Terenas Menethil - King of Lordaeron

Savaş hususundaki güçlü yeteneği, Orc'lara karşı tecrübesi olması ve kuzeyin krallarının,ordularının başına rakip milletlerden birinin getirilmesini istememeleri nedeniyle Lothar İttifak ordularının başkomutanı oldu. Hemen,Turalyon'u sağ kolu yaptı ve Daelin Proudmoore, Uther the Lightbringer (Işıkgetiren) ve Başbüyücü Khadgar'ı yardımcıları olarak atadı.Savaş sırasında Lothar,ordularını çatışmalardan çatışmalara götürdü ve onlara cesaret ve yetenekle liderlik etti. Horde'un Lodaeron'dan gizemli kaçışı ve Yüce Amiral Proudmoore'un denizdeki zaferlerinden sonra Lothar ordularına Azeroth'un çoğu toprağını ve Khaz Modan'ı özgürlüklerine kavuşturmak için liderlik etti ve sonunda Black Morass'a ulaştı. Lothar,Blackrock Spire'da Horde'un ona ve onun ordusuna kurduğu tuzağa düştü.


High General Turalyon
Lothar, askerlerinden zorla ayrıldı ve bu yüzden belki o mücadele Azeroth tarihinin en büyük mücadelesiydi.Kaosun arasında Lothar,Horde'un Savaşşefi Orgrim Doomhammer (Ölümçekici) ile kapışması için zorlandı.Yorucu,uzun bir kapışmadan sonra Lothar yenildi,kılıcı Doomhammer tarafından parçalandı ve kafatası,efsanevi silahla yapılan güçlü bir vuruşla ezildi.Ancak bazıları Doomhammer'ın adil bir şekilde kazanmadığını Lothar'ın savaştan önce bir grup Horde savaşçı tarafından pusuya düşürüldüğünü savunur.Her ne olursa olsun kılıcı,ölmüş olan Lothar'ın elinden düştü ancak kılıç uzun süre durduğu yerde kalmadı.

Orgrim Doomhammer

Doomhammer, Lothar'ın ölümünün onun ordularının savaşçı ruhunu öldüreceğine inanmıştı ama tam tersi oldu. Lothar'ın ölümünden sonra en çok güvendiği generali Turalyon kalkanını kılıcını kuşandı ve ordusuna, Blackrock Spire'ın ordularına karşı muhtemel bir zaferle liderlik etti. Ardından Lothar'ın eski ittifağı ve arkadaşı Khadgar'ın Dark Portal'ı (Kara Geçit) yok etmesine izin verdi.


Mirası ve Anıları

Anduin, sevgili topraklarının Orc'lardan temizlendiğini ve yeniden yapılandırılmasını görecek kadar yaşayamadı. Ancak büyük bir taş heykeli son saldırısını temsilen Burning Steppes'e,tam Blackrock Spire'ı işaret edecek şekilde dikildi.Lord Lothar'ın mirası Stormwind'in özgür halkı arasında yaşamaya devam etmektedir .Şuan ki taç giymiş prens yani Kral Varian Wyrnn'nin oğlu Lothar'ın adını taşımaktadır.

Lorthar'ın Anıtı
Draenor'a olan İttifak Seferi (Alliance Expedition) İkinci Savaş'ta Lothar'ın yanında yer alan ve kendilerini Sons of Lothar (Lothar'ın Oğulları) olarak adlandırılan eski askerler tarafından yönetilmiştir. Kendilerine bu adı ''gelmiş geçmiş en büyük ve en çok özveri sahibi adamın anısına'' vermişlerdir. Honor Hold'daki The Monument of Remembrance (Hatırlama Anıtı) savaştığı herşeyin anısına yapılmıştır.

Önceden Lothar'a ait olan bir kemer Crimson Ring'in (Orgrimmar'da bulunan bir grup köleci ve gladyatör) malı olmuştu ve Hall of Legends'de (Efsanelerin Koridoru) özel bir cephanelikte saklandı.Kemer Varian Wyrnn tarafından sahiplenildi ardından gladyatör olarak bilinen Lo'Gosh tarafından o cephaneliğe girme izni aldıktan sonra sahiplenildi.

Tarihte gelişen olaylar arasında birde Lothar'ın Stormwind'e kısa bir ziyaret için geldiğinde bir Dwarf silahçı tarafından hediye olarak verilen bir tüfek vardı.Muhtemelen o tüfek Birinci Savaş sırasında Lothar,birliklerine dönerken kayboldu.

Silahları

Quel'Zaram Lothar'ın önemli kılıçlarından biriydi. Llane Wrynn ve Medivh'le gençliklerinde yaşadıkları maceralardan birinde bulmuştu,kılıç Medivh'i etkilemişti ve ona Thalassian dilinde ''yüce kılıç'' anlamına gelen Quel'Zaram adını verdi.Lothar,İkinci Savaş'ta parçalanan ve Turalyon tarafından alınan Stormwind'in Yüce Kraliyet Kılıcı'nıda kullanmıştır.



======================== Sir Anduin Lothar Hikaye Sonu =============================

###


====================== Teron Gorefiend Başlangıç ======================

Teron Gorefiend

Yaşamda, Gul'dan'nin yardımcısı,Ölümde,necromantik terrörler olarak bilenecek Death Knightların ilk idir.Ölüm Şövalyeleri, Gul'dan'nın, Orgrim Doomhammer'ın yatıştırmak için, insan büyücülerine karşılık yarattığı savaşçılar olarak warcraft tarihinde ilk defa ortaya çıkmıştır.

First of the Death Knights
Biyografisi

Teron Gorefiend, Gölge konseyinin üyesiydi.Gul'dan'nın gizli meclisi,kukla Warchief Blackhand'i yönetmek suretiyle Horde'u kontrol etmesi ve Karabor tapınağına(aka Black Temple) saldırması ve pek çok drenei din adamının esir edilmesi ve öldürülmesiyle gündeme gelmiştir.Karabor rahiplerinin ruhları halen tapınağın duvarlarının etrafında gezindiği bilinmektedir.

Gul'danın, Medivh'in zihnine girmesi ve onun ölümüyle birlikte aciz hale gelmesini ve Gölge Konseyinin varlığını keşfeden Orgrim Doomhammerın,Gölge konseyini dağıtarak Gul'dana saldırmasını izleyen olaylarda,Konseyin pek çok üyesi Orgrimin elinden can verirken bunların arasında Gorefiend da vardır.

Gul'dan kataleptik durumundan kurtulunca,Doomhammer'ın otoritesini kabul eder ve ona Horde adına savaşacak anti mage savaşçılar yaratacağı sözünü verir.Doomhammer bu makul teklifin karşısında Gul'danın yaşamasına ve sözünü yerine getirmesine izin verir.Gul'dan,Stormwindin çürümüş ölü şövalyele cesetlerini alarak,gölge konseyinin ruhlarıyla güçlendirmeye çalışır.Hiç bir şey işe yaramaz,Ta ki yardımcılarından birini kurban edip,kalbini çıkarma kararı alıncaya kadar ,bu kalpleri güçlü mücheverlere dönüştürür,daha sonra bunları sopalara ekler,bu çabanın sonunda,Gul'dan,Doomhammer'ı başarısı hakkında bilgilendirir.İlk spoayı,cesetlerden birinin eline verir,bu sırada Gul'dan ve Doomhammer,yardımcının kalbinin güçlendirdiği silahla cesedin dirilişine şahit olmaktadırlar.Sopadaki güç cesede tamamen geçtiğinde,cesedin gözleri açılır... ve Teron Gorefiend tekrardan dönmüştür.

Gorefiend,Gaz Soulripper ve diğer ölüm şövalyeleri,Doomhammer'a sadakat yemini ederler ve Horde tarafına büyük katkı sağlarlar.Gul'dan,Horde'a ihanet etdiğinde,Gorefiend,Warchief'e sadık kalarak o yenilene kadar hizmetinde kalmıştır.Daha sonra Dark Portal yok olmadan önce,ölüm şövalyelerinide liderlik ederek kara boyut kapısından geçmiştir.Geçen süre zarfında,Gorefiend,Draenorda kalmıştır ta ki Gul'danın eski ustası Ner'zhul'un gelişi ve Horde klanlarını tek çatı altında toplamasıyla birlikte harekete geçmiştir.Ner'zhul'un niyeti boyutlar arası kapılar açarak diğer dünyalara gidebilmektir,fakat bu boyut kapısını açtıktan soran stabil tutabilmek için çok güçlü nesnelere gerek vardır. Sonunda, Ner'zhul,Gorefiend tekrar inşa edilen Dark Portal'dan yollayarak, güçlü nesneleri getirmesini ister,bu nesneler Book of Medivh(Medivhin Kitabı), Eye of Dalaran(Dalaranın gözü)'dür.

Başlarda, Gorefiend Stormwind Şehrindeki, Kraliyet kütüphanesine girerek,kitabın gitmiş olduğunu anlar.  Daha sonra Blackhand'in oğullarının desteği aranır ve alınamaz. Gorefiend, kara ejderhaların deli ve entrikacı lideri Deathwing'le karşılaşır,ejderha ona yardımını önerir ama yardımı karşılıksız olmayacaktır, karşılığında istediği bedel draenor'a gitmesine izin verilmesidir,böylece değerli yumurtalarını saklayabileceği güvenli bir bulacaktır.Gorefiend Deathwing'in arkasına biner ve birlikte Alterac'a doğru yol alırlar,Gorefiend'ın amacı, tutsak kral Aiden Perenolde'dan kitabı almaktır.Perenolde kitabı vermeyi ,hapisane muhafızlarının öldürülmesi karşılığında kabul eder. Anlaşmanın koşulları yerine getirildikten sonra, Medivh'in kitabına ulaşmayı başaran Gorefiend,rotasını dalarana çevirdi, Deathwing'le beraber uçarak gözün saklandığı güvenli kasanın yeri bulundu. Nihayetinde,gözüde elde eden Gorefiend ironik bir şekilde Eventide'ın fıskiyesine altın para atar ve bunun dilek tutmak için değil aldığı şeyin bedeli olduğunu söyleyerek oradan uzaklaşır.

Gorefiend, Draenordaki Horde'a tekrardan döner ve Ner'zhula birlikte ritüeli icra etmek için Kara Tapınağa doğru yürürler. Sonuç kocaman bir fiyasko olur. Nerzhul'un yarattığı dengesiz rift gezegeni parçalamaya başlar. Ner'zhul ve onun seçilmiş takipçileri Nether'a kaçarlar .Bunun neticesinde gezegenin başına gelen felaket bir yana,Horde da lidersiz ve darmadağın halde kalarak gezegenleriyle aynı kaderi paylaşır.

Bu mukadder günde,Gorefiend,Turalyon'la yaptığı savaşta düşer ve ruhu kırılmış olan death knight bedeninden ayrılarak gökyüzüne kaçar.

Yenilgisinden sonra,kalan death knightlar,Shadowmoon Valey'e doğru yol alırlar ve Gorefiendden geride kalan fiziki bedenin önünde diz çökerek,sadakatlerini sunarlar ve karşılığında Gorefiend hediyesini umulmadık bir biçimde alırlar,Gorefiend kellerini vücütlarından ayırarak deathknightları yere serer ve Böylece Ghostriders of Karabor doğmuş olur. Buna rağmen,Gorefiend'ın ruhu kapanı kısılır ve gönüllüce onu serbest bırakacak birini arar.


Gorefiend'ın Akıbeti

Shadowmoon Valley'deki gölgelerin sunağında,kadim gölgeay ruhu,hayalet ork ortaya çıkarak kahramanlara görünür,teron gorefiendın tarihi üzerine oldukça bilgilidir.Kahramanların Wildhammer Kalesi/Shadowmoon Köyündeki özel gözlükler üzerine yaptığı görevden sonra,hayalet orkla konuşmak üzere gölgelerin sunağına yollanır..

[(Burda QUEST'leri tek tek çevireceğim,yaparken büyük zevk duymuştum hikayeyede büyük katıkısı olacaktır,zira npc'lerin verdiği detaylar ve tepkiler gerçekten hoştu, questleri horde'an ele aldım zira Gorefiend Horde'un eski adamı ve undead NPC yorumları görülmeye değer.)]

İlgili Görev Horde için;
Spoiler:


(Undead Chief Apothecary Hildagard) görevi veriyor. Quest 1-Spectrecles(Hayalet gösteren gözlükler)

''Ben onlara Spectrecleler diyorum Akıllıca mı,Hayır? gözlükleri taktığında,gölgeay vadisinin ruhlarını görebileceksin.Bu gözlükleri sana vermeden önce bana söz vermelisin,köyü hayaletlerden temizlememize yardım edeceksin.Gözlükleri al ve köyde gezinen herhangi bir ruhu yok et, görev sonunda yok ettiğin bu ruhların,en azından diğer ruhları köyden uzak bir başka yerde dolaşmaya zorlayacak olmasını temenni ediyorum.''

Görev sonrası; ''Gorefiend?T...Teron Gorefiend?Ama...Nasıl? Nasıl olurda Gorefiend burada olur,Bu imkansız! Teron Gorefiend Efsanesi,Forsakenı bile korkudan titretmesine yol açar.Söylentiye göre,Gorefiend zamanında,Gul'danın warlocklarında biriydi,aşırı derece güçlüydü,Gorefiend Orgrim Doomhammer tarafından kesildiğinde,Gul'Dan ruhunu,Stormwind'in ölü şövalyesinin bedenine yerleştirerek Horde'un ilk ölüm şövalyesi(Death Knight) yaratdı.

Quest 2, Teron Gorefiend- Lore and Legend (İrfan ve Efsane) -Hildagard veriyor yine.

''Teron Gorefiend'ın Hayatıyla ilgili hikayeler o kadar çok ki,ama ne de olsa bunlar sadece hikaye,gerçekte Gorefiend'a Draenora döndükden sonra başına ne geldiği hakkında bir malumatımız yok.Tek emin olduğumuz şey,bir kez öldüğü.Gözcülerden gelen raporlar doğrultusunda,kadim ork ruhunun,Gölgelerin Sunağında ikamet etdiğini öğrendim,köyün güneydoğusunda,Netherwing topraklarını Netherwing Geçidi boyunca geçtiğinde bulacaksın.Gözlükleri al ve orku tespit et,O kesinlikle bizden daha çok şey biliyor.''

Tamanlandıktan sonra;

Gorefiend,Neden,bu ismi çağlar boyunca duymadım! 2.Savaşdan sonra,Gorefiend ve onla beraber gelen ölüm şövalyeleri bu topraklara döndüler,sevgili liderleri Gul'dan'nın desteğinden yoksun ,korkunç yeni yapısıyla baş edemedi ve sonunda kendini öldürdü.Eğer bu topraklarda ruh olarak geziyorsa,Belki bu benim için yeni bir haberdir,Belkide senin sağlayacağın bilgi ve yardımla gerçeğe vakıf olabilirim.''

Quest 3-Divination:Gorefiend's Cloak(Gorefiend'ın Pelerini)-Ork Ruhu veriyor görevi

O pek çok acımasız eyleme imza atdı ama hiç biri Karabor'un rahiplerinin öldürülmesi kadar soğuk olamaz.Guldan'ın Güruhunun,Karabor'un Dreneilerini yenmesinden sonra,Karabor'un din adamları Cehennemateşi Kalesi'ne savaş esiri olarak götürdüler,O zamanlar Gorefiend henüz ölüm şövalyesi olmamıştı,ve hepsini soğuk kanlıkla bir bir doğradı,Şimdilerde,Din adamları,Kara tapınağa doğru yönelmekte,kalblerindeki intikam ateşiyle yürüyorlar,Gorefiend'ın pelerini de onlarda.''

Tamamlanması;

Gorefiend'ın 3 önemli hususi eşyasına sahip olduğumda,Gorefiend'ın nerde olduğunu sezebileceğim.

Quest 4-Gorefiend's Truncheon (Gorefiend'ın Asası)

Birer birer önünde diz çöktüler,hayatları ona sadakat olarak sundular.Gorefiend,orağıyla hepsini ayağa kaldırdı ve kafalarını bedenlerinden ayırdı.Katliamdan kısa bir süre sonra,Gorefiend kendi canını aldı.Bu bir pişmanlık eylemi değildi! HAYIR,Gorefiend ölümsüzlüğü arıyordu! yerde yatan cansız ölüm şövalyeleri ,Karaborun Hayelet Binicileri olarak dirildiler.Şimdilerde,Onlar Gul'danın Eli dağı etrafında halkalar çiziyorlar,efendilerinin geleceği günü bekliyorlar,Gorefiend'ın asası onlarda,Onu al....''

Tamamlanması;

Çaresizce aradığın sırra vakıf olabilmen için 3 parçanın birleşimesi lazım.

Quest 5-Gorefiend's Armor (Gorefiend'in Zırhı)

Yaşamda,Gorefiend piçti ama ölümde,önlenemez terrör haline geldi.Güneydoğuya gitdiğinde,Netherwing kaya tabakasını göreceksin,Bir zamanlar Gölgeay bölgesinin ana kara toprağı olan parçalar şimdilerde havada gezinen ada oldu.Deathwing'in dölü Vehl'kur bir zamanlar oraya evim demişti,şimdilerde mezarı olarak da biliniyor.O undead yaratık öfkeden köpürmüş bir halde adanın etrafında sonsuz sayıda dairler çizerek Gorefind'den aldığı yenilginin acısını yaşıyor.Eğer Gorefiendın zırhını alacaksan,Vhel'kur'u yenmen gerekecek'' Tamamlanması;

3 parça bir araya geldi artık Gorefiend'ın akıbetini açıklayabilirim.

Quest-6 Teron Gorefiend,I am...(Teron Gorefiend,benim...) Kadim Ork konuşuyor; ''Gorefiend'ın eşyalarının tamamlanmasıyla yap boz tamalandı,fakat hala 1 parçası eksik

Ele geçireceğim beden...

< Kadim gölge ay ruhunun dudakları şeytani bir şekilde kıvrılarak gülümseme halini alır>

Kesinlikle anlatdığım peri masalına inanmadın değil mi.Gölgelerin sunağı benim hapishanem.Yardımın olmasaydı, sonsuza kadar burada saplanıp kalacaktım.Şimdi,bedenini ele geçireceğim ve sen benim gardiyanmıı öldürerek beni serbest bırakacaksın.Eğer reddersen ikimizde burda sonsuza kadar kalırız.

Teron Gorefiend özgür kalacak! ''

Tamamlanması;(Hildagard söylüyor) Ne yaptın ?APTAL!!

Bu hatanı düzeltmek zorundasın.Eninde sonunda bu senin hatan,miğferlerden birini al,bunlardan herbiri bana daha önce getirdiğin yakıcı küllerle güçlendirildi,daha da önemlisi bunlar senin hayaletleri görmeni sağlayacak buna Teron da dahil.

Eğer Teron Gorefiend'ı bulacak olursan,onu yok et.''




[Teron Gorefiend'in Outland-Shadowmoon Valley'deki questleri burada bitiyor]

Kahramanların yaptığı görevler sonucunda Gorefiend'ın karanlık Sırrının ortaya çıkması şaşırtıcı olmuştur.Kadim ruhun Gorefiend çıkması ve kahramanın bedenini ele geçirmesi ve ebedi surretde ruhunu hapseden gardiyan ''Karsius the Ancient Watcher'' malup etmesiyle,Gorefiend efsanesi tekrar ortaya çıkar.Özgür kaldıkdan sonra Gorefiend iskelet atına binerek,Kara tapınağa doğru atını sürer ve geri döndüğünü haykırır.Kahramanın yüreğine ağırlık çöker,yok etmek için görevlendirliği bir işte,görevi yapamaması bir yana üstelik daha da batırarak Gorefiend serbest bırakılmıştır.

Kara tapınağın kapılarının açılması ile birlikte,Kahramanların karşısına insan görüntüsünde
ihtişamlı Gorefiend duracaktır,keza bir zamanların ork unun ruhu insan sövalyesinin
bedenine sonsuza dek hapis olmuştur.

[Hakkındaki Spekülasyonların bir coğu güncelliğini yitirmiş,ilgili worgen teorileri , Outlandde tutsak olduğu bilinmeden önce,başka yerlerle bağlantı kurulması vs yazma gereği hissetmedim.]

Ghost Riders Of Karabor

Sprit tarafından anlatılan hikayeye göre ki bu ruh Teron Gorefiend'dan başkası değildir,sadakatlerini sunan kalan deathknightların herbiri öldürülür ve ölüm şövalyelerinden her biri Karaborun Hayalet binicileri olarak kalkarlar,Ritüelin sonunda Teron kendisini de öldürür.
Bugün halen bu hayaletlerin Shadowmoon Valley'de gezindiği bilinmektedir,ölümlü gözlerin çıplak gözle göremeyeceği bu yaratıklar,özel gözlükler ve miğferler vasıtasıyla gözlenebilmektedir.

Sağ yönünün tersine,geniş bir yay çevresinde devamlı olarak gezen binicilerin gizemi halen korunmaktadır.
Ghost Riders of Karabor Spekülasyonları

Ana bilindik hikaye ile Ruhun anlatdığı hikaye çelişmektedir.Teronun intihar etmesi imkansızdır çünkü Turalyona karşı savaşmış ve ölmüştür.Yüksek bir ihtimalle,Teron burada oyunculara yalan söylerek,manipüle etmeye çalışmaktadır,O takdire Teronun hikayenin ne kadarını doğru ne kadarını yalan söylediği noktasında bilinmezlik hakimdir,Bu da Hayelet binicilerin aslında death knight olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir,ancak büyük olasılıkla Teronun eski hizmetkarları olabilecekleri varsayılır. Kısacası Hayalet Binicilerin hikayesi ve ne oldukları,amaçları vb soruları yanıtsız kalmaktadır.
----------------

Çeviri notları

Teron Gorefiend'ın Görevleri Allieance / Horde için büyük ölçüde ortak gidiyor; bir tek başları farklı benzer şeyleri tekrar etmeme adına Horde açısından yazdım görevleri, Forsaken npc'nin tepkileri güzeldi. Artık yeni oyuncuların hiç biri bu questleri yapacağını sanmıyorum zaten o seviyeye gelince Northrende falan geçiyorlar. Geçmese bile, tahminim kimse uğraşmaz artık bu zincir görevlerle.O yüzden yazmakta bir sakınca görmedim. Spoiler kategorisinden çıktığına inanıyorum.

Ghost Riders -Hayalet Binicileri olarak çevirdim. Türkçede fiil olarak at sürmek ile araba sürmek arasında bir fark yok ama İngilizcede drive ve ride olarak iki farklı fiille anlatılıyor.Ama türkçede fiil tek olsa da isim olarak 2 ye ayrım var yani at binici- araç sürücüsü (driver-rider ayrımını türkçede de yapabiliriz.

Çevirilerde bazen salt tr kullanmak istesem de  anlaşılamayacağı düşüncesiyle ing-tr karma oluyor,bu da güzel görünmüyor ama anlaşılma açısından en azından daha pragmatik bir metod olduğu kanısındayım.Bu şekilde kullandığım kelimelerden bazılarını veriyim burda iltibasa yol açmasın.Özel isimleri,insanların artık yadırgamadığı şeyleri bırakıyorum. Stowrmind-Fırtınayeli,Deathwing-Ölüm kanadı gibi.Shadowmoon Valley-Gölgeay Vadisi,Black Temple-Kara Tapınak, Death Knight-Ölüm Şövalyesi ,S prit-Ruh...

========================= Teron Gorefiend Hikaye son ==========================


###


=========================== Arthas Menethil Hikaye Başlangıcı ======================

Prens Arthas Menethil
Özet
Arthas Menethil, Lordaeron'nun taç giymiş prensi, Silver Hand'in (Gümüş El) şövalyesi ve Kral II. Terenas Menethil'in oğlu ve tahtın varisidir. Uther the Lightbringer tarafından bir Paladin olarak yetiştirildi ve kibar büyücü Jaina Proudmoore'la romantik bir ilişkisi vardı.

Gelecek vaadeden biri olmasına rağmen Arthas, Azeroth'un gelmiş geçmiş en güçlü ve kötü kişilerinden biriydi. Lanetli kılıç Frostmourne'u alarak Ner'zhul'un Death Knight (Ölüm Şövalyesi) oldu. Lordaeron'u yıkmak için Scourge'e liderlik etti ve nihayetinde efendisi Lich King'le birleşti.

Lich King'in dominant kişiliği olarak yıllar boyu idare ettikten sonra Arthas, Horde ve Alliance akıncılarıyla girdiği savaşta yenilgiye uğradı. Arthas, babası Kral Terenas'ın ruhunun kollarında öldü ve başka bir asil ruh tarafından alınması için, Scourge'un gücünü içinde barındıran Lich King'in miğferini bıraktı.

Arthas'ın Ölümü ve yozlaşma  ilgili görsel bilgi edinmek için Warcraft 3 videolarını izleyebilirsiniz


Hikayesi

Prens Arthas Menethil, Birinci Savaş'ın başlamasından 4 yıl önce Kral II. Terenas Menethil'in oğlu olarak doğdu. Küçük prens, Azeroth'un savaştan zarar gördüğü, Alliance'ın dağıldığı ve ufukta daha koyu bulutların göründüğü bir zamanda büyüdü. Küçük bir çocukken Varian Wrynn ile arkadaş oldular.

Gençken, Dwarf kralı Magni Bronzebeard'ın (Tunçsakal) kardeşi Muradin Bronzebeard tarafından savaş eğitimi gördü ve kılıç ustası oldu. Uther the Lightbringer'ın vesayeti altında Arthas 19 yaşındayken Knights of the Silver Hand'e (Gümüş El'in Şövalyeleri) alındı. Tören, Stormwind Şehri'ndeki Cathedral of Light'da (Işık'ın Katedrali) yapıldı ve törende Arthas'a,Light's Vengeance (Işık'ın İntikamı) adında kutsal bir topuz verildi.


İnatçı ve aceleci tavırlarına rağmen, Arthas ünlü bir savaşçı oldu. En ünlü kahramanlıklarından biri ise Zul'Aman'nın orman Troll'lerinden bir grup Quel'Thalas'a saldırdığında onlara karşı saldırı düzenlemesiydi.

Bu sırada Arthas, Daelin Proudmoore'un en küçük kızı büyücü Jaina'yla tanıştı. Yıllar boyunca arkadaş olarak yakınlaştılar, ardından ilişkileri romantikleşti. Birbirlerine çok aşıklardı. Ancak Arthas birlikte olmalarına hazır olup olmadıklarını sorgulamaya başladı. Arthas aniden ilişkilerine son verdi bu sayede Jaina, Dalaran'daki büyü derslerine odaklanabilirdi ve Arthas, Lordaeron'a verdiği vaatlerine odaklanabilirdi. Kısa bir süre sonra ikisi de aşklarını yeniden alevlendirmeye karar verdi ama bu olay Scourge'ün istilasının başlangıcı sırasındaydı ve ikisininde hayatını sonsuza dek değiştirecekti.



Yozlaşma Öncesi, Silver Hand Şövalyesi

Undead'in Vebası

Sorunlar Lordaeron'u karıştırmaya başlamıştı. Orc'lar tutsak kamplarından kaçmış ve vebanın kuzeydeki toprakları ele geçirdiği haberi yayılmıştı. Arthas ve Uther, Strahnbrad Şehrini, Orc akıncılardan korumak için gönderilmişti. Genç prens, Siyah Ejder Searinox'u öldürdü ve kalbinin bir ateş küresine çevrilmesi için Feranor Steeltoe'ya (Çelikparmak) verdi. Arthas, bu büyülü itemi akınların lideri, Blackrock Clan'ının (Karakaya Klanı) kılıç ustasını öldürmek için kullandı.

Ancak daha büyük bir tehlike,Undead vebası diye birşey ortaya çıktı.Jaina ve Yüzbaşı Falric,henüz 23 yaşında olan ve tuhaf vebayı araştıran Arthas'a eşlik etmeleri için gönderildiler.Vebanın yayıldığı bir tahıl ambarında Undead ordusuyla savaştılar. Büyücü Kel'Thuzad'ı Brill'in merkezinde kuşattılar ve Andorhal'a kadar kovaladılar.

Kel'Thuzad önceden depolanmış tahılları enfekte etmiş ve uzaktaki kasabalara göndermişti. Arthas onu öldürmeden önce Kel'Thuzad, Mal'Ganis adında bir Nathrezim iblisinden bahsetti ve onun Scourge'ü yönettiğini söyledi. Jaina ve Arthas onunla yüzleşmek için kuzeye, Stratholme'a seyahat ettiler.

Seyahat sırasında Arthas ve Jaina dinlenmeyi umdukları Hearthglen'de durdular. Dinlenmek yerine, yaklaşan bir Undead ordusu haberiyle uyarıldılar. Arthas, Jaina'ya şehri korumak için geride kalan Uther'ı bulmasını ve yardımının gerektiğini belirtmesini emretti. Arthas, vebanın sadece toplu bir katliam olmadığını anladı ve masum kasaba halkını Undead yaratıklara dönüştürdüğünü gördü .Arthas'ın orduları zar zor kasabayı koruyordu ve yenilmenin eşiğindelerdi ancak Uther arkasında destek birliklerle yetişti ve kasabayı kurtardı.

Arthas, Stratholme'a giderken esrarengiz kahin Medivh'le tanıştı. Terenas'a verdiği tavsiyenin aynısını ona da verdi (Kalimdor'un batısına seyahat etmesi). Arthas, yerinin halkının yanı olduğunu ve onları terketmeyeceğini savundu. Jaina, kahinin haklı olabileceğini söyledi ama Arthas onu umursamadı ve Stratholme'a olan yolculuğuna devam etti.

Stratholme İtlafı

Vardığında Arthas tahılın çoktan dağıtıldığını gördü ve köylülerin yakında Undead olacaklarını biliyordu.Uther'a ve şövalyelerine tüm kasabayı tasfiye etmelerini emretti.Dehşete kapılmış olan Uther,Arthas'ı azarladı ve ona kral olsa bile bu emri yerine getirmeyeceğini söyledi.Uther'ın vatan haini olduğunu ilan ederek Arthas,Knights of the Silver Hand'i dağıttı. Askerlerinden bir kaçı Uther'la gitti -Jaina dahil- ve Arthas,ona sadık olanlarla kalıp şehirdeki enfekte olmuş kasaba halkını katletti.

Stratholme in Warcraft III


Arthas Stratholme'da

Arthas Stratholme halkını kesmeye başladığında,kasaba halkının ruhlarını isteyen Mal'Ganis'i gördü. Arthas, Mal'Ganis ulaşmadan önce halkı yok etmeye çalıştı. Sonunda, Arthas, Dreadlordl'a bu işi sonlandırmak için son bir kapışma istedi. Mal'Ganis kaçtı ve onla Northrend'de görüşeceğine yemin etti.Ardından Arthas, Stratholme'u ateşe verdi.O gün Arthas bir şeyi anladı : vebayı durdurmak için olan yetersizliği onu yakında izleyeceği soğuk ve yanlız bir yola sürükleyecekti.


Arthas ve Uthar Stratholme'da
Northrend

Arthas, ordularının bir bölümüyle Mal'Ganis'i takip etti. Bir ay sonra Daggercap Bay'e (Hançerkını Koyu) vardılar. Kamp kurmak için uygun bir yer ararlarken, Arthas'ın adamları Dwarf kâşifler birliği tarafından tanınmadan önce top ateşine tutuldu. Arthas arkadaşı ve eski akıl hocası Muradin Bronzebeard'e (Tunçsakal) rastladığı için şaşkındı. İlk başta Muradin, Arthas'ın,lanetli kılıç Frostmourne'u ararlarken Undead tarafından kuşatılan adamlarını kurtarmak için gelen ekibe liderlik ettiğini sandı.Arthas bu karşılaşmanın sadece tesadüf olduğunu belirtti.Birlikte yakınlardaki Undead kamplarını yokettiler ancak hala Mal'Ganis'ten bir iz yoktu.


Northrend

Arthas ve Muradin Frostmourne'u aramak için gittiklerinde Lordaeron'dan bir elçi geldi ve Yüzbaşı Luc Valonforth'la konuştu. Uther ve Terenas'ın emirlerini iletti.Talimatta, Arthas ve adamlarının hemen eve dönmeleri emrediliyordu. Arthas üsse döndüğünde adamları kışlayı terketmiş ve gemilerinin olduğu ormana doğru yola çıkmıştı.

Arthas'ın, Mal'Ganis'i yoketmeden eve dönmeye niyeti yoktu.Yerli lejyonerlerin yardımıyla,adamlarından önce vardı ve gemileri yaktı.A damları vardığında Arthas lejyonerlere ihanet etti,onları gemileri yakmayla suçladı ve Yüzbaşı onları öldürdü. Arthas adamlarına eve gitme niyetlerinin olmadığını ve geri dönmenin tek yolunun Northrend'de zafer yaşamak olduğunu söyledi.

Lanetli Kılıç Frostmourne

Arthas, Frostmourne'u bulmak için ordularıyla Drak'Tharon Keep'e yola çıktı. Vardığında Mal'Ganis ona belirdi ve ölümü hakkında kehanette bulundu. Arthas Frostmourne'u aramak için Muradin'le gitti ve yüzbaşını kampı koruması için bıraktı.

Frostmourne Cavern

Eski bir yol geçidi kullanarak Arthas, Muradin ve adamlarından bir grup,lanetli kılıcın etrafına vardılar. Ardından Arthas, onu kendi iyiliği için Frostmourne'dan uzak tutmaya çalışan bir Gardiyan'la karşılaştı.Gardiyan Arthas tarafından öldürüldü ve Muradin'le ödüllerine kavuştular. Muradin bir yazıt okudu ve Arthas'a kılıcın lanetli olduğunu söyledi ve ona ''Bırak onu Arthas ! Bu işi unut ve adamlarını evlerine götür !'' ama Arthas kılıcı almayı kafaya koymuştu. Arthas mağaranın ruhlarından kılıcın buz hapsinden serbest bırakılmasını istedi ve karşılığında herhangi bir şey verebileceğini ya da bir bedel ödeyebileceğini söyledi,halkını kurtarmasına izin vermeleri şartıyla. Silah serbest bırakıldığında bir buz kütlesi Muradin'e saplandı. Arthas, Muradin'e yardım etmek için yanına gitti ama Frostmourne'nun aklına soktuğu bir düşünce onu vazgeçirdi. Arthas kutsal savaş çekici Light's Vengeance'i bıraktı ve Frostmourne'u aldı.Ardından Muradin'i ölüme terkedip üsse döndü. Frostmourne'la Arthas, Mal'Ganis'in kölelerini öldürdü ve sonunda iblisle karşı karşıya geldi.

Arthas'ın Frostmourne'u Alışı

Mal'Ganis ona duyduğu sesin, Lich King'in sesi olduğunu söyledi.Ancak Arthas duyduğu sesin onu öldürmesini söylediğini belirttiğinde Dreadlord şaşırdı. Dreadlord'u öldürdükten sonra Arthas ordularını kendilerini korumaları için bırakıp donmuş kuzeye kaçtı. Ardından Arthas geriye kalan ruh sağlığını da yitirdi.

Yozlaşma, Lich King'in Şampiyonu
Arthas holding Frostmourne in Warcraft III, 
Legacy of the Damned menu


İhanet

Aylar geçtikten sonra Arthas Lordaeron'a geri döndü ve krallık,şampiyonları geldiği için sevindi.Arthas tahtın önünde eğildi ardından babasına,Kral Terenas'a doğru yürüdü ve onu Frostmourne'la öldürdü.Kralın kanlı ve kırık tacı o günden beri kayıp.

Babasını Öldürmeden Önce
Succeeding you, father.


Arthas olay yerinden kaçtı ve Balnir Farmstead'e (Balnir Çiftliği) gitti. Orada büyülü güçlerini,sadık bineği Invincible'ı (Yenilmez) Undead olarak uyandırmak ve tekrar bineği olarak hizmet vermesi için kullandı.

Arthas ve Invincible

Haftalar sonra Arthas, Vendermar köyünde yeni efendisi the Lich King'in emrinde tekrar ortaya çıktı. Orada Tichondrius the Darkener ile tanıştı, Mal'Ganis gibi bir Dreadlord.O Dreadlord'un Mal'Ganis olduğunu ve intikam için geri geldiğini sandı ve tehdit etti ancak Dreadlord onu yaptıklarından dolayı tebrik etmek için gelmişti. Konuşurlarken Arthas artık yaptıklarından hiç pişmanlık duymamaya başladığını söyledi. Tichondrius o kılıcın ruhları çalmak için tasarlandığını ve Arthas'ın kendi ruhunun, kılıç tarafından alınan ilk ruh olduğunu söyledi.

Leader of all the Dreadlords
Arthas, Cult of the Damned'ın (Lanetlilerin Tarikatı) üyeleriyle Vandermar'da görüştü ve onların büyülü yetenekleriyle Andorhal'a Kel'Thuzad'ın cesedini canlandırmaya gitti. Kilisenin mahzenini koruyan gardiyan Gavinrad the Dire'ı öldürdü ve Kel'Thuzad'ın kalıntılarını topladı. Bu olay Kel'Thuzad'ın hayaletini bir silüete soktu ve Kel'Thuzad, Arthas'a Dreadlord'lara güvenmemesini söyledi. Arthas sessizce bunu düşündü.

Kel'Thuzad'ın kalıntıları kötü bir şekilde çürümüştü ve canlandırılması için Quel'Thalas'daki Sunwell'e (Güneşkuyusu) götürülmesi gerekiyordu. Tichondrius, Arthas'ı büyülü bir vazoyu alması için gönderdi bu vazo Kel'Thuzad'ın kalıntılarını taşımaları için kullanabilirdi. Ancak vazo Knights of the Silver Hand'de korunuyordu. Arthas iki Paladin'i öldürdü, ihanetini kınamış olan Ballador the Bright (Parlak) ve Sage Truthbearer (Hakikattaşıyıcısı).

Ardından Uther the Lightbringer'la karşılaştı ve Uther ona vazonun,babasının, Terenas Menethil'in küllerini taşıdığını söyledi. Arthas akıl hocasını öldürdü ve vazoyu ele geçirdi.Babasının kalıntılarını döktükten sonra Kel'Thuzad'ınkileri koydu ve Quel'Thalas'a olan uzun yolculuğuna başladı.

Quel'Thalas'ın Düşüşü

Arthas, Ranger-General Slyvanas Windrunner (Rüzgarhabercisi) tarafından liderlik edilen Elf'lerden ağır bir direnmeyle karşı karşıya kaldı.Güçlerini Undead ordularının önüne sürüp Slyvanas'ın halkını yavaşça Silvermoon'a doğru uzanan cephenin gerisine çekti.Sylvanas büyük Elf şehrini Scourge'ün geldiği haberiyle uyarmaya çalıştı ama Arthas onun kamplarını yoketti ve Ranger-General'i öldürdü.Arthas'a göre yaptığının saygısızlık olduğu ve Lich King'in onu köleleştirmesini istediği için,bunu ona ödetmek istedi ve ruhunu yozlaştırıp korkunç bir Banshee'ye (Ölüm Perisi) çevirdi. Ona kendi halkını öldürmesi için baskı yaptı.

Banshee Ayini


Yanında Scourge'un ordularıyla Arthas Silvermoon'u (Gümüşay) yoketti ve şehri yıkıntıların altında bıraktı.Sunwell'e giderken giderken Quel'Thalas'ın Yüce Kralı yaşlı Anasterian Sunstrider'la karşılaştı ve neredeyse çaba harcamadan onu öldürdü.Ardından Sunwell'i,Kel'Thuzad'ı hayata döndürüp Undead Lich olarak uyandırmak için kullandı.

Dalaran Tahribatı

İkili, Alterac'a vardığında Kel'Thuzad,Arthas'a ''İkinci İstila''yı ve Lich King'in planlarını kapsamlı bir şekilde anlattı. Kel'Thuzad, Alterac'a Blackrock Clan'ı (Karakaya Klanı) yoketmek için gitti çünkü klanın Orc'ları,Lich'in şeytan lordu Archimonde'la konuşabileceği bir iblis geçidinin kontrolünü barındırıyordu.Scourge Orc'ları imha etti ardından Kel'Thuzad Archimonde'dan emirleri aldı ve Mage'lerin şehri Dalaran'a yola çıktılar.Archimonde onlara Medivh'in büyü kitabını almaları talimatını verdi bu sayede Kel'Thuzad, Archimonde'u Azeroth'a ışınlayabilirdi.

Kirin Tor'un istilayı geri püskürtmek için olan yiğit çabalarına rağmen Scourge takviye kuvvetleri yenilgiye uğratıp büyülü savunmalarını aştı ve Başbüyücü Antonidas'ı öldürüp Book of Medivh'i (Medivh'in Kitabı) ele geçirdi.

Arthas ve orduları Mage'lerin karşı saldırısını geri püskürttü bu arada Kel'Thuzad şeytan lordunu ışınlamaya başlıyordu.Archimonde vardığında Lich King'in artık Lejyon'nun komutası altında olmadığını ve Tichondrius'un Scourge'un komutası altında olduğunu söyledi.Arthas,Kel'Thuzad'la aralarında ne geçtiğini merak ettiği için yanlarına gitmişti ama Lich,herşeyin Lich King'in öngördüğü üzre gittiğini söyledi.İkili gittiğinde Archimonde şehirden intikamını aldı ve Dalaran'ı güçlü ve tek bir ayinle yoketti.


Archimonde'la Kel'Thuzad'ın Görüşmesi

Arthas'ın sahneye tekrar çıkışı Kalimdor'da, Tichondrius Skull of Gul'dan'nın (Gul'dan'nın Kafatası) arcane güçlerini kullanırkendi. Arthas,yeni salıverilmiş iblis avcısı Illidan'a kafatasının güçlerini kendi için nasıl kullanacağını anlattı ve böylece Tichondrius'u öldürebileceğini söyledi.Illidan bu planı kabul etti ve Arthas tekrar kayboldu.

Lordaeron'a Dönüş

Archimonde üç tane Dreadlord'u, halkın kontrol altında olduğunu garanti etmek ve Ner'zhul'un kurnaz hizmetçilerine göz kulak olmaları için Lordaeron'nun mahvolmuş bahçesinde bıraktı.Şeytan lordu öldürüldüğünde her nasılsa bundan haberdar değillerdi.Ancak bu birkaç ay sonra,Arthas tahtını ele geçirmek için geldiğinde değişti.Dreadlord'ları tehdit etti ve onlar kaçtıktan sonra Sylvanas'la Kel'Thuzad'ı yanlarında olması için çağırdı.Birlikte,Dagren the Orcslayer (Orkkatili),Halahk the Lifebringer (Hayatveren) ve Magroth the Defender (Koruyucu) adlı Paladin'ler tarafından yönetilen mültecileri ezdiler.Her nasılsa savaşın doruk noktasında Arthas'a acı verici bir inme indi ve Lich King'in onu çağırdığını hissetti.Azalmış güçlerine rağmen Arthas geriye kalan insanları öldürene kadar savaştı.

Arthas'ın Dreadlord'larla Karşılaşması

Arthas, Lich King'in gücünün azaldığını biliyordu ve o andan itibaren Sylvanas artık kontrolü altında değildi.Sylvanas saklı bir şekilde üç Dreadlord'la buluştu ve onlara Lich King'in gücünün zayıfladığını söyledi bu sayede intikamını alabilecekti.

Arthas başkentte pusuya düşürüldü ve içinde güçlü abomination Bloodfeast'in (Kanziyafeti) bulunduğu Dreadlord'ların ordularına karşı savaşması için sadık kullarını toplaması için zorlandı.Şehrin sınırlarına vardığında bir grup Banshee onu kurtardı ve onların Sylvanas tarafından,onu uzaktan güvenli bir şekile göz kulak olmaları için gönderildiklerini söylediler.Her nasılsa ormanda boş bir yer bulduklarında Arthas,Lich King'den başka bir his aldı ve kendisine ihanet edildiğini anladı.Ardından Sylvanas belirdi ve Arthas'ı felç edici bir okla vurdu.Kel'Thuzad geldi ve son anda onu yakaladı.

Ancak Lich King'in zihinsel haykırışları Arthas'ın aklını deldi. Northrend'e dönmesi söylenmişti çünkü şeytani ordular Frozen Throne'u (Donmuş Taht) yoketmeye çalışıyor ve kendini kral edenin saltanatına son vermeye çalışıyordu.Arthas,Kel'Thuzad'ı Lordaeron'a göz kulak olması için geride bıraktı ve hemen donanmasını hazırlatıp Northrend'e yelken açtı.

Northrend'e Kaçış

Üç hafta sonra Arthas,Northrend'in sahillerine vardı ve beklenmedik bir şekilde,krallıklarının yokedildiği için intikama aç olan Kael'thas'ın başında olduğu Blood Elf'ler tarafından saldırıya uğradı.Ve yine beklenmedik bir şekilde eski Azjol-Nerub kralı,Crypt Lord Anub'arak tarafından kurtarıldı.Kael'thas güvenli bir yere gitmeden önce,öncü birliklerinin öldürülmüş olabileceğini ama asıl orduların o kadar kolay yenilemeyeceğini söyledi.

Arthas bunun doğru olabileceğinden endişelendi ve Icecrown Citadel'e (Buztacı Kalesi) Illidan'dan önce asla yetişemeyeceklerdi,ancak Anub'arak farklı düşünüyordu.Parçalanmış Azjol-Nerub krallığından yani yeraltındaki kısaltmalardan gitme önerisini sundu bu sayede Illidan'ı Glacier'de (Buzul) yenebilirdi.Başka bir seçenek bulamayan Arthas kabul etti.

Anub'arak
Anub'arak,eski mavi ejder ve Malygos'un hizmetçisi Sapphiron'nun stoklarına akın etmeyi ve kendilerini ejderhanın hazineleriyle donatmayı önerdi.Ejderhayı öldürüp bırakmadılar Arthas Sapphiron'u güçlü bir Frost Wyrm (Buz Ejderi) olarak canlandırdı.


Frozen Throne'a Yarış

Azjol-Nerub'un kapılarına geldiğinde Arthas kendisini Dwarf'lar tarafından açılan ateşin içinde buldu.Bu Dwarf'lar Arthas'ın ölüme terkettiği Muradin Bronzebeard'in takipçileriydi.Ve şimdi Muradin'nin sağ kolu Baelgun Flamebeard (Ateşsakal) tarafından yönetiliyorlardı.Sapphiron'u dışarda bırakarak Arthas sadece Baelgun'nun Dwarf'larıyla savaşmadı ayrıca Spider Kingdom'u (Örümcek Krallığı) altüst etmesinden sonra hayatta kalan Nerubian'larlada savaştı.Anub'arak'ın yardımı paha biçilemezdi,Arthas'ın ölümcül yara alabileceği birçok tuzağı etkisiz hale getirmişti.

Arthas Baelgun'la yüzleştikten sonra Dwarf,hareketli toprağın krallığın altındaki eski bir belayı uyandırdıklarını söyledi. Arthas ve Anub'arak krallığın dahada derinlerine indiğinde bela apaçık ortadaydı, Faceless Ones (Yüzsüz Olanlar) güçlü,kötü ve efsane oldukları sanılan bir ırk.Arthas ve Anub'arak inanılmaz güçlü olan Forgotten One'ı (Unutulmuş Olan) bile öldürdü.

Krallığın üst katlarına çıktıktan sonra bir deprem oldu ve Arthas'la Anub'arak'ın yollarını bölüp onları ayırdı. Anub'arak Arthas'a doğru yolunu kazmadan önce genç kral kendi düşünceleriyle yıldırıcı tuzaklardan kurtuldu.Yeniden birleştiklerinde Crypt Lord genç Death Knight'ı övdü ve Ner'zhul'un onu neden şampiyonu olarak seçtiğini şimdi anladığını belirtti.Azjol-Nerub'un dışına çıktıklarında Lich King, Arthas'la tekrar temasa geçti ve Frozen Throne'nun çatladığını ve çatlaktan enerjinin sızdığı için gücünü kaybettiğini söyledi. Ner'zhul, savaşta güçlerine ihtiyacı olacağı için Arthas'a güçlerini geri verdi.

Yeryüzeyine ulaştıklarında hemen Illidan'nın ordularıyla savaşmaları gerekiyordu.Vashj'ın Naga'ları ve Kael'in Blood Elf'leri Arthas'ın kölelerine karşı gelmek için oradaydı.Anub'arak'ın yardımıyla Arthas ordular arasından geçti ve Icecrown Obelisk'lerini (Buztacı Dikilitaşı) büyüyle aktive etti ve Frozen Throne'nun kapılarını açtı. Ancak Illidan onu bekliyordu.

Obelisk'leri Aktive Edişi

Lich King'in Zaferi

Kısa ama şiddetli bir savaştan sonra,Illidan yanlışlıkla bir açık verdi ve Arthas avantajı değerlendirip iblis avcısının göğsüne Frostmourne'la bir kesik açtı.Arthas Icecrown'nun kapılarına doğru döndüğünde Illidan kara düştü.Gitmeden önce Arthas Illidan'ı uyardı ve ona Azeroth'tan ayrılmasını bir daha dönmemesini söyledi.

Illidan vs Arthas
Arthas buzula girdi ve buza zincirlenmiş sarmal yapıdaki zirveye baktı. Kaderine doğru merdivenleri çıkmaya başladığında terkettiklerinin sesleri aklına girdi. Muradin Bronzebeard'ın, Uther'ın ve Jaina'nın ona seslenişlerini duydu ama görmezden gelip tırmanışına devam etti. Sonunda zirveye ulaştı ve önünde buzlu bir varil gördü.İçinde bir zırh seti vardı,tahta oturan için hazırlanmıştı.Şimdi onun duyduğu tek ses Ner'zhul'un kulak tırmalayıcı fısıltısıydı :



''Kılıcı geri getir... döngüyü tamamla... beni bu hapisten kurtar !''

Gücün büyük bir haykırışıyla Arthas, Frostmourne'u Lich King'in buzul hapsine vurdu ve rahatsız edici bir çığlıkla Frozen Throne patladı ve kristalin parçaları yere dağıldı.Ner'zhul'un dikenli miğferi ayağının önüne düştü, Arthas eğildi miğferi aldı ve düşünülemeyecek kadar güçlü olan artifactı kafasına taktı.


(Ner'zhul'un yankılı sesi ve aklıyla) ; ''Şimdi,biz biriz !''

Lich King'in planladığı gibi o an Ner'zhul'un ve Arthas'ın ruhları birleşip güçlü bir varlık haline geldi.Arthas var olmayı bir süreliğine durdurdu ve o artık Azeroth'un tanıdığı en güçlü varlıklardan biriydi, yeni Lich King.


Scourge'ün Lich King'i

Uyurken, Arthas insanlığını aklından çıkardı ve Ner'zhul'un ruhunu bastırdı bu sayede Lich King'in dominant kişiliği oldu.

Arthas, Scourge'e başka bir Azeroth istilası için Lich King olarak liderlik ettikten sonra, Knights of the Ebon Blade (Siyah Kılıcın Şövalyeleri), Argent Crusade (Gümüş Mücadele), Alliance ve Horde'un karşı saldırılarına neden oldu. Bunu yaparken de güçlü kahramanları Northrend'e topladı ve önlerine birçok engel koydu bu sayede zayıfları ayırıp onların dürüstlüklerini sorgulayabilirdi. Dünyanın en güçlü savaşçılarını, yeni şampiyonları yapmayı planladı ve onları kendi memleketlerine olan saldırılarda öncülük etmeleri için kullanacaktı, kendisine yapılanın aynısı.


Ölümü

Horde, Alliance ve Ashen Verdict'in orduları ICC'yi kuşattıktan sonra Tirion Fordring'in liderlik ettiği bir grup akıncı,q Frozen Throne'a ulaştı. Savaşın başında Lich King, Tirion'u bir buz kütlesinin içine aldı ve savaşın ortasında tek bir vuruşla tüm akıncıları aniden öldürdü. En sonunda, Lich King bütün akıncıları Undead olarak uyandırmaya hazırlanırken Tirion kendini serbest kıldı, Ashbringer'la Frostmourne'u parçaladı, içindeki ruhları serbest bıraktı ve Lich King'in planlarını suya düşürdü. Lich King ciddi bir şekilde zayıfladı ve Terenas akıncıları Tirion'nun yanında savaşmaları için uyandırdı.




Babasının ruhu tarafından teselli edilirken yatan Arthas babasına ''Bitti mi ?'' diye sordu, Terenas ''En sonunda. Hiçbir kral sonsuza dek hüküm sürmez,oğlum.'' diye yanıtladı. Arthas, "sadece karanlık gördüğünü" söyledi, ardından gözleri devrildi ve elinin yere düşmesinden evvel son nefesini verdi.

Tirion Fordring
Highlord of the Argent Crusade

Mezarı

Resmi olmamasına rağmen Stormwind mezarlığında Arthas'ın olduğuna inanılan ve üstünde Lordaeron simgesi olan büyük yeni bir mezar var.


=========================== Arthas Menethil Hikaye Sonu ==========================


####



=========================== Illidan Stormrage  Hikaye başlangıç ==========================


Illidan Stormrage

''Hain... İşin doğrusu, ihanete uğrayan bendim. Yine de avlandım. Yine de nefret edildim. Şimdi benim kör gözlerim, diğerlerinin göremediklerini görebiliyor. Ve bazen kader zorlanmalı ! Şimdi gidin.. Ölüm'ü onların üstüne doğru serbest bırakın... Bize karşı gelenlerin.''


The Betrayer
Kadimler Savaşı

Illidan, nam-ı diğer Hain, Malfurion Stormrage'in ikiz kardeşiydi. Highborne büyüsünün kullanıcılarındandı. Illidan, gençliğinde kardeşinin yapmış olduğu gibi Druid kuvvetlerini ustalaştırıyordu ancak ''büyü'' onu toprağın çağırmadığı bir şekilde çağırdı. Kardeşinin aksine Illidan koyu sarı renginde gözlerle doğmuştu,bu renk ihtişamlı bir kaderin simgesiydi öte yandan bu renkteki gözler Druid potansiyeli olarakta sayılıyordu. Malfurion ve Tyrande kaderlerini bulduklarında Illidan hala kendisininkini arıyordu. Buna rağmen kendisini bir Highborne görmeyip Ravencrest'in (Kuzgundoruğu) ordusunun liderinin kişisel büyücüsü oldu.

Sargeras'ın Azeroth istilası başladığında ve Azshara'nın kalleşliği anlaşıldığında Malfurion kardeşini, kraliçesinden ayrılması için ikna etti. Illidan kardeşini dinledi ve onunla gitti.Cenarius ve ejderhalar savaşa katıldığında Malfurion düşmanlarının çok güçlü olduklarını anladı.İstilayı sonlandırmak için Well of Eternity'nin (Sonsuzluk Kuyusu) yokedilmesi gerektiğine karar verdi.Bu fikir Illidan'ı dehşete düşürdü.Kuyu,büyüsünün kaynağıydı -Elf'lerin ölümsüzlüklerin kaynağı olması gibi- ve Kuyu'nun kaybı onun için bir sevdiğinin ölmesine eşdeğerdi.Bu arada Night Elf'ler,onun Burning Legion'un (Yanan Lejyon) güçlerine olan hayranlığı farketti,Illidan onların kaotik davranışlarının altında yatan büyülü bir saflık görüyordu. Night Elfler ,topraklarını korumak için savaşırken,Burning Legion'nun sayısı,kökten kesilecek gibi değildi. Satyr Xavius şüphelerini bir kenara bırakıp Illidan'nın kafasının karışmasından yararlanıp, kuşkuyu aklına soktu, Illidan Burning Legion'nun kullandığı gücü aradı bu sayede daha güçlü olabileceğini düşünüyordu, aklı bu kadar karmaşıkken aklına Burning Legion'a yenmeleri için yardım etmek girdi ve Sargeras'a portal açması için Demon Soul'u (İblis Ruhu) verdi.

Illidan,Sisters of Elune'nin (Elune'nin Kızkardeşleri) yeni rahibesi Tyrande Whisperwind'e (Fısıltırüzgarı) karşı güçlü duygular besliyordu.Illidan,Tyrande'yi etkileme arzusu içerisindeydi bu nedenle çoğunlukla düşünmeden hareket ediyordu,bu davranışların bir rahibenin eşinde olmaması gerektiğini hiç farketmemişti.Ama Illidan onun kalbini çalmaya çalışıyordu ancak Tyrande en başından Malfurion'u seçmişti bu arada savaşın yakında biteceğinin farkında değillerdi.Xavius bu platonik aşkı biliyordu ve Illidan'nın düşüncelerini karartmak için güçlerini kullandı.Onu,eğer Malfurion ölürse Tyrande'nin aşkı için rakibi kalmayacağı düşüncesine ikna etti.Illidan,Tyrande'nin gözleri önünde,kardeşi Malfurion'nun kollarında,halkıyla arasındaki bağları kopardı.

Xavius

Illidan, yeni bir düşünceyle Zin-Azshari'ye seyahat etti.Orada Azshara'ya ve Mannoroth'a gerçek olmayan bir bağlılık gösterdi. Illidan'nın planı Demon Soul'u (Neltharion the Earth-Warder (Toprak-Bekçisi) diye bilinen Deathwing tarafından yaratılmış büyük bir güç) almak ve Kalimdor'a iblislerin girmesini sağlayan portalı kapatmaktı.Ancak bu planı gerçekleştirebilmek için Illidan'nın daha çok güce ihtiyacı vardı. Sargeras bu plandan memnundu ve Illidan'a bu bağlılığına karşılık olarak bir ''hediye'' verdi.Illidan'nın gözleri portalın diğer tarafında olmasına rağmen Sargeras tarafından yakıldı ve yerlerine mistik ateşten yapılmış gözler koydu, bu gözler sayesinde Illidan, sihrin her türlü şeklini ve vücudunu saran Arcane dövmelerini görebilecekti. Azshara yeni Illidan'a hayran kalmıştı ama tedbirli davranıp Yüzbaşı Varo'then'i, Illidan'la Demon Soul'u arayışında eşlik etmesi için gönderdi.


Büyük Ayrılış'tan (Great Sundering) sonra Illidan,Well of Eternity'den almış olduğu 7 şişe sudan 3'ünü Mount Hyjal'ın doruklarında bulduğu küçük bir göle döktü.Kaotik enerjiler gölü yozlaştırdı ve onu yeni Well of Eternity'e çevirdi.Illidan'nın mutluluğu kısa sürdü çünkü kardeşi Malfurion,Tyrande ve geri kalan Kal'dorei liderleri onu buldu ve yaptıklarına karşın dehşete düştüler.Kardeşinin yapmış olduğu kabul edilemeyecek ihanetten sonra Malfurion,Illidan'a onun izlediği yolun iyi bir yol olmadığını açıklamaya çalıştı.Kullanmaya kararlı olduğu sihrin varolduğu sürece ölümden başka birşey getirmeyeceğini söyledi.Illidan dinlemeyi reddetti,kardeşinin cahillik olarak gördüğü sihrin güçleri aklını başından almıştı.Illidan sihrinin,Burning Legion'un geri getirilmesinde ihtiyaç olacağını iddia etti.

Malfurion kardeşine karşı öfkelendi,onun,sihrin etkisinde sonsuza dek kaybolduğunu anladı ve Hyjal'ın derinliklerindeki bir kodese hapsetti.

Hapisten Kurtuluş

Illidan ışığın bile olmadığı bir hapishanede 10.000 yıl boyunca çürüdü. Califax,bir Keeper of the Grove (Koru Bekçisi) ve Night Elfler'in dostu, Maiev Shadowsong(Gölgeşarkısı) Hain'nin kodesinde daimi gardiyanlık yaptı.Serbest bırakılması, beklenmeyen biri tarafından, Tyrande tarafından yapıldı,Illidan'ı Lejyon'a karşı kullanma umudu içinde Night Elf koruyucuları öldüren Tyrande tarafından,Azeroth'a Scourge tarafından geri getirilen Tyrande tarafından.Illidan'nın,binlerce yıllık tutsaklığa rağmen Tyrande'ye olan aşkı hiç dinmemişti bu yüzden yardım etmeyi kabul etti.Lejyon'u geri püskürtmeye ve Night Elfler'den sonsuza dek ayrılmaya yemin etti.

Malfurion,Tyrande'nin kararına karşı çıktı,Illidan'nın serbest kalmasının büyük bir hata olduğunu düşünüyordu.Kardeşinin değişmediğini gördüğü için Illidan hayal kırıklığına uğramıştı ve ona iblislerin onun üstünde bir etkisinin olmadığını gösterme çabasındaydı.Illidan,Malfurion'u geride bırakıp bir Night Elf ordusuna Lejyon'u avlamak için Felwood'a kadar liderlik etti.Felwood'dayken Illidan Arthas'ı,Lich King'in şampiyonunu kuşattı ve savaşmaya başladılar.Savaş neredeyse berabere gidiyordu ve savaşçılar bir çıkmaza girdi.Illidan duelloyu durdurdu ve Arthas'a onları neden takip ettiğini sordu.Arthas açıkca yanıtladı,Illidan'a Felwood'u çürüten şeytani bir şeyden,Skull of Gul'dan'dan (Gul'dan'nın Kafatası) bahsetti.Eğer Kafatası yokedilirse ormanların çürümesinin duracağını söyledi.Illidan yemi yuttu,Arthas Kafatası'nın hiç bir ayrıntısını söylemedi.Lich King,Illidan'nın güce olan açlığını biliyordu.Illidan,Arthas'a güvenmemişti ancak buna rağmen Kafatası'nı ve onun içindeki güçleri aramaya çıktı.

Arthas'la Illidan Konuşurlarken

Kafatası'nı güçlü bir Şeytan Geçidi koruyordu bu nedenle Illidan ve kuvvetleri Kafatası'na ulaşmak için çok savaştılar.Gerekliliğin verdiği tahrik,gücünü arttıracağına inanması, Tyrande'nin gözleri önünde kendini telafi etme isteği Illidan'nın Kafatası'nı kendi için kullanmasına sebep oldu.Kullandıktan sonra gücü buldu ama bulduğu güçten fazla tehlike vardı. Kafatası'nı kontrol etme savaşı büyük bir bedelle geldi,Kafatası'nın güçleri onu değiştirdi ve bir iblise çevirdi.Illidan kendisini gölgelerle sardı ve Tichondrius'la onun kuvvetlerini tamamen yok etti. Zafer,büyük bir yıkımla geldi. Tyrande ve Malfurion,Illidan'a gizlenmiş olan şeytani gücü hissetti. Malfurion kardeşini azarladı,Illidan'nın ruhunu daha fazla güç kazanmak için sattığına ikna olmuştu.Çok öfkelendi ve kardeşini ormanlardan kovdu.

Illidan Kafatası'nı Alırken

Illidan vs Tichondrius


Kendini feda etmesi ve yaptıkları karşısında takdir alamayan Illidan, Malfurion'a ''Öyle olsun... kardeşim'' diye mırıldandı ve Night Elf topraklarından gitti.

İttifaklar

Lejyon'nun yenilgisinden sonra Illidan, Kil'jaeden tarafından ziyaret edildi ve Burning Legion'a hizmet etmesi için son bir şans verdi. Ona Frozen Throne'u (Donmuş Taht) arayıp yok etmesini söyledi. Ner'zhul, Kil'jaeden'nin kontrol edemeyeceği kadar güçlenmişti ve bu dengeyi bozabilecek tek kişi Illidan'dı. Illidan bu görevi daha fazla güç ve hayal ettiği büyüye karşılık kabul etti. Kil'jaeden ona Orb of Kil'jaeden'i (Kil'jaeden'nin Küresi) bu görev boyunca ona yardım etsin diye verdi.

Kil'jaeden Illidan'la Buluştuğunda


Gul'dan'nın büyülü kafatasını kullanarak Illidan, Warlock'un anılarını ele geçirdi ve aklına bir fikir geldi ancak yardım etmeleri için ittifaklara ihtiyacı vardı. Eski dostların yardımlarını sağlamaya karar verdi.

Illidan, Naga'yı yeryüzüne çağırdı.Naga yani Azshara'nın eski Quel'dorei hizmetçileri, Night Elfler'den ve diğer yürüyen bütün ırklardan intikam almak için istekliydi. Azshara, sağkolu Lady Vashj'ı teması sağlaması için yolladı, Nagalar Illidan'nın büyü yeteneğini kabul ettiler ve saygı gösterdiler,Vashj ise ''Illidan'nın Naga'sı'' diye bilinenlere liderlik etti. Illidan'nın halâ uğraşması gereken ve onu ısrarla tüm Kalimdor'da kovalayan bir bela vardı, Maiev Shadowsong. Illidan,''Illidan'nın Hizmetçileri'' olarak bilinen bir grup Satyr ile toplandı ve birkaç furbolgu yozlaştırdı.Ardından,arkasını kollayan Naga ve Satyr ordusuyla Nendis limanına doğru koştu. Maiev furbolgları öldürdü ve onun ordularını yendi ancak limana vardığı zaman Illidan bir bota bindirilip kaçırıldı,geride kalan bir Naga kadrosu diğer gemileri kullanışsız hale getirdi ve geride kalanların onları takip etme umutlarını yıktı.

Yanında yüzen Nagalar'la Illidan büyüdüğü yer olan ve Sargeras'ın Mezarı'nın (Tomb of Sargeras) bulunduğu Broken Isles'ın (Kırık Adalar) sahillerine geldi.

Broken Isles'da Yüzleşme

Ancak Illidan'nın hizmetkârları gemileri yok etme işinde tam olarak başarılı olamamıştı. Maiev ve Gözcüler, Illidan'nın ardından Broken Isles'a vardı ve iki ordu sulu arazide savaştı. Illidan mezara vardı ve Maiev hemen onu takip etti. Gul'dan'nın bilgisiyle Illidan hızlıca Mezar'ı geçti ve Eye of Sargeras'ın (Sargeras'ın Gözü) bulunduğu çembere geldi.Maiev'in ardından gelmesiyle Vashj ve Illidan güçlü eşyayı aktive etti,10.000 yıl onu hapsettiği için intikam almak isteyen Illidan, Mezar'ı onun üstüne düşürmek için Göz'ü kullandı ve Nagalar'ın kullandığı sualtı geçitlerini kullanarak hemen kaçtı. Illidan kaçmış olmasına rağmen Mezar'la Naisha ve diğer tüm Gözcü'leri öldürdü, Maiev büyülü yetenekleri sayesinde kurtuldu.Yeryüzünde Illidan ve Maiev egemenlik sağlayabilmek için savaştılar.Bekçi, Ashenvale'den destek birlik çağırması için bir elçi yolladı.

Malfurion ve Tyrande,Broken Isles'e destek birliklerle vardıklarında, Illidan'ın kuvvetleri parçalandı ama o ve onun hizmetkârları ciddi yaralanmadan önce kaçtılar.Tyrande onları üssün dışına kadar takip etti,Illidan kendini koruyabilmek için onu tuzağa düşürdü ve müdahele etmemesi için uyardı.Bir kez daha denizden kaçtı.Bu savaş boyunca Tyrande, sonunda neden onu geri çevirmek zorunda kaldığını anladı. Illidan,yükselen büyülü ve politik güçlerinin içinde kaybolmuştu,içindeki kendi gücünü unutmuştu.Kardeşinin aksine Malfurion, gücündeki artışlara rağmen bu güce hükmetmişti. Bu bilgeliklerle kuşanan Illidan duygularıyla savaşmaya başladı.

Illidan, Lordaeron sahiline vardı ve çabucak Icecrown ve Frozen Throne'u yoketmek için Eye of Sargeras'ı kullandığı yere Dalaran'a doğru yola çıktı.Ancak Maiev ve Malfurion tarafından engellendi ve büyü başarısız oldu.Malfurion, Illidan'nın sihrinin,yeri parçalara ayıracağını hissetti ve onun dünya için bir tehlike olduğuna,durdurulması gerektiğine karar verdi.Kardeşi tarafından durdurulan Illidan, Malfurion'u bir aptal olarak tanımladı çünkü ortak düşmanları Lich King'i öldürüyordu. Malfurion, Tyrande'nin yokluğu yüzünden -Maiev'e göre öldürülmüş- ona çok öfkeliydi. Sevdiği kadın öldüğü için Illidan'nın kalbi kırılmıştı ancak Night Elf'lerin yeni ittifağı Prens Kael'thas, Tyrande'yi öldü olarak varsaymak için erken olduğunu söyledi. Kael'thas,Tyrande'nin Maiev'in söylediği gibi Undead tarafından öldürülmediğini onun yerine bir nehre düştüğünü ve akıntılarla sürüklendiğini söyledi. Malfurion hemen Tyrande'yi aramaya çıktı. Illidan kardeşine sevdiği kadını aramasında yardımcı olmak için yalvardı. Aramalar sırasında Illidan ve onun kişisel Naga koruyucusu Tyrande'yi Undead'lerle savaşırken buldu.

Illidan ve Naga'lar Tyrande'ye ulaşana kadar Undead'lerle savaştılar. Illidan'nın yardımıyla Tyrande arka taraflara alındı ve Malfurion'a sağ salim ulaştırıldı.Ancak Tyrande şaşkındı. Malfurion, Illidan'a Night Elf'lere bir tehdit oluşturmadıkça serbest olduğunu ve gidebileceğini söyledi. Illidan kardeşiyle çatışmasına son vermek için kabul etti.

Illidan Stormrage
Outland'e Kaçış

Malfurion gitmesine izin verdikten sonra, Illidan Outland'e bir portal açtı ve hemen kaçtı çünkü Maiev tarafından kovalanıyordu. Ner'zhul'u öldürmekte başarısız olan Illidan, Kil'jaeden'nin öfkesinin onu rahat bırakmayacağını biliyordu o nedenle rahat olabileceği bir dünya bulmak istedi. Outland yani Draenor'un kalıntıları tam öyle bir yerdi.

Illidan, Maiev ve Gözcü'ler tarafından yakalanana kadar paramparça olmuş olan dünyada kovalandı, yakalandığında ise tekrar hapsedildi. Ancak Kael ve Vashj tarafından kurtarıldı. Illidan, Blood Elf'lerin bağlılığını kabul etti ve Kael'i ikinci sağkolu yaptı. Naga'yla birleşen Sin'dorei, planları için aradığı şeydi. Illidan asıl planına devam etti, Outland'i şeytani etkilerden uzak tutup, Kil'jaeden'den uzak durmak. Bunu gerçekleştirmek için, Outland'in kontrolünü elinde barındıran Magtheridon'u Black Temple'da (Kara Tapınak) kuşatması gerekiyordu. Ancak ilk önce destek birlik sağladıkları boyutlar arası geçitleri kökten kapatması gerekiyordu.Ve nihayet başardı.

Black Temple'a vardıklarında Illidan, onlara bağlılık sözü veren Akama'yla görüştü. Akama'nın Broken ırkı Illidan ve onun ordusuna borçluydu çünkü, Illidan, Magtheridon'nun Fel Orc'larıyla olan savaşlarında onlara yardım etmişti. Black Temple'ı kuşattılar ve Magtheridon'nun öncü birliklerini yok ettiler ardından, Illidan Pit Lord'u (Çukur Lordu) yenilgiye uğrattı. Magtheridon küçümsediği Illidan'nın güçlerinin çok büyük olduğunu anladı ve onun Lejyon tarafından Magtheridon'a gönderilmiş bir sınav olup olmadığını sordu. Illidan güldü ve kendisinin bir sınav olmadığını söyledi ancak yeni bir yerleştirme olduğunu belirtti ve Magtheridon'u Hellfire Citadel'in (Cehennemateşi Kalesi) altına hapsetti.

Icecrown'a Gidiş

Illidan kuvvetleriyle Outland'deyken Black Temple'ın üzerinde bir alev fırtınasıyla duman gözüktü ve Kil'jaeden kötü şanıyla belirdi.Illidan'ı,öfkesinden kaçmak için yapmaya kalkıştığı cesur şeyler yüzünden azarladı,Illidan Frozen Throne'a yapacağı ikinci bir saldırı için ordularını topladığını iddia etti.Kil'jaeden,Illidan'nın yeni yoldaşlarını gördükten sonra ona son bir şans vermeye ikna oldu.

Illidan,Vashj ve Kael Northrend'i kuşattı ve Anub'arak'ın ordularıyla savaştı.Ancak Ner'zhul eğer birşey yapmazsa başına birşeylerin geleceğini biliyordu bu nedenle Arthas'ı aylar önce gerçekleştirmesi gereken plan için Northrend'e çağırdı.Illidan'ın orduları Icecrown'a vardığında Arthas ve Anub'arak yollarını Azjol-Nerub'un dışına kazdı ve iki ordu buzulu çevreleyen dört gizemli dikili taşın kontrolünü sağlamaya çalışarak savaştı.Uzun bir savaştan sonra,kontrolün 2 düşman arasında sürekli değişmesiyle Arthas tüm dikili taşları aktive etti ve Frozen Throne'nun kapıları açıldı.
Illidan vs Arthas il karşılaşma
Ancak Illidan'nın işi daha bitmemişti. Güçsüzleşmiş Arthas'la buzulun üssünde karşılaştılar ve iki savaşçı teke tek bir savaşa başladılar. Bir kaç dakika sonra sürekli değişen darbelerden sonra her nasılsa Arthas Illidan'ı yendi. Illidan Stormrage buza düştü ve öldü ya da öle gözüktü.Ciddi yaralanmıştı ama ölmemişti. Arthas bunun farkındaydı ve ayrılmadan önce Illidan'ı bir daha Azeroth'a dönmemesi için uyardı. Frozen Throne'u yokedemeyeceklerini anlayan Vashj ve Kael,Illidan'ı alıp Outland'e döndü.

Ölümü

Bir görev sırasında Akama'nın Maiev'le, Illidan'nın zulmüne son vermek için komplo kurdukları ortaya çıkar. The Burning Crusade eklentisinin Black Temple raidinde Illidan karşımıza son boss olarak çıkar ve Akama ile Maiev oyunculara Illidan'ı öldürmeleri için yardım eder. Mücadele boyunca Maiev Illidan'ı,ona yaşattığı acılar yüzünden, işlediği suçlar yüzünden ve Naisha'nın ölümüne sebep olması yüzünden birkaç kere tauntlar. Illidan ölürken Maiev ona yenildiğini söyler ancak Illidan avcıya, avı olmadan hiçbir şey olmadığını söyler. İntikam ateşi söndüğünde Maiev kendisinin hiçbir şey olmadığı gerçeğine inanır. Ardından Akama, Black Temple'ı geri alır ve koridorları tekrar ışıkla dolduracağına yemin eder.

Özet

Illidan Stormrage kendisini Outland'in Lordu ilan etmiş ve Black Temple'dan (Kara Tapınak) Outland'i yönetmiş biriydi. Night Elf olarak doğmuştu ancak Maiev Shadowsong'un (Gölgeşarkısı) söyledikleri ne tür bir varlık olduğu konusunda bizleri kararsız bırakır ''Ne Night Elf ne de bir iblisti, daha fazlasıydı''.Illidan, Malfurion Stormrage'in ikiz kardeşi ve Tyrande Whisperwind'in aşığıydı. Bir zamanlar olağan dışı bir büyücü Illidan'a güçlerini bir iblis avcısı olarak arttırması için ona Skull of Gul'dan'ı (Gul'dan'nın Kafatası) verdi ondan sonra Illidan Kafatası'na tamamen odaklandı,güçlerinden yararlandı.

Güçleriyle birlikte Arcane büyüsü üzerinde ustalığı Illidan'a Kadimler Savaşı'nda Sargeras'ın tarafına geçmesine,ikinci Well of Eternity'i (Sonsuzluk Kuyusu) yaratmasına ve kendi halkı dahil Azeroth'un bir çok halkına kötülük yapmasına yol açmıştı.Yaptıkları yüzünden 10 bin yıl boyunca tutsak kaldı ancak Üçüncü Savaş sırasında serbest bırakıldı.Night Elf halkına karşı yaptığı bu davranışlar onun Betrayer (Hain) ve Lord of Outland (Outland'in Lordu) olarak anılmasına neden oldu.

Eski tutsağını arayıp öldürmek için, Maiev Akama'yla ittifak oldu. Ardından Black Temple'a gidip Illidan'ı özel odasında köşeye sıkıştırdı ve öldürdü bu sayede Azeroth'un en trajik hikayelerinden birine son verdi.

Illidan ilk defa World of Warcraft'ta 2.1 patchiyle gelen Black Temple'ın son bossu olarak karşımıza çıktı.Illidan,Warcraft III : Reign of Chaos (Kaos'un Egemenliği),Warcraft III : The Frozen Throne (Donmuş Taht),Black Temple Gameplay Trailer'da (Kara Tapınak Oynayış Fragmanı) Matthew Yang King tarafından ve World of Warcraft : The Burning Crusade'de (Yanan Mücadeleci) Liam O'Brien tarafından seslendirilmiştir.

============================= Illidan Stormrage son ==========================


========================= Malfurion Stormrage başlangıç =========================
Malfurion Stormrage

Malfurion Stormrage(Fırtınaöfkesi) tüm zamanların ilk ölümlü Druid'iydi ve Druidizm'i Night Elf halkına 10 bin yıl önce yarı-tanrı Cenarius'un vesayeti altında tanıtmıştır.Malfurion'nun rehberliğiyle birlikte Kaldorei (Night Elf) halkı Burning Legion (Yanan Lejyon)'nun Kadimler Savaşı sırasında Azeroth'a yaptığı ilk istilayı başarıyla durdurmuştur.Bu sonuçtan sonra Malfurion Başdruidler dünyasının en iyisi konumuna gelmiştir.Malfurion,Illidan Stormrage'in ikiz kardeşi,Elune'nin yüksek rahibesi Tyrande Whisperwind (Rüzgarfısıltısı)'inde kocasıdır.Onlar birlikte Queen Azshara'nın ve onun halkı Highborne'nun düşüşünden itibaren Night Elf ırkına en iyi liderliği sağlamışlardır.

Malfurion Stormrage
Malfurion " Shan'do " diye de bilinirdi yani Darnassian dilinde ''onurlu öğretmen" anlamındadır. Azeroth'ta hayatın akmasını sağlamış, saygısını ve tecrübesini 10 bin yıl süre boyunca taşımış olan Warcraft evreninin en güçlü ve saygın ölümlülerinden biridir.
- Chris Metzen (Blizzard'ın Yaratıcı Departman Şefi) Malfurion'nun onun favori karakteri olduğunu belirtmiştir. -

Biyografi

Malfurion, Cenarius'un en iyi öğrencilerinden biriydi. Great Sundering (Büyük Ayrılış)'tan önceki eski dünyada Malfurion, Queen(Kraliçe) Azshara'ya sadıklığını ve hayranlığını kanıtlamış bir bilgeydi. Azshara ve yoldaşlarının halklarına karşı mesafe koymalarını ilk fark edenlerin arasında yer alıyordu ve Well of Eternity (Sonsuzluk Kuyusu)'nin bahşettiği güçlerin inandığı kadar saf olmadığına şüphe duymaya başlamıştı. Ayrıca yakında olacakları tahmin edebiliyordu, Malfurion, Kaldorei'nin sonsuza dek değişeceğini anladı.



Azshara ve onun Highborne halkı Kuyu'yla ilgilenmişti,ve Azshara,Kuyu'yla ilgili toplayabilecekleri kadar bilgi toplamalarını emretti.Zaman geçtikçe Highborne ırkı Kuyu'dan nasıl güç çekileceğini ve Kuyu'nun enerjilerini nasıl idare edileceğini öğrendiler.Sonunda, Azshara'nın umursamaz büyü kullanışı Sargeras'ın -Tüm Hayatın Düşmanı ve Burning Legion'nun Lordu- dikkatini çekti.

Azshara'nın sarayında bir portal açarak, Azshara'nın büyücüleri High Lord Counselor (Yüksek Lord Elçi) Xavius'un liderliğinde, Lejyon'nun kumandanları dahil - Archimonde, Mannoroth ve Hakkar the Houndmaster - bütün iblislerin Kalimdor'a geçip, arazilerin arasında çılgınca koşmalarına ve karşılarına çıkanları öldürmelerine izin verdi. Night Elfler, umutsuzca onlara karşı savaştı ancak çoğu kişi yardım alamadıklarından dolayı ölüyordu. Burning Legion yeniyordu. Highborne ırkı Sargeras'ın ışınlanmasını sağlayabilmek için Well of Eternity'de daha büyük bir portal açmaya karar verdi.

Queen Azshara
Queen of the Naga, Light of Lights

Malfurion ikiz kardeşi Illidan'ı büyüyü bırakmak konusunda ikna etti ve sevgilisi,Elune'nin yüksek rahibesi,Tyrande Whisperwind'i alıp kuşatılmış halkının içine su serpmek ve onları kurtarmak için yarı-tanrı Cenarius'u aramaya çıktı.

Malfurion,Cenarius'un ve Ejderha Kraliçesi Alexstrasza'nın yardımıyla bile halkının şeytansı istilacılara karşı duramayacağını biliyordu.Well of Eternity'nin onların geçidi olduğunu biliyordu ve onun yok edilmesi gerektiğine karar verdi .Bu yoke dilişin istilacıları ölümlü yapacağını ve büyüsüz bırakacağını biliyordu. Night Elfler Azshara'nın kalesine saldırıp istilaya son vermeyi isteksizce kabul ettiler.

Ancak, Illidan büyüye olan takıntısına teşvik oldu ve Tyrande için olan hayal kırıklığına uğramı, aşkı yüzünden gücünü bırakmayı reddetti,Highborne'u ikaz etmek için direnmeyi bıraktı. Illidan çabucak onlara yetişebileceğini sanıyordu ancak Malfurion şaşırtmak için hemen saldırdı.

Azshara ve Highborne halkı onlar için hazırdı ve onun karmakarışık büyüleri Malfurion'nun kuvvetlerini parçaladı. Malfurion Tyrande'nin eski Highborne ve şimdi Satyr'e transforme olmuş birinin ellerine düştüğünü gördü,bu ona son bir saldırı için güç verdi.

Azshara'nın Malfurion'la olan mücadelesi portalın sihirsel hizasını bozdu ve girdabın(vortex) dengesizce büyümesine yol açtı.Malfurion bütün iblisleri Kuyu'dan Twisting Nether'a yollamak için devasa bir fırtına büyüsü yaptı.Well of Eternity kendiliğinden yıkılmaya başladı, toprağı, Azshara'nın sarayını ve Zin-Azshari'nin harap olmuş şehrini kendine doğru çekmeye başladı.Sargeras portalın kapandığını bilmesine rağmen imkansız olanı yapmaya çalıştı,portala girip onu tekrar yarattıktan sonra Azeroth'a girmeyi.Portal nihayet parçalandı ve Sargeras'ı içinde hapsetti. The Well of Eternity felaket bir patlama yaşadı ve dünyayı sonsuza dek ayırdı.

Sargeras

Ancak, Malfurion kurtuldu. İlkel sallar yaptılar ve Kalimdor'a doğru yol aldılar. Malfurion,Tyrande ve Cenarius halklarına yeni bir yuva için liderlik etmeye hazırlardı.

Korktukları oldu,sonsuza kadar yokolduğunu sandıkları Well of Eternity'nin sihirsel enerjileri Mount Hyjal'ın tepesindeki bir gölde farkedildi.Bunu yapan Illidan'dı,arcane büyüsüne duyduğu takıntı onu bunu yapmaya zorlamıştı,Kuyu'nun suyundan 7 şişe almıştı ve yeni bir Well of Eternity yaratmak için 3 tanesini göle döktü. Malfurion, kardeşi Illidan'nın büyü takıntısının dünyanın güvenliğine her zaman bir tehdit olacağını biliyordu ve onu Hyjal'ın altındaki Barrow Deeps'e hapsetti.Ancak,Ayrılık'ı hala unutamamışken, Malfurion ve Night Elfler yeni Kuyu'yu yoketmeye cürret edemediler.

Malfurion, Aspect'lerin elçisini aradı ve ona Alexstrasza, Ysera ve Nozdormu'yla görüşmek istediğini belirtti.Saklandıkları yerlerden çıkan Aspectler yeni bir Kuyu'nun oluşturulduğunu duyunca şaşkınlığa uğradılar. Aspectler, Burning Legion'nun Kuyu'nun enerjisinden yararlanıp bir kez daha Azeroth'a gelmelerinden şüphe duyuyordular.

Malfurion onlarla hemfikirdi. Hepsi Kuyu'yu birlikte korumaya karar verdi.
Bunun sonucunda World Tree(Dünya Ağacı -Nordrassil-)'i yarattılar ve Night Elfler'le birlikte Well of Eternity'i koruyacaklarına söz verdiler. Alexstrasza the Life-Binder(Yaşam Bağlayıcı) ağacı G'Hanir'in büyülü meşe palamudundan yetiştirdi. Nozdormu the Timeless (Zamansız) ağacın üzerine bir büyü yaptı,bu büyü durduğu sürece Night Elf'ler yaşlılıktan ya da hastalıktan ölmeyecekti. Ysera the Dreamer (Hayalperest) Nordrassil'i Emerald Dream(Zümrüt Rüyası)'e bağladı. Ağaç sayesinde dünyayı tekrar yapılandırabilecekti. Ancak Emerald Dream'i korumak için,onun sonsuz yollarını şuurunu kaybetmeden gezmesi gerekiyordu. Bunu devam ettirmek için tüm druidler kaybedecekleri yıllara ve Emerald Dream'e sonsuza dek bağlı olacaklarına rağmen yüzyıllar boyunca uyumayı kabul ettiler.

Dragon Aspects
Nozdormu the Timeless, Ysera the Dreamer, Alexstrasza the Life-Binder,
Malygos the Spell-Weaver, Neltharion the Earth Warder
Malfurion ve Tyrande, halklarına Hyjal'ı çevreleyen Ashenvale'nin ormanları arasında topluluklarını kurmaya yardım ettiler.Cenarius onlara odunun yollarını öğretti ve Malfurion Druid sanatındaki gücünün önemli derecede yükseltti ve halkı arasındaki ilk Baş Druid ünvanını aldı.

Malfurion ve druid ırkı Dath'Remar ve hayatta kalan Highbornelar'ın saldırısı tarafından uyandırılmadan önce yıllarca huzur içinde uyudu.Malfurion hemen uyandı ve eski yoldaşlarını öldürmeye kalkıştı ancak druidler onları yoketmeyi reddetti zaten şuana kadar yeterince can kaybına uğramışlardı. Bu nedenle Malfurion Highbornelar'ın sürgün edilmesi gerektiği kararına vardı. Dath'Remar ve yandaşları sonradan High Elf(Yüksek Elf) oldular.Buna rağmen Malfurion'nun inancının ötesinde kalbinde bir acı vardı,Emerald Dream'a tekrar katılmak ve Moonglade Adası'ndaki Stormrage Barrow Dens'te ki uzun uykusuna yatmak için Tyrande'yi geride bırakmıştı.

Sonsuzluğun Sonu

10 bin yıl sonra Lejyon'nun gelişi Tyrande'yi druidleri uyandırmak zorunda bıraktı. Üç büyülü korumayla mücaede ettikten sonra -Şimşek Koruyucu, Ateş Koruyucu ve Buz Koruyucu- Horn of Cenarius'a (Cenarius'un Borusu) ulaştı. Malfurion Horn of Cenarius'un sesine uyandı.Topraklarının parçalandığını ve çürüdüğünü Emerald Dream'de olmasına rağmen hissedebiliyordu, uyandığında ormandan, Sığınak'ına yaklaşan Undead işgalcileri kontrol altına almak için treantlar summonladı.

Uyanmasına neden olan Tyrande ona Archimonde'un Kalimdor'a döndüğünü ve beraberinde Burning Legion'u getirdiğini söyledi. Malfurion Warlock'un niyetini hemen anladı ; Mount Hyjal'a saldıracak ve Nordrassil'in mistik enerjilerini çekmeye çalışacaktı.Yapılması gereken çok açıktı ; Druidler'i uyandırmalı ve Archimonde'u durdurmalıydılar.

Malfurion Undeadler'le çatışan farklı ırklar gördü ve onlarla,gelen saldırı için ittifak olabileceklerini düşündü.Ama Tyrande hemen reddetti çünkü onların Cenarius'u öldürdüğünü ve Undeadler'in onlar için yapacaklarını haketiklerini söyledi.

Winterspring'de Druid of the Talon's Barrow Dens'de ki Druids of the Talon(Pençenin -Kuş- Druidleri)'u uyandırma girişimde bulunduklarında bu vahşi doğaları daha da yaygınlaşmaya başlamıştı. Tyrande, karartılmış gölge tarafından parçalanmış olan ve Ashenvale'de yardımda bulunduğu Furbolglar'dan bir grup buldu.Tyrande'nin kuvvetleri hepsini öldürdü.Barrow Dens'e ulaşana dek Orclar'la,Humanlar'la ve Undeadler'le savaştılar. Malfurion Barrow Dens'de Horn of Cenarius'u çaldı, Druid of the Talon uyandı ve Malfurion'a yardım edeceğine ve Hyjal'ın Barrow Deeps'lerinde ki Druid of the Claw (Pençenin -Ayı- Druidleri)'ı uyandıracağına söz verdi.

Dağlık üzerindeki mağaralara girdiklerinde,Malfurion ve Tyrande Hyjal'ın kutsallığına rağmen kötülüğün çürümesine uğramış devasa örümcekler ve bir çok yaratık keşfettiler.Bir müddet sonra hain kardeş Illidan'nın bulunduğu koridorlara açılan bir giriş kapısına geldiler.Malfurion'nun itirazlarına rağmen,Tyrande Illidan'ı serbest bırakmak için hapse girdi.Malfurion devam etti ve Druid of the Claw'ın kendilerini unuttuklarını gördü. Night Elf formlarına karşın onların Feral Bear (Vahşi Ayı) formlarını benimsedi.Druidler'in akılları ayıların akıllarına benzemişti ve birlikte etraflıca düşünmelerini imkansız kılmıştı. Ama Horn of Cenarius'la birlikte Malfurion durumu bildirdi. Druidler, Malfurion'nun akıllarını restore etmelerinden dolayı ona minnettar oldular ve Lejyon'a karşı olan savaşta onların yanında yer almayı kabul ettiler.

Bu arada Tyrande,savaş amaçlarına büyük bir ölçüde katkısı olacağına inandığı Illidan'ı serbest bıraktı. Ama Malfurion bunca yılın geçmesine rağmen Illidan'nın ihanet ettiğinden dolayı ona güvenemiyordu. Illidan,Malfurion'a bir zamanlar birlikte iblislere karşı savaştıklarını hatırlattı ancak Malfurion hoşgörülü değildi ama yapabileceği bir şey yoktu.

Illidan Night Elfler'den bir birliği Felwood'un çürümüş ormanlarına götürdü ve Tichondrius'a karşı savaşmaya başladı. Tyrande ve Malfurion hemen Illidan'a destek olmaya gittiler ama vardıklarında Illidan bir iblis formunda savaşı kazanmıştı. Illidan Tichondrius'u yenebilmek için Skull of Gul'dan (Gul'dan'nın Kafatası)'nın güçlerini almıştı. Malfurion ve Tyrande,Illidan'ın korkunç tercihine inanamıştı ve Malfurion onu ormanlardan sonsuza dek kovdu.Illidan kardeşiyle tartışmaya girmek istemedi ve Malfurion'a uyarak oradan ayrıldı.O gece Malfurion bir vizyon oluşturmuştu.Büyük bir kuzgun gelip ona Tyrande'yi alıp Mount Hyjal'ın üssüne gitmesini söyledi.Tuhaf olmasına rağmen Malfurion talimata uyup Tyrande'yi alıp gitti ve orada Kalimdor'un ana kuvvetlerinin liderleriyle tanıştılar, Jaina ve Thrall.

Night Elf Illidan Stormrage

Demon Illidan Stormrage

Tyrande onları savaş yüzünden azarlarken bir kuzgun belirdi ve kendisini Medivh the last Guardian of Tirisfal (Tirisfal'ın son Koruyucusu) olarak tanıttı. Medivh Night Elfler'i Kalimdor'un ana birliklerine katılmaya ve Archimonde'un World Tree'ye olan acımasız kuşatmasını durdurmak için ikna etti. Tyrande isteksizce kabul etti.

Medivh ve Liderlerin Buluşması

Hyjal'ın zirvesinden, Well of Eternity ve World Tree'nin olduğu yere kadar Malfurion karşı saldırı planı kurdu.Savunanlar dağlarda çabucak takviye birlikleri kurdular ve Archimonde'un yükselişini beklediler.Malfurion yapılması gerekeni biliyordu ; Archimonde'u yenebilmek için World Tree'nin güçlerini,güçlü iblis liderin üstüne salması gerekiyordu.

Archimonde,en güçlü sağ kollarından geriye kalan 3'ü tarafından iyileştirildi ve Hyjal'ı kuşattı ve Jaina'yla Thrall'ın üslerine saldırdı.Sonunda Tyrande'nin son kalesine geldi,kaleyi parçalara ayırdı,büyülü kapılardan esti geçti ve World Tree'ye olan yolunu açtı.Tyrande ve Malfurion onun yaklaşmasını izledi,Archimonde dikkatsizce World Tree'nin üssüne girdi ve umutsuz koruyucuların üstündeki zaferi ona büyük bir güven sağlamıştı ancak ona kurulan tuzaktan haberi yoktu.

Archimonde
Eredar Overlord of the Legion
Archimonde Ağaç'a vardığında, Malfurion Horn of Cenarius'u çaldı. Binlerce Ancestral Guardian (Eski Koruyucu) bu sesle birlikte canlandı ve Archimonde'ye saldırdı. Bu sırada büyük bir patlama yaşandı bu patlama Hyjal'ın tepesindeki ormanları yıktı, World Tree'yi parçaladı ve Night Elfler'in ölümsüzlüğünü sonlandırdı.

Malfurion'nun Horn of Cenarius'u Çalışı

Gelgitlerin Dehşeti

Malfurion ve Tyrande bir gün Nordrassil'i kontrol ederlerken Maiev the Warden (Muhafız) adında bir koşucuyla tanıştılar ve Maiev Illidan'a karşı destek için yalvarıyordu.Eski iblis avcısı ortaya çıktı,Shadowsong'a saldıran ve ordularını yok eden kişiye karşın ve karada-denizde yaşayan,yılandan olan,Naga diye bilinen bir ırkı kendisine,planlarında yardım etmek için topladı.Malfurion ve Tyrande yardım etmek için ona katıldılar.

Maiev the Warden


Malfurion beraberinde savaşta yardım etmeleri için dağ devlerinide getirdi ve Naga birlikleriyle Maiev'e ulaşabilmek için savaştılar.Ulaştıklarında Maiev,Tyrande'ye karşı üzgündü çünkü rahibe (Tyrande) Illidan'ı serbest bıraktığı için Maiev'in bir çok gözcü gardiyanını öldürdü.Malfurion iki kadın arasındaki tartışmayı,kavgaya dönüşmeden durdurdu ve Illidan'nın peşine düşmeleri gerektiğini belirtti.Illidan,Tyrande'yi alıkoyana kadar Naga'ya karşı savaştılar.Illidan,Tyrande'yi peşinden gelmemesi için uyardı ve onlar,onu yakalamadan önce kaçtı.Onu denizde takip ettiler ve kendilerini Lordaeron'nun sahillerinde buldular.

Ormanların bozulmasından dolayı sıkıntılı olan Malfurion orman ruhlarıyla iletişime geçmek için odunlara geri döndü ancak Maiev ve Tyrande'yi farklılıklarını unutmaları gerektiğini ve Illidan'ı aramaya devam etmelerini buyurdu.

Odunlara gittiğinde Malfurion toprağın acısını hissetti ve ona Northrend görüşünü veren hayırsever orman ruhlarıyla tanıştı.Bu görüşle Malfurion Illidan'nın Eye of Sargeras'la (Sargeras'ın Gözü) yaptığı pervasız büyüleri gördü,dünya için korktu ve kardeşini durdurmaya karar verdi.

Ama Maiev'i bulduğunda, Tyrande'yi göremiyordu.Maiev hüzünlü bir şekilde Tyrande'nin savaşta düştüğünü söyledi.Malfurion çileden çıktı,ordularına Illidan'nın Naga'sına karşı liderlik etti ve Maiev'in yeni ittifakı Kael'thas'la Illidan'nın kuvvetlerini yenilgiye uğrattılar ve onu esir aldılar.Malfurion,Illidan'ı Tyrande'nin ölümü yüzünden suçladı ama Kael araya girdi ve Tyrande'nin öldüğünü söylemek için erken olduğunu onun sadece bir nehre kapıldığını söyledi.Bunu anlaması Malfurion'nun aldatıldığı anlamına geliyordu,Maiev'i aldı ve Tyrande'yi aramaya koyuldu,Illidan'da gönüllü olarak Naga halkıyla nehirde onu aramaya başladı.

Tyrande'yi bulduklarında o ve küçük bir birlik nöbetçi askerler umutsuzca Undead'e karşı savaşıyorlardı.Illidan Naga halkıyla Tyrande'yi nehrin karşısına almak için savaşırken Malfurion Undeadler'e karşı savaşıyordu.Sonunda Undeadler'i geri püskürttüler ve Illidan,Tyrande'yi kurtardı.

Illidan, Tyrande'yi Malfurion'a getirdiğinde, Malfurion minnettardı. Illidan'nın özgürlüğünü kazandığını söyledi ama Malfurion kardeşine,eğer Night Elfler'i bir daha rahatsız ederse bu kadar affedici olmayacağını söyledi.Illidan bu şartları kabul etti ve mistik bir portal açtı.

Geri çekildiklerinde, Maiev kızgın bir şekilde Malfurion ve Tyrande'yi Illidan'ı bıraktıkları için azarladı. Öfke içerisindeyken o ve onun gözlemcileri Illidan'ı portalına kadar takip etti.Tyrande onu durdurmaya çalıştı ama Malfurion gitmesine izin verdi çünkü ona sadece fikrini değiştirmesini söyleyeceklerini biliyordu.

Malfurion ve Tyrande büyük bir iç çektikten sonra yapılması gereken işler olduğu için halklarının yanlarına geri döndüler.

Sonralarda

Malfurion Stormrage halkı için hem bir kahin hem de bir kurtarıcı olmuştur.Tyrande'yle Kalimdor'a döndükten sonra,Malfurion bazı Night Elfler'in World Tree'yi tekrar yaratmak ve ölümsüzlüklerini geri almak istediklerini öğrendi.Malfurion onları uyardı ve doğanın bunun kadar bencil bir hareketi kutsamayacağını belirtti.Kısa bir zaman sonra Malfurion,Burning Legion'nun İkinci İstila'sının olaylarından sonra güçlerini yenilemek için Emerald Dream diye bilinen ruh diyarına geri döndü.

Yakın zamanda, Malfurion'nun rüyasıyla ilgili bazı şeyler ters gitti.Rüya'nın bir yerinde tutsak kalmıştı,onu yöneten yeşil ejderlerin bile yetişemeyeceği bir yerde.Oyundaki görevler ve olaylar onun Cenarius'un ruhuyla Kâbus'a karşı savaştığını gösteriyor.Kendi tercihiyle uyanmadığı ya da Kâbus'un onu uyandırmadığının olup olunmadığı bilinmiyor.Bilinen tek şey Malfurion kayıptı ve Night Elfler karanlığın içine doğru yanılıyorlardı.

Moonglade'de Druidler'le konuştuktan sonra,Brann Bronzebeard (Tunçsakal) Malfurion'nun komasının gizemli şartları hakkında bir açıklama yaptı,biri Malfurion'a saldırmıştı.''Bilinmeyen bir saldırgan yakın zamanda, Druidler'in ünlü liderine birşeyler yapmış ve o zamandan beri katatonik bir durum içerisinde. Druidler,Cenarion Circle'ın liderlerini alıkoyabilecek yeterli güce sahip olduğu bilgisiyle birlikte şüpheli ve endişeli bir duruma düştüler.Burda bazı Druidler'le konuştuktan sonra alışılmadık şeyler öğrendim.'' Brann bunun dünyadaki en güçlü kişiler tarafından yapıldığına inanıyordu.''En büyük zanlılar,Remulos ve Fandral Staghelm'dir.Bunun nedeni,Malfurion'u Emerald Dream'de sabotaj yapabilecek güce sahip tek Druid onlardır ; ama bu hainin bir Druid olduğundanda şüpheliyim.''

Malfurion'nun yokluğunda,Başdruid Fandral Staghelm Druidler'in liderliğini aldı,Darkshore'da ki Circle of Ancients (Kadimler Halkası)'i,elfleri World Tree'yi yeniden inşa etmesi için ikna etti ve ölümsüzlüklerini geri almaları için zamanın geldiğini söyledi.Halka'nın da onayıyla ve diğer grupların itiraz etmesine rağmen,Staghelm yeni World Tree,Teldrassil'i yarattı.

Malfurion'nun durumunun ayrıntıları bir devlet sırrıydı.Sadece Cenarion Circle'ın yüksek rütbeli üyeleri ve Elune'nin Kardeşlik'i bu konu hakkında bilgiye sahipti.

Kâbus Lord'u ve Stormrage'in Dönüşü

Romanda, Malfurion Emerald Dream'de, Emerald Dream ve Azeroth'u fethetmek için Nightmare Lord (Kâbus Lordu) tarafından alıkonulduğu ve işkence edildiği yer alıyor. Nightmare Lord, Emerald Nightmare'in -Emerald Dream'i çevreleyen korkunç bir dert- hükümdarıydı. Sonradan anlaşıldı ki bu kişi Malfurion'nun eski düşmanı Xavius'tu. Tyrande Whisperwind, Broll Bearmantle, Ysera ,Alexstrasza, King Varian Wyrnn ve bir çok kişinin yardımıyla Malfurion Nightmare'den kurtulma şansına ve Üçüncü Savaş'tan beri ilk defa Azeroth'un fiziksel boyutuna dönme şansına sahipti. Yoldaşlarının yardımıyla Nightmare Lord'u durdurup, Emerald Nightmare tehdidine bir son verebilirdi. Aynı anda, Malfurion Teldrassil'in fesatlığını keşfetti ve onu kaldırdı, ağacın önceden olması gerektiği gibi barınak ve bir anıt olmasını sağladı.

Kâbus tehtidi bastırıldıktan sonra Malfurion ve Tyrande Whisperwind, tekrar birlikte oluşlarının tadını çıkarmak için yeterli zamana sahipti. Sonra zaman kaybetmeden, Ysera ve Alexstrasza'nın kutsamalarıyla, Alliance'ın liderlerinin hatta Horde'un lideri Thrall'ın iyi dilekleriyle sonunda çift Night Elfler'in başkenti Darnassus'ta evlendi.

Tyrande Whisperwind ve Malfurion Stormrage

=========================== Malfurion Stormrage Sonu  ==========================



========================== Magus Medivh Başlangıç ===========================

Magus Medivh
Özet

Sargeras, Burning Legion'nun kurucusu ve lideridir. Sargeras eskiden bir Vanir Titan'dı ve yarattıkları dünyaları koruması için seçilen Pantheon Şampiyonu'ydu.

Sargeras yıllar geçtikçe değişti. Eskiden ırkının gardiyanı ve koruyucusuyken şimdi onların en büyük düşmanıdır. Sargeras, Titan'ların çağlar boyu başarmak için çabaladığı şeyleri bozmaya çalışır. Şimdi,kötü ve şeytani her şeyin efendisidir.




Doğumu ve Çocukluğu

Medivh'in annesi Aegwynn ondan önce Tirisfal Koruyucusu olarak hizmet verdi.Orkların gelmesinden 800 yıl önce Sargeras'la savaştı ve görünüşte yendi.Bu şeytan lordunun planına göreydi,özünü onun vücuduna transfer etme fırsatını kullandı bu sayede beklemede kaldı.


Medivh'in annesi Aegwynn

Aegwynn vs Sargeras

Orkların gelmesinden 44 yıl önce Aegwynn, bir çocuk doğurma arzusu içerisindeydi bu sayede güçlerini ona aktarabilir Order of Tirisfal'ın (Tirisfal Yoldaşlığı) dileklerini yerine getirebilirdi. Azeroth Krallığı'nın saray sihirbazı Nielas Aran'ı baştan çıkarttı ardından birlikte oldular. Oğullarının adını ''Medivh'' koydular bu isim high elf dilinde ''sır tutucu'' anlamına geliyordu. Aegwynn'nin,hala rahminde olan savunmasız çocuğunu Sargeras'ın ele geçirdiğinden haberi yoktu. Çocuk Aegwynn'nin tüm güçlerini aldıktan sonra Sargeras, çocuk ergenliğe erişene kadar hareketsiz kaldı.

Nielas Aran
Medivh'in babası ve öğretmeni

    Medivh çok güzel bir çocukluk yaşadı ve zamanının çoğunu arkadaşları Prens Llane Wrynn ve Anduin Lothar'la geçirdi.Bir gün Stranglethorn Vale'ye doğru giderlerken Medivh ve arkadaşları üç orman trollünün pususuna düştüler.Hiçbiri ciddi zarar görmemişti ancak Medivh birkaç büyü yaptıktan sonra bayıldı.14. doğum gününde komaya yenilebilecekken gecenin ortasında kötü rüyalardan uyandı ve derin uçurumlar şeklinde resimler çizdi.Terli bir halde babasının odasına gitti ve babası onun alnına dokunduğunda annesinin ona verdiği güç uyandı.Zaman geçti,güç yatıştı,babası öldü ve Medivh'de bir nevi kendindeydi.Medivh,Sargeras'ın sağladığı 20 yılı kapsayan bir komaya girdi,bu süreç boyunca arkadaşı Lothar ve Northshire Abbey'in (Kuzeyeyaleti Manastırı) şifacılarının bakımı altındaydı.Bu iki olayın birbiriyle bir bağı olup olmadığı bilinmemektedir.

Düşmüş Koruyucu

    Medivh 20 yıl sonra vücudunun kontrol altında olmasıyla uyandı ve sarayı ve annesi Aegwynn'i iyi olduğuna ikna etti. Sargeras'ın karanlık ruhu düşüncelerini ve duygularını hain bir sona doğru çarpıttı.Medivh'in güçlerinin her gün katlanarak artmasıyla herşeyi öğrenmek için yola çıkmak zorundaydı ve Burning Legion'a (Yanan Lejyon) bile yoldaşlık etti. Azeroth'un insanlarını yani gerçek gücünün karşısında duran tek şeyi,birlikte öldürebileceği bir şey aramaya başladı. Onu Draenor'da buldu. Warlock Gul'dan'la Karazhan kulesindeki odasından pazarlık yaptı ve eğer Gul'dan,Horde'u Azeroth'a insanları yoketmek için getirirse ona Tomb of Sargeras'ı (Sargeras'ın Mezarı) sağlayacağına söz verdi.Ve böylece diğer taraftan Gul'dan'nın Shadow Council'inin (Gölge Konseyi) yardımıyla Medivh,Draenor'la Azeroth arasında Dark Portal açtı.Ardından Aegwynn Medivh'e göründü ve ona bu yolun yanlış bir yol olduğunu açıklamaya çalıştı ama Medivh dinlemedi.Savaştılar,Medivh galip çıktı ve onu görüşünden kovdu.Ancak savaş onu bitkin kıldı bu yüzden topraktan güç çekmeye çalıştı.Aegwynn Medivh'le olan savaştan kurtuldu.Medivh annesinin barış içerisinde yaşadığından emin olmak için derhal büyülü önlemler aldı.

Aegwynn, başı boş koruyucuyla karşı karşıya gelen tek kişi değildi. Bir mavi ejderha ve büyünün koruyucularından olan Arcanagos Karazhan'a bir ziyaret gerçekleştirdi ve Medivh'i izlediği yoldan saptırma girişiminde bulundu.Sonunda ejderha güç kullanmaya başvurdu ancak Medivh onun hakkından geldi ve onu yaktı.Bir kez daha Medivh bitkin kalmıştı ve gücünü tekrar elde etmeliydi.

Kısa bir süre sonra Dalaran'nın büyücüleri Medivh'e bir çırak gönderdi.Genç çırağın adı Khadgar'dı,bu isim dwarfçada ''Güven'' anlamına gelmektedir.Zaman geçti ve ''Genç Güven'' Medivh'den eğitim görmeye devam etti.Karazhan'da birkaç kişiyle yaşadı : onu eğiten Medivh,yardımcısı olarak hizmet veren Moroes ve yemekleri yapan Cook the Chef.

Bu zamanlarda insanlar ve orklar arasındaki savaşlar başladı ve Black Morass'dan (Kara Batak) gelen orklar gittikçe arttı.Medivh bu konu hakkında ağırbaşlıydı ve herşey planladığı gibi gidiyordu.Ardından Horde'un temsilcisi Garona Halforcen Karazhan'a geldi.Kimsenin haberi olmadan Medivh ve Garona bir ilişki yaşadı ve bu ilişkiden bir çocukları oldu, melez Med'an.


Garona ve Medivh


Medivh'in Med'an'a Belirişi

Khadgar,Medivh'in Azeroth'a orkları getirdiğini keşfeden ilk kişiydi.Bu süreç sırasında Khadgar ve Garona,Kral Llane ve Anduin Lothar'la görüşme yaptılar bu görüşmede Lothar,Medivh'in yozlaşmasına ikna oldu.Medivh'in en iyi arkadaşlarından biri olan Lothar,Khadgar ve Garona'nın içinde olduğu bir orduya delirmiş Koruyucu'yla karşılaşmak için liderlik etti.Medivh'le olan karşılaşma sırasında,Khadgar -Medivh'in büyüsüyle yaşlanmış- Lothar'ın kılıcını Koruyucu'nun göğsüne tuttu ve kalbine soktu.O an içindeki şeytan uyandı ardından Lothar son vuruşu yapıp Koruyucu'nun kafasını kesti ve Sargeras'ı Twisting Nether'a yolladı.



Medivh'in Ölümü

Güçlerinin doruk noktasındayken Medivh,Karazhan'daki kulesinde büyülerini kullanıp Sargeras'la mücadele etti.Ölümünün sarsıntısı,güzelim kulesine bir lanet yerleştirdi ve orayı çevreleyen alan Deadwind Pass (Ölürüzgar Geçişi) diye adlandırıldı.Kule o kadar tehlikeli ve lanetli bir yer olmuştu ki,gitmeye cürret edenler geri gelemedi.Medivh'in büyüleri İkinci Savaş sırasında Medivh's Beetle'ı (Medivh'in Böceği) yarattı.

Dirilişi

Khadgar Medivh'i öldürüp Sargeras'ın ruhunu yokettiğinde, Medivh'in ruhu kaçtı. Medivh'in ruhu Lordaeron'nun düşeceği kehanetinde bulundu ve annesinin yardımıyla vücudu bir bedene kavuşturulup diriltildi.

Medivh kısa bir süre içerisinde Karazhan'a dönüp Khadgar'ın eski versiyonuyla etkileşime geçti (ancak o Khadgar'ın görünümünde Medivh'in gelecekteki versiyonuydu).Eski çırağına Khadgar tarafından gömülüşünü ve hayata dönüşünü anlattı,iyi (Koruyucu) ve kötü (Sargeras) içinde mücadele edip yok edildi ve o sadece,belki ilk defa sadece,Medivh'di.

Bir Kâhinin Ortaya Çıkışı

İkinci Savaş'tan uzun bir süre sonra,yabancı bir kâhin Azeroth'un çeşitli müdavimlerine başgösteren kıyamet tehdidi uyarısını iletmek için belirdi. Horde'un genç Savaşşefi ve Durotan'nın oğlu Thrall, Orklarla insanların birbirleriyle savaşırken yukarıdan infernallerin yağdığı bir rüya gördü.Uyandırıldı ve Kâhin ona,rüyasının bir önsezi olduğunu ve halkını kurtarmak istiyorsa Kalimdor'un kadim topraklarına gitmesi gerektiğini söyledi,Thrall sözlerinin doğruluğunu hissetti ve denizin ötesindeki Kalimdor'a yelken açtı.Kâhin Medivh,gelecek savaş yüzünden kimseyle temasa geçmedi.Büyük siyah bir kuşa dönme yeteneği vardı.

Kahin Mediv
Thrall

    Horde Kalimdor'a gitti ancak insanları buna ikna etmek çok daha zordu. Lordaeron'lu Kral Terenas ve Dalaran'lı Antonidas Kâhin'i bir deli olarak nitelendirdi.Kralın oğlu Prens Arthas,halkını kuşatılmış bırakmayı reddetti. Sadece,Daelin Proudmoore'un genç kızı ve Antonidas'ın çırağı Jaina,onun belki haklı olabileceğine inandı. Stratholme tahribatından sonra Medivh Jaina'ya belirince,Jaina uyarıyı önemsedi ve batıya yola çıktı.İstilanın başlamasından hemen önce halkının bir bölümüyle yelken açtı. Thrall Kalimdor'a vardı ve kaderini ararken yeni tanıştığı Cairne Bloodhoof, Bloodhoof kabilesinin reisi,ona Kâhin'e gitmesini önerdi. Thrall Kâhin'e varana kadar Human Expedition'la (İnsan Seferi) savaştı ancak vardığında Jaina ve birkaç insanı buldu.Birbirleriyle savaşmaya hazırlanırken kâhin belirdi. Eğer Burning Legion'u yenmek ve fesatlığınından kaçmak istiyorlarsa düşmanlıklarına son vermeleri gerektiğini söyledi.İsteksizce kabul ettiler.




İş orduları harekete geçirmeye gelince Kâhin kimliğini açıkladı.Thrall,Malfurion Stormrage ve Jaina'ya rüyalarında belirdikten sonra Kâhin onlara,ortak düşmanlarıyla savaşmaları için bir ittifak kurmalarını söyledi.Onlara Medivh, Son Tirisfal Koruyucusu olduğunu ve orkların, Burning Legion'nun Azeroth'a gelişinin onun marifeti olduğunu söyledi.Jaina,Thrall ve Malfurion,zaferin ittifakla geleceğine ikna oldu ve World Tree yani Nordrassil'i korumak için birlikte hareket ettiler.Son dakikalarda,doğanın ruhları Horn of Cenarius'la (Cenarius'un Kornası) çağırıldı, Archimonde'un etrafını çevirdiler ve iblisi ilk ve son kez yok ettiler.


Thrall, Malfurion, Jaina ve Tyrande'nin Medivh'le Buluşması

Dünyanın şimdilik güvende olduğundan emin olunca Medivh geçmişin günahlarının bedelini ödediğini varsayarak,''geçmişin efsaneleri arasında'' yerini almak için gözden kayboldu.Yaptıkları Azeroth'u kurtardı ve geçmişteki suçlarına kefalet oldu.


Sonrasında

Battle of Mount Hyjal'daki (Hyjal Dağı Savaşı) olaylardan sonra bilinmeyen yerlere gitti ; Azeroth'daki göçebeliğine son verip bir şekilde maddesel düzlemden ayrıldı ya da sadece uzak bir yere gidip inzivaya çekildi.Yakın zamanlarda öne sürülenler ise siyah bir kunduzun Karazhan'ın çevresinde durmadan uçtuğunu ve onun Son Koruyucu'nun bir formu olduğu hakkındadır. Karazhan'nın yükleme ekranında da bir Siyah Kunduz görülür.Yine de akibeti bilinmemekle birlikte son diyaloglarından onun bir daha görünmek ya da duyulmak istemediğini anlayabiliriz.

Bilinmeyen akibetine rağmen,Karazhan'a kendisinin bir görüntüsünü bıraktı böylece bilgisini ve gücünü oğlu Med'an'a verdi bu sayede o da kendi kaderini belirleyebilirdi.

Ölümü

Medivh'in ölümü çeşitli kaynakta şekillendirildi.

Warcraft : Orcs & Humans'da oyuncu onun inine girip öldürmek zorundadır.İni summonlanmış ve mağara varlıklarıya doludur : İskeletler, akrepler, ateş elementalleri ve daemonlar (demon değil). Lothar, Khadgar ve Garona bulunmamaktadır.

Medivh'in ölümü açıkca The Last Guardian'da (Son Koruyucu) tanımlanmıştır, Khadgar kılıcı Medivh'in kalbine sokmuştur ve Lothar kafasını kesmiştir. Bu versiyon çeşitli kaynaklar tarafından desteklenmiştir.

The Last Guardian'nın perde arkasında Warcraft III : Reign of Chaos'un (Kaos'un Egemenliği) ''Eternity's End'' (Sonsuzluğun Sonu) mücadelesinde flashback olarak Medivh'in bir insan uşak tarafından öldürüldüğü gösterilir.Sahnede gösterilen kaptan figürü Lothar olabilir ancak Khadgar ve Garona görünmemektedir.The Last Guardian'da,Khadgar ve Garona Stormwind kıyafeti giydikleri için normal uşak olarak tanımlanmış olabilir.

Sonunda flashbackte Medivh'in kalbinin Khadgar tarafından hançerlendiğini ve Lothar'ın arkasında durduğunu görebiliriz.

Shadows & Light (bir grup insan savaşçı) ve Horde Player's Guide (Medivh'i öldürerek istilayı yavaşlatan bir grup insan kahraman) tarafından desteklenen bir düşünceye göre Lothar,Khadgar ve Garona'dan fazlası vardı.Ancak her iki kaynakta Lothar,Khadgar ve Garona'nın bununla ilişkisi olduğunu doğrulamaktadır. Tides of Darkness'da (Karanlığın Akışı) Lothar'ın Garona, Khadgar ve bir avuç insanla Medivh'i öldürdüğü açıklandı.


World of Warcraft : The Burning Crusade

Ancak World of Warcraft'ta Medivh iki önemli olayda görülür. Garip bir şekilde Medivh'in karakter modeli animasyonlardan türetildi ve bir night elf erkekle insanı karşılaştırınca çok uzundu.

Caverns of Time

       İlk görünümü Caverns of Time : Opening the Dark Portal'da (Zamanın Mağaraları : Kara Geçit'in Açılışı),Thrall'ın Durnholde'dan Kaçışı'ndan sonra açılan mağaralardadır.Medivh Black Morass'da Dark Portal'ı açarken bir grup oyuncu onu,Portal'ın açışını durdurmaya ve Horde'un Azeroth'a geçmesini engellemeye çalışan infinite dragonflight'tan (sonsuz ejder sürüsü) korumak zorundadır.

    Medivh ayrıca, Karazhan'a uyum sağlama sürecinde de görülür. Outland'deki zindanlardan Khadgar'ın anahtarının parçalarını aldıktan sonra Khadgar sizi Black Morass'a, Medivh'le konuşup anahtarı büyülettirmeniz için yollar böylece Karazhan'nın kilitli kapıları açılır ve Medivh size Master's Key'i (Efendi'nin Anahtarı) verir.Ancak,onun anahtarını kazanmadan önce Medivh, Dark Portal'ın açılışından kurtulmalıdır.

Karazhan Medivh ,Karazhan'daki, Khadgar ve Lothar'ın ellerinde ölüşünden beri yasaklanan eski kulesi Deadwind Pass'da 2 kere daha görünür.''Medivh'in Yansıması'',oyuncular Gamesman's Hall'da (Oyuncu'nun Salonu) satranç oynarken görünür ve ''Medivh'in Görüntüsü'' ise Master's Terrace'da (Efendi'nin Terası) mavi ejder Arcanagos'la savaşının flashbackinde görünür.

Medivh'in Yansıması


Medivh'le Arcagonos'un Flashbacki


Atiesh

En güçlü büyücüler güçlerini asalarına odaklamıştır,Medivh'de. Onun asası Atiesh,Greatstaff of the Guardian, Sargeras'ın ajanlarına hükmediyordu böylece Medivh'in sınırsız güçlerini arttırdı.Medivh öldürüldüğünde Atiesh Dalaran'a götürüldü ve orada,içindeki ruhun onu kullanmaya cürret edenleri öldürdüğü ortaya çıkarıldı.Medivh'in ölümünden itibaren 30 yıl boyunca orada saklı ve güvenli bir mahzende tutuldu ta ki Archimonde Dalaran'ı yok edene kadar.Asa 42 parçaya dağıldı.40 parça,sapın kırıntıları diğer parçalar ise tabanı ve başlığı.

Özet

Magus Medivh son Tirisfal Koruyucusu'ydu,Burning Legion'nun temsilcilerine karşı savaşmak için koruyucuların güçlerini bağışladığı kadim bir çizginin.Doğmadan önce yozlaşmış ve şeytan lordu Sargeras'ın ruhu tarafından sahiplenmişti bu sayede Sargeras,Medivh'i Azeroth'u fethetme planında kullandı.Medivh ork warlock Gul'dan'la temasa geçti ve birlikte Dark Portal'ı açtılar bu da Burning Legion'nun Azeroth tahribatına başlamasına neden oldu.Kısa bir süre sonra arkadaşı Lothar tarafından yönetilen bir parti tarafından öldürüldü.

Üçüncü Savaş'ın başlamasından kısa bir süre önce Medivh gizemli bir kahin olarak döndü ve Kalimdor'un fani ırklarıyla ittifak olup, onlara Battle of Mount Hyjal'ı kazanmalarında rehberlik etti. Medivh, Thalassian'da ''sır tutucu'' anlamına gelmektedir. Medivh, Atiesh, Greatstaff of the Guardian'ı kullandı.




============================== Magus Mediv H
ikaye Sonu =============================




===========================   Sargeras  the Dark Titan  ========================

Sargeras, Pantheon Şampiyonu olması nedeniyle Titan'ların ordularına liderlik eden güçlü bir erimiş tunç deviydi. Irkının geri kalanı gibi o da, fedakar, adil ve saf kötülüğü düşünemezdi. Sargeras Twisting Nether'a, oranın yerli şeytan sürülerini bozguna uğratması ve hapsetmesi için çağırıldı, onların kötülüğü Titan'lara bulaşamazdı. Sargeras görevine istekli bir şekilde gitti.

The Defender (Pantheon Şampiyonu Gerçek Koruyucu)

Gezegendeki kötülükle yaptığı savaş sırasında Sargeras, her tür kötülüğü gördüğü kaostan dolayı karamsarlaştı. Kafasının karışıklığı ve acısı derinlişirken Sargeras Titan'ların emirlerini bozmaya çalışan başka bir grupla uğraşması için zorlandı  "Natherizm"

Bu şeytani kara ırk (Dreadlord olarakta bilinir) diğer dünyaların yerlilerini ele geçirip onları gölgeye çevirerek birçok dünyayı fethettiler.Bu alçak ve entrikacı Dreadlord'lar bir sürü milleti, onları düşüncesiz, kindar ve güvensiz yaparak birbirine düşürdü. Sargeras, Natherizm'i kolayca yendi ama onların yozlaşmaları Sargeras'a derinden etki etti.

Sargeras Savaş Alanında



Şeytanların kötülüğünden ve özellikle Natherizm'den dolayı sarsılan Sargeras, görevinden ümidi yitirdi ve yavaşça kötü bir depresyona girdi.Endişe ve umutsuzluk Sargeras'ın hislerini ezdikten sonra tüm inancını kaybetti, sadece görevinde değil ayrıca Titan'ların evrendeki düzeninde de.Sonunda düzenin aptallıktan başka birşey olmadığına inanmaya başladı ve yalnız, karanlık evrendeki tek şey kaos ve fesatlıktı. Yoldaş Titan'ları Sargeras'ın düşüncelerinin yanlış olduğunu anlatmaya ve öfkeli hislerini dindirmeye çalıştı ama Sargeras onların iyimser inançlarını boşa saydı. Düzenlerinden ayrılıp Sargeras evrendeki kendi yerini aramaya başladı. Ancak Pantheon onun gidişinden dolayı üzgündü ve Titan'lar, kaybolmuş kardeşlerinin ne kadar uzağa gideceğini tahmin edemediler.

The Fallen  (Yozlalma Sonrası)

Sargeras'ın Düşüşü ve Burning Legion'nun Şafağı


Sargeras'ın çılgınlığı, yiğit ruhunun son eserlerini tükettikten sonra,yarattıkları şeylerdeki hatalardan Titan'ları sorumlu tutmaya başladı. Sonunda, Titan'ların evrende yaptıklarını bozmaya karar verdi ve fiziksel evreni ateşe verecek durdurulamaz bir ordu yaratmayı aklına koydu.

Titan'ların evren düzeninin doğal olmadığına ve şeytanların doğalarının yozlaşmalarından sorumlu olduklarına ikna olan Sargeras, düzeni bozmaya karar verdi. Hatalarını düzeltmenin tek yolu, Titan'ların çok uzun zaman önce şekillendirip bir düzene soktukları gezegenlerin hepsini yok etmekti.

Sargeras Twisting Nether'ı gezip önceden avlayıp hapsettiği şeytani ırkları serbest bıraktı.''İsimsiz Boşluk'un büyük,karanlık tanrısı'' olarak bilinmeye başladı.Serbest bırakılan şeytanları kendi amacına bağladı ve büyük bir ordu kurdu -- sonradan Burning Legion  diye bilinen bir ordu. Bu kurnaz yaratıklar Dark Titan'nın büyük öfkesi önünde eğildi ve şeytani şeyler yapmak için ona hizmet teklifi sundular.Ancak,ona hizmet eden çeşitli varlıkların arasında hiçbiri ordusuna komutanlık ve taktikçi olarak hizmet verecek güce ve marifete sahip değildi bu yüzden Sargeras, korkunç gücün karşılığında ona ajanları olarak hizmet verecek bir ırk aramaya başladı.





Argus gezegeninde Sargeras, aradığı ajanları buldu : Eredar, büyünün her türüne doğuştan ilgi besleyen yüksek derecede akıllı varlıklardan oluşan bir ırk. Sargeras, Eredar'ların üç büyük liderine göründü, Kil'jaeden, Archimonde ve Velen. Onlara teklifini sundu : bağlılıklarının karşılığında tarifsiz bir güç ve prestij. Kil'jaeden ve Archimonde kolayca kabul etti ancak Velen'nin şüpheleri vardı. Velen ve takipçileri kaçtılar ve kendilerine Draenei adını koydular.

Geriye kalan Eredar'lar karanlığı kucakladılar ve kabusların nedenleri oldular : Man'ari Eredar.

Argus

Prophet Velen

Sargeras,Kil'jaeden the Deceiver'ı (Düzenbaz) görevlendirdi ve ona,evrendeki en karanlık ırkları bulup Sargeras'ın sınıfına toplamasını söyledi.Bu arada Archimonde the Defiler (Bozucu) Sargeras'ın büyük ordularına,Titan'nın isteğine direnenlere karşı liderlik edebilecekti.Şimdi orduları toplanmıştı ve emirlerini yerine getirmeye hazırdı,öfkeli ordularını Great Dark'a (Büyük Karanlık) fırlattı.Şuana kadar Burning Legion'nun kaç tane gezegeni ziyan edip yaktığı bilinmemektedir.

Kil'jaeden the Deceiver


Archimonde the Defiler


İlk Azeroth İstilası

Sargeras ve Lejyon sonunda, Night Elf'lerin umursamaz Arcane büyüsü kullanışıyla yeni gezegen Azeroth'u farkettiler ve Sargeras Well of Eternity'nin (Sonsuzluk Kuyusu) limitsiz enerjisine açlık duymaya başladı.Kraliçe Azshara ve halkı Highborne,büyüyü oyuncak gibi kullanıyorlardı. Well of Eternity'nin büyük potansiyelini hissetmesi ve Kuyu'nun onun büyü açlığını tatmin edeceğini bilerek Sargeras Burning Legion'u Azeroth'un göklerine çağırdı ve Enemy of All Life (Tüm Yaşamın Düşmanı) Azshara'yı çağırdı. Highborne kraliçe etkilenmişti ve Sargeras'ın büyük güçleri karşısında boğulmuştu. O ve onun yardımcısı Xavius'la konuşurken zihinsel manipülasyonun hoş bir şeklini kullandı.Sargeras'ı bir tanrı olarak gördüler ve ona taptılar. Azshara bilgisinin ve enerjisinin bir kısmını tatması karşılığında Sargeras'ın onun dünyasına girmesine izin verdi.(Üstelik Sargeras'ın onla evlenebileceğini zannetti.) Böylece, ilk Azeroth istilası başladı.

Archimonde ve büyük Pit Lord Mannoroth Kalimdor'u yıkıp geçtiler,gezegeni parçalara ayırdılar ve içinde enerji barındıran ve emebildikleri her parçayı emdiler.Bu arada Sargeras Twisting Nether'da bekliyordu çünkü Azshara,portalı onun girebileceği doğrultuda güçlendiriyordu.Az kalmıştı,çok az.

(Queen Azshara ve arkasında Sargeras için hazırladığı portal)


Ancak son anda Night Elf'ler,Cenarius'un orman halkı ve Alexstrasza'nın ejderhalarının yardımıyla ordularını toparladılar ve devasa bir savaşta Highborne'a karşı isyan ettiler,bu savaşta Well of Eternity yokedildi ve kıtanın çoğu moloza döndü.Azeroth'un koruyucuları,şeytanları Twisting Nether'a geri püskürtmek için büyük bir bedel ödediler ama sonunda Sargeras'ın misyonu ilk defa başarısız oldu.Çünkü portal Twisting Nether'a doğru yarıldı,büyük bir büyü gücünün görünmesiyle kayboldu ve gezegenleri birarada tutan ordular koptu,Well of Eternity'nin içine patlamasına neden oldu.Kalimdor'un büyük bir parçası okyanusun altına battı ve eskiden Well of Eternity'nin olduğu yerde sonradan Maelstrom diye adlandırılan devasa bir okyanus girdabı oluştu.

Demi God Cenarius 

War of the Ancients romanında, Krasus,Rhonin ve Broxigar zamanda geriye fırlatıldı ve yarı-tanrı Cenarius'la ejderha Aspect'lerine Burning Legion'la olan savaşlarında yardım edebilecek duruma geldiler. Bir kere daha ,bu yeni zaman çizelgesinde Sargeras'ın ilk Azeroth istilası başarısız oldu.Savaşın sonu sırasında Broxigar, portaldan atladı ve Cenarius tarafından yapılmış tahta baltayı kullanarak Sargeras'ın dikkatini kendine çekmeden bir sürü şeytan öldürdü. İttifaklarına zaman kazandırabilmek için son bir çaresizlikle Broxigar tek başına devasa Titan'a saldırdı, bacağından yaraladı ve diğerlerine göre olağanüstü bir başarıydı. Sargeras Broxigar'ı ezdi,ancak Orc'un aksine Sargeras bir tebessüm göstermedi çünkü Azeroth'a geçmek için kullanacağı portal hızla kapanıyordu. Sargeras portalın kapanışının ortasında içine adım attı ve ortasındayken portal patladı ve Sargeras'a son verildi.

Maelstrom
Aegwynn & Medivh

Kadimler Savaşı'ndan 9 bin yıl sonra,Aegwynn Azeroth'ta değişmez sabit bir nöbet tutmaya ve bulduğu her şeytanı öldürmeye başladı.Sargeras,Aegwynn'nin ciddi bir tehdit olduğunu gördü ama,ayrıca onun nasıl manipüle edilebileceğini de gördü.Karanlık Titan,şeytani temsilcilerini büyük bir ejder avına gönderdi.Şeytanlar birkaç ejderha öldürdüler ama umulduğu üzre Aegwynn hemen yardıma geldi.Birlikte,şeytan gruplarını,gezegene onarılamaz hasar veremeden öldürdüler.

Aegwynn olay yerini incelerken Lejyon'nun temsilcilerinin geldiği yırtığı Storm Peaks'de buldu.Bu portalı kullanarak Sargeras bir avatar yapısında Azeroth'a girdi.Söylendiğine göre avatar Sargeras'ın ruhunun bir parçasıyla doluydu ve kendi kontrolü altındaydı.Guardian of Tirisfal (Tirisfal Bekçisi) saldırmada tereddüt etmedi ancak Sargeras durdu ve Mage'in onun fiziksel vücudunu yoketmesine izin verdi.Her nasılsa Sargeras'ın ölümüyle,ruhu Aegwynn'nin vücuduna yerleşti ve saklandı,yıllarca hareketsiz kaldı.Kusurlu bir varlığın vücudunda olduğundan haberi olmayan Aegwynn,Sargeras'ın fiziksel vücudunu gömdü ve mezarını okyanusun derinliklerine yolladı.

Aegwynn vs. Sargeras

Yıllar sonra Order of Tirisfal, Aegwynn'e Bekçi'liğinin süresinin dolduğunu ve Dalaran'a gidip varisini seçmesini söylediler. Aegwynn Tarikat'ın emrine uymadı ve onun yerine geçebilecek tek kişinin soyundan olabileceğine belirtti.Ardından Kral Landen Wrynn'nin danışmanı büyük Mage Nielas Aran'ı aradı. Aegwynn Mage'i baştan çıkardı ve nihayetinde ondan bir oğlu oldu.Sonunda Sargeras'ın ruhu uyandı ve Aegwynn'nin doğmamış oğlu,Medivh'in zihnini ele geçirdi. Aegwynn'nin oğlu, Medivh,doğdu.

Medivh 14 yaşına girdiğinde,bir Bekçi olarak güçleri kendilerini gösterdi ve onu 20 yıl süren komaya soktular.Bu süreç boyunca Sargeras,Bekçi'nin büyük güçleriyle bağlantı kurdu ve en sonunda Medivh uyandığında Karanlık Titan neredeyse tüm kontrolü eline almıştı.Yeni bedeninde Sargeras'ın temasa geçtiği kişi Orc Warlock Gul'dan'dı,Kil'jaeden'nin nesiller önce keşfettiği gezegen Draenor'daki Orc ordularının lideri. Medivh, Azeroth'un güney taraflarındaki Black Morass'a gitti ve Orc'ların gezegene kalıcı bir geçiş yapmaları için Dark Portal'ı (Kara Geçit) açtı.Gul'dan'nın Orc'ları geçitten geçtikten sonra Azeroth Krallığı'nın yerli Human'larına karşı savaş açtılar.


Medivh'in doğası komadan sonra tamamen değişmişti,en yakın arkadaşları ve akrabaları birşeylerin ters gittiğini anladı.Medivh'in annesi Aegwynn,Order of Tirisfal'a karşı suç işlediği için sürülmüştü,Sargeras'ın ona ne yaptığını anladı ve Kral Llane ve onun generali Lord Lothar'la iletişime geçti. Lothar, kötü Bekçi'yi Azeroth'a daha fazla hasar vermemesi için yoketmekten başka bir şanslarının olmadığını biliyordu. Medivh'in çırağı Khadgar,Bekçi'nin karanlık kalesi Karazhan'a sızmaları için Lothar'a ve Orc temsilci Garona'ya yardım etti.Büyük gücüne rağmen Medivh korumasız yakalandı ve sonunda eski arkadaşları ve yoldaşları tarafından yeraltındaki özel odasında öldürüldü.

Lord Anduin Lortha ve Khadgar
Lord Anduin Lothar

Sargeras Human krallıklarına karşı intikam arzusu içindeydi ve Orc'ların portaldan geçip onları yoketmesini bekledi.Gerçi Orc'lar portaldan geçip Human krallıklarına büyük ölçüde hasara yol açmıştı ancak Sargeras'ın planları suya düşmüştü çünkü Medivh erken öldü.Sonunda Sargeras Medivh'in vücuduna tekrar yerleşmek istiyordu ve bir kere daha avatarına girdi ancak bunu yapmak için yeterli zamanı yoktu.

Sargeras'ın Kaderi

Medivh'in ölümüyle Sargeras'ın ruhunun parçası serbest kaldı ve hızla dağıldı. Ruh,acı için çile çekmesi için Twisting Nether'a yollandı.Şimdiye kadar Sargeras'ın gerçek vücuduna ya da avatarına n'olduğu bilinmemektedir.Çoğu inançlar Sargeras'ın ruhunun yine de dayandığı ve Burning Legion'nun gücüne karşı dayanan tek gezegene karşı intikam açlığı beslediği yönündedir.

Brann Bronzebeard oldukça emin bir şekilde,aslında Sargeras'ın Azeroth'a hiç ayak basmadığını,gerçek Sargeras'ın Twisting Nether'da bir yerde olduğunu ima etmiştir.Kadimler Savaşı'nda,Well of Eternity Sargeras'ın Azeroth'a geçebileceği kadar güçlü bir portal yaratabilirdi ancak yaratımın tamamlanması çok uzun süre aldı bu da teoriye katkıda bulundu.Aegwynn'nin savaştığı Sargeras'ı getiren portal bir avuç şeytan tarafından birkaç dakikada yaratılmıştı.


Gul'dan'nın Sargeras'la Karşılaşması

Orc Warlock Gul'dan,Medivh ve Kil'jaeden'nin dediklerinden yola çıkarak Tomb of Sargeras'ın (Sargeras'ın Kabri) inanılmaz güç barındırdığına inanıyordu.Gul'dan kabri kendi için kullanma teşebbüsünde bulundu ancak mezara girdiğinde Sargeras'ın avatarı orda değildi.Yerine,Gul'dan,uzun süre tutsak kalmaktan delirmiş şeytanlarla karşılaştı,şeytanlar Gul'dan'ı parçalara ayırmak için saldırdılar ama ilk saldırıdan kurtuldu.Ardından Gul'dan Sargeras'ın (en azından onun bir yanılsaması) ona güldüğünü gördü ve bir piyon,bir aptal olduğunu anladı.Şimdi Eye of Sargeras'ı (Sargeras'ın Gözü) alamayacağını ve kabirde öleceğini anladı ve kendi kanıyla hikayesini yazdı.Kısa bir süre sonra şeytanlar geldi,onu öldürdüler ve kafatasını şeytani güçlerinin odak noktası olarak kullandılar.

Gul'dan
Gul'dan'nın Kafatası (Skull of Gul'dan)


Sargeras'ın Görünümü

Sargeras neredeyse kavranılamayacak kadar büyük bir varlıktır.Vücudunu erimiş siyah bir zırh örtmüştür.Kafasını,vahşice dans eden alevler ve kalın bir kütle şekilde saçla yerleri süpüren sakalları sarmıştır.Bir çift boynuz alnından çıkar ve arkasında parlayan,korlar bırakan,yanan bir kuyruğu vardır.Kollarından biri ağır,kazınmış ve şiddetle kanca takılmış bir mızrak taşır.Şeytani etkiler Sargeras'ın vücudunu ateşe vermiştir.

Beceri ve Yetenekleri

Sargeras adil savaşmaz.Pis savaşır ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde boyun için girişir.Yanlız savaşmaz. Sargeras önceden yendiği ve şimdi emirlerine itaat eden bir şeytani evrene sahiptir. Hatta çoğu bunu memnuniyetle yapar.

Eski bir Pantheon Şampiyonu olduğu için Sargeras neredeyse fiziksel hasardan etkilenmez. Ayrıca büyülü ataklara karşıda büyük bir dirence sahiptir. Doğal atakları diğer Titan'lardan daha güçlüdür. Şeytani etkiler Sargeras'ın vücudunu ateşe vermiştir bu da onu ateş ve fel hasarına karşı tamamen etkilenmez kılar. Sargeras'ın vücudu şeytani enerjilerle yanar ve yolundaki herşeyi yakar. Sargeras'ın vücudundaki ateşler ortamın ısısını arttırır ve 1000 kilometre civarındaki her yerin sıcaklığını 50 dereceye kadar arttırır. Doğal iklimlerdeki etkisi yıkıcı olabilir.

Sargeras melee combatta ölümcüldür. En güçlü hasımlarına vurabilmek için düşman hatları boyunca şeytani muhafızlarını kullanmakta üstüne yoktur. Bir şekilde hasar almışsa Sargeras dimension door (boyut kapısı) uygular ve canını heal (iyileştirme) ile restore eder. Diğer taktiklerin yanında Sargeras'ın favori taktiği ona yardım etmeleri için kölelerini ışınlamasıdır. Eğer savaş şiddetlenmeye başlarsa düzlemsel bağlayıcı büyüler kullanır ve kötü yabancılar getirip onlara hükmeder.Eğer savaş berabere gidiyorsa,summon monster (canavar ışınlama) büyülerini kullanır.


Güçleri

-Karanlık Titan'nın kontrolü altında olan güçler belirsizdir ancak onu eski bir Titan ve Lejyon'nun lordu yapacak kadar müthiş oldukları kesindir.

Görüldüğü üzre varolan güçleri :

-Telepati (Nether'dan,Mannoroth ve Archimonde gibi hizmetkarlarıyla temasa geçmesini sağlar).

-Illüzyon (İtaatleri karşılığında Eredar'a teklif ettiğinin sahte bir görünüşünü yaratmıştır).

-Ölümlü silahlara karşı yaralanmamazlık ve ölümsüz silahlara karşı limitli bir dokunulmazlık (Cenarius tarafından Broxigar için yaratılan balta onu yaralamış ancak büyük bir etkisi olmamıştır öte yandan Demon Soul'un (İblis Ruhu) güçleri hiç bir etki etmemiştir) ayrıca ateş ve fel büyülerine karşı tamamen bağışıklılığı vardır.

-Ölümlü diyarlara seçtiği hizmetkarların gözlerinden bakma (Illidan'a olan ''hediyesi'').

-Kozmik Bilgelik (eski bir Titan olarak Sargeras kötü niyetli Old God'ların varlığından haberdardı).

-Ölümlü vücutlara girebilme ve onları kontrol etme (Aegwynn'nin rahminde neredeyse bir milenyum kadar kalmıştır ardından oğlu Medivh'i kontrolü altına almıştır).

-Vücut Ateşi (Sargeras'ın vücudu şeytani enerjilerle yanar ve yolundaki herşeyi yakar.Sargeras'ın vücudundaki ateşler ortamın ısısını arttırır ve 1000 kilometre civarındaki her yerin sıcaklığını 50 dereceye kadar arttırır.Doğal iklimlerdeki etkisi yıkıcı olabilir).

-Erimiş zırhı gözlerinizi yakabilir.

-100 tane ejderhanın gücü neredeyse Sargeras'ın gücünün bir bölümüne eşittir ; onun gücü bir portalın kapanışıyla neredeyse eşittir.

-Sargeras'la karşılaştırmak gerekirse Archimonde ve Mannoroth pire olarak kalırlar.Bu onun gücüne ve büyüklüğüne bir örnek olabilir.

-Korkunç kırık kılıç Gorribal'ı kullanır.



İlgili Artifacts

Jeweled Scepter of Sargeras ( Sargeras'ın Mücevherli Asası )

-Bu güçlü asanın Sargeras tarafından ne amaçla kullanıldığı bilinmiyor ancak portal açabildiği biliniyor.En son Ner'zhul tarafından çalınıp Draenor'u yokeden portallar açıldı. Akibeti bilinmemektedir ancak çatlağa girdiğinde Ner'zhul'un olduğunu ardından Kil'jaeden'e döndüğüne inanılır.

Gorshalach

-Sargeras bu kılıcı Pantheon Şampiyonu'yken kullanırdı.Sargeras delirdiğinde kılıç,kendi kendine iki parçaya ayrıldı.Sargeras iki parçadan birini şimdiki silahı Gorribal'a dönüştürdü diğer parça ise Aggramar tarafından alınıp Taeshalach'a dönüştürüldü.

Eye of Sargeras (Sargeras'ın Gözü)

- Onun gerçek gözü ya da Aegwynn tarafından öldürüldüğünde yanında olan bir biblosu olup olmadığı bilinmez ancak Brann Bronzebeard tarafından tanımlandığına göre ''bozulmuş şeklinin son kalıntısı''dır.Büyüleri tek bir yıkıcı güç olarak odaklayabilen bir yeteneğe sahip olduğu bilinir.Illidan'nın büyüsü yarıda kesildiğinde asa Dalaran'da yokedilmişti.

Atiesh,G reatstaff of the Guardian (Atiesh,Bekçi'nin Yüce Asası)

-Bu silah Medivh tarafından kullanılmıştı. Medivh'i ele geçirdiğinde Sargeras asaya güçlü bir şeytan yerleştirdi. Asanın içindeki şeytan hala yaşamaktadır parçalanmış olmasına rağmen.Şeytan şimdilerde Atiesh adıyla bilinir. Asayı arındırmak için onun öldürülmesi gerekir.

Sargeras'ın, Aegwynn'le savaşırken kullandığı isimsiz mızrağı.Mızrağın üstüne kazılmış,sürekli kanayan runik yazılar vardır.(Mızrağın Gorshalach'la Jeweled Scepter of Sargeras'ın bir karışımı olduğuna inanılır.)


Özet

Sargeras, Burning Legion'nun kurucusu ve lideridir. Sargeras eskiden bir Vanir Titan'dı ve yarattıkları dünyaları koruması için seçilen Pantheon Şampiyonu'ydu.

Sargeras yıllar geçtikçe değişti. Eskiden ırkının gardiyanı ve koruyucusuyken şimdi onların en büyük düşmanıdır. Sargeras, Titan'ların çağlar boyu başarmak için çabaladığı şeyleri bozmaya çalışır. Şimdi,kötü ve şeytani her şeyin efendisidir.


============================ Sargeras  Tanıtım sonu ==========================





============================= Deathwing başlangıç ============================


Deathwing The Destroyer (Kanatlı Ölüm)

"Acı... Istırap... Nefretim mağrasal derinliklerin her yanını yakıyor. Dünya hissetiğim büyük acıyla kabarıyor. Sefil krallıkları öfkemin altında titriyor. Fakat ensonunda, Azeroth' un tamamı parçalanacak. Ve hepsi kanatlarımın gölgesi altında yanacak."

Thrall vs Deathwing at Maelstrom

Deathwing the Destroyer (Yokedici Kanatlıölüm), önceki hali ile Neltharion The Earth - Warder(Nelthraion Dünyagözeten), beş Dragon Aspect(Ejderha Çehresi) ten biri ve Black Dragonflight'ın (Siyah Ejderha sürüsü) lideridir. Binlerce yıl önce Neltharion, Titanlar tarafından yeryüzüne ve Azeroth' un derinliklerindeki yerlere hükmetmesi için görevlendirildi. Fakat Eski Tanrılar(Old Gods) tarafından delirtilen Nelthrion, Kadimler Savaşı sırasında diğer Aspectler'e karşı savaştı. Hem ölümlüler hem de ejderhalar arasında ismi korku ve aşağılama duyguları ile fısıldanmaya başladı.

Siyah Aspect Lord Daval Prestor görünüşüyle Alliance'ı yok etmek için İkinci Savaş a dahil oldu.


Neltharion aynı zamanda enbüyük düşmanı Alexstrasza' nın Horde un tutsağı olmasını sağlamıştı. Diğer Aspectler in peşine düşmesiyle sonuçlanan bir dizi hezimetten sonra Deathwing tekrar gücüne kavuşabilmek için Elemental Plane Deepholm ( Elemental Düzlem -Deepholm) a geri çekildi. Deathwing Deepholm den esi eşi Sintharia' nın Grim Batol de Twilight Dragonflıght(alacakaranlık ejderha sürüsü) üzerinde deneylerini gözlemledi. Deathwing şu anda eski eşinin çalışmlarına devam etmektedir.

Deathwing, Cataclysm de baş kötü olarak geri döndü. Bir çoğunun uzun zamandır ölmüş olduğuna inanmasına rağmen Deathwing Deepholm de gücünü geri kazandı ve Azeroth' u temellerinden sarsacak bir dönüş sergiledi. Deathwing lav dahil derinlikler ve yeryüzü üzerinde hakimiyete sahiptir. Deathwing ve siyah ejderhaların na saldırısı nefeslerini bir lav tpu şeklinde kullanmaktır. Deathwing volkanlar içerisinde ve yoksek sıcaklıktaki bölgelerde yaşayabilir.

Deathwing


Hayat Öyküsü
Yakın Tarih

Neltharion, temel olarak Khaz'goroth tarafından seçilen ve yeryüzünü ve dünyanın derinliklerindeki yerleri hükmetme gücü verilen kudretl siyah dragondu. Titanlar tarafından beş ejderha Aspectinden biri olarak yetkilendirildi. Barış ve huzurun hüküm sürdüğü zamanlarda Neltharion' un bilgeliği ve gücü ünlenmişti. Ayrıca Neltharion the Earth Warder-olarak yan dünyanın büyük koruyucusu oarakta bilinmekteydi. Malygos the Spellweaver , büyünün Aspect i onun en yakın dostuydu.

Daha sonra onu sonsuza kadar değiştiren ve zihnini yok eden delilik geldi. Deliliğin en büyük nedeni daha sonra Demon Soul(İblis Ruhu) olarak adlandırılan Dragon Soul(Ejder Ruhu) isimli büyük güce sahip bir nesneydi. Eski Tanrıların fısıltıları eğer kendilerine hizmet ederse Neltharion a hayallerinin bile ötesinde bir güce sahip olabileceği konusunda ikna etti. Sesler onu ve siyah dragonları paranoyak yaptı. Neltharion sadece kendisinin, siyah dragonların ve kendisine boyun eğen bazı uşakların var olacağı bir dünya istemeye başladı. İstediği dünyada diğer ejderha ırkları olmayacaktı ve çiftleşmek için Ysera ile Alexstrasza onun aşağalık köleleri olacaktı.


Eski Tanrılar Neltharion u Dragon Soul u yaratması için ikna etti. Goblinlerin yardımıyla Neltharion kendi kanından basit altın bir disk yarattı ve bu disk yeraltının derinliklerindeki goblinlerin kazanları ve örslerinde şekillendirildi. Neltharion' un büyüsü ile güçlendirilen basit altın disk büyü kalkanı ile korunuyordu böylelikle diğer Aspectler diskin içindekini göremeyecekti. Kesin olarak ne olduğu bilinmese de diskin çerisinde kötülük vardı, Eski Tanrıların izleri...


Kadimler Savaşı

Burning Legion Kadimler Savaşı sırasında Azeroth! a girdiği zaman Neltharion Ejder Ruhun u tamamlamak için bir fırsat buldu. Eski Tanrıların yönlendirmesiyle iblisleri yakaladı ve güçlerini Ejder Ruhu na ekledi. Neltharion daha sonra diğer Aspectler hakkında yardım etmesi için Malygos' u ikna etti. Kendi ırklarının tüm ejderleri dahil hepsi güçlerinin bir bölümünü Ejder Ruhu na verme konusunda anlaştılar. Neltharion Ejder Ruhu nun Burning Legion iblislerini öldürecek çok güçlü bir silah olabileceğini ileri sürdü. Neltharion Ejder ruhuna gücünü vermeyen tek Aspect ti ve diğerleri bunu bilmiyordu.

Neltharion, Ejderha Aspectleri ve onların sürüleri Zin' Ashari ye doğru uçtular. Orada Night elfle iblisleri köşeye sıkıştırmıştı. Ejderhalar Neltharion' un ilk saldırısını bekledi. Neltharion Ejder Ruhunu kavradı ve yokedici büyük gücünü iblislere yönlendirerek tek bir parlak büyü ışını ile binlerce iblisi yoketti. Aspectler dehşet içerisinde Neltharion' un yüzlerce Night Elf ve diğer müttefiki de iblislerle beraber öldürmesini seyretti.

Neltharion en sonunda ihanetinin derinliklerini açığa çıkarmıştı. Artık hükmettiği diskle tüm ırkların ve iblislerin gücünü görmelerini onun önünde eğilmlerini istiyordu. Aspectler Ejder Ruhu nu Neltharion'dan almak için ve ihanetinin nedenlerini öğrenebilmek için saldırdı. Malygos' un mavi ejderhaları Neltharion' u kuşattı ancak Neltharion Ejder Ruhunun bir hareketiyle mavi ejderhaların çoğunu öldürdü. Ejder Ruhunun bir sonraki hamlesiyle havadaki Aspectler ve tüm ejderhaları felç etti. Hareket edemez ve konuşamaz bir duruma geldiler. Neltharion daha sonra Aspectler ve ejderhalara vurarak bir çoğunu öldürdü ve uzağa savurdu.

Neltharion' un ihaneti Aspectler e büyük bir darbe vurdu ve mavi ejderhalar gibi yok edilme korkusu onları izivaya çekilmesine sebep oldu. Umutsuzluk içerisindeki Aspectler birbirlerinin bile bulamıyacağı birşekilde saklanıp kendilerini koruma altına aldılar.


Yokedicinin Yükselişi


Neltharion'un kalbinde gelişen yozlaşma vücudunuda değiştirdi. Güzel görünümlü ejderha giderek daha çok iblisvari bir görünüme büründü. Tıpkı Sargeras' ın yozlaşmasından sonra daha çok iblisvari bir görüntüye dönüşmesi gibi. Neltharion' un vücudu çatlayarak açıldı, kor gibi olan kalbi ortaya çıktı ve göğsünden mağma ve ateş aktı. Gözleri alev kırmızısı olmuştu ve gücünün büyüklüğünü ve kötülüğünün derinliklerini gösteriyordu. Böylece Deathwing the Destroyer ( Kanatlıölüm Yokedici) doğmuştu ve Ejder Ruhu yeniden adlandırıldı: İblis Ruhu (Demon Soul)


Deathwing bir dağın altındaki inine geridöndü. Demon Soul un etkisiyle Deathwing in vücudu paramparça oluyordu. Goblinler adamantiumdan bir zırh işlediler. Bu zırh Deathwing in öfkeli gücünü kapsayan bir muhafaza görevini görüyordu ve güçlerini kontrol altında tutmaya yarıyordu. Sadece adamantium zırhı bu gücün vücudunu yok etmesini önleyebilirdi.


Eski Tanrılar Deathwing' i İblis Ruhu nu yaratması için ikna etmişlerdi. Fakat gerçek niyetleri iblislerin Lord Sargeras a çok güçlü bir silahın kendilerine karşı kullanılmış olduğunu bildirmeleriydi. Sargeras hiç şüphesiz Azeroth' a giremesini sağlıyacak bir geçit açabilmek için İblis Ruhu nu isteyecekti. Üç Eski Tanrı İblis Ruhunu kullanarak geçiti güçlendirmeyi ve gezegenin derinliklerindeki hapishanelerinden kaçmayı umuyordu.


Malfurion Stormrage Deathwing' in inini bulmak için Ememrald Dream i kullandı ve İblis Ruhu nu siyah ejderhadan çaldı. Deathwing acı içerisinde hırsızı takip etti ama yakalayamadı. İllidan ve Varo'then Malfurion' u yakaladılar ve İblis Ruhu nu Zin' Ashari ye , Burning Legion ordularının Generali Mannoroth' a götürdüler. İblis Ruhu Sargeras' ın Azeroth' a girişini sağlıyacak geçite güç vermesi için kullanıldı. İblis Ruhu Sargeras ve Eski Tanrılar tarafından kullanılmaktayken Deathwing onu tekrar ele geçirmeye çalıştı ve aslında bu amacına ulaştı. İblis Ruhu nu ele geçirme teşebbüsü sırasında Deathwing neredeyse yokedilmek üzereydi. Fakat İblis Ruhunu tekrar ele geçirdiği zaman muazzam bir güç dalgası onun büyülü disk üzerindeki hakimiyetini kaybetmesine neden oldu ve onu geçitten çok uzaklara fırlattı.


Burning Legion mağlup edildikten sonra Ejderha Aspect leri enerjileri ile İblis Ruhu nu mühürlediler, öyle ki Neltharion bir daha asla İblis Ruhu' nu kullanamamalıydı. İblis Ruhu Ejderha Aspectlerinin isteği ile Malfurion tarafından gizli biryerde saklandı. Artın İblis Ruhu na sahip olamayan ve onun gücünü kullanamayan Nelthraion bütün yaşayanları yoketmek ve gezegeni mahvetmek için and içti. Kalimdor' un büyük kısmının oksyanusun derinliklerine batıran Sonsuzluk Kuyusu nun patlamasının neden olduğu yıkımla birlikte, Dünya üzerindeki güçleriyle Neltharion volkanların oluşmasını sağladı.


Yenik düşen Neltharion varlığını sonlandırdı ve yeni bir isim ile yeni bir amaç edindi. Deathwing oldu ve tebası bu gaddar ın sert idaresi altına girdi. Geri dönülmez bir şekilde kötülüğe dönüşümüyle kaderine karşı geldi ve onun çözülmüş zihni yapabildiği yerde acıya neden oldu. Kendisine ünvan olarak etrafındaki aşağılık yaratıklara karşı güttüğü amaçları ve nefreti göstemek için "Deathwing" i seçti. Deathwing hakkındaki bazı efsanler Deathwing in Dünya Gözeten (Earth Warder) olduğu zaman dünyayı ırkların savaşamıyacak bir şekilde biçimlendirdiğini öne sürmektedir. Deathwing delirdiği zaman dağları indirmiş ve ırkların birbirine karışmasını sağlamıştı. Bereketli toprakları mahvetmişti böylelikle ırklar yemek için birbirleriyle savaşmak zorunda kalmıştı. Deathwing' in çabaları ozamandan beri tüm ırkların uğraştığı bir meşguliyeti doğurdu: "Savaş"


İkinci Savaş

On bin yıl sonra İkinci Savaş sırasında , Deathwing İblis Ruhu nun bulunduğu yeri keşfetti. Ejderha Asectleri tarafından üzerine yapılmış büyüden dolayı İblis Ruhunu kullanamıyacak olmasına rağmen Deathwing bunu başkasının yapabileceğini farketti. Sonunda bunun için mükemmel bir maşa buldu: Orcların Dragonmaw Kabilesi. Deathwing görüler yardımı ile klanın şef Zuluhed the Whacked ı İblis Ruhunu bulması için yönetti. Zuluhed İblis Ruhunu bulduktan sonra onu warlock Nekros Skullcrusher a verdi. Nekros un elindeki şeyin gücünün boyutları hakında hiçbir fikri yoktu. Fakat Alextrasza ve eşlerini kaçırıp tutsak etmek için İblis ruhunun güçlerinden fazlasıyla faydalanabilmişti. Böylelikle Horde un savaşırken kullanabileceği ejderhaları yetiştirebileceklerdi.


Deathwing in goblin uşağı Kryll Dragonmaw kabilesine Nekros Skullcrusher a hizmet etmesi için gönderilmişti. Nekross Kryll tarafından Deathwing in buyruklarını yapması için yönetilmekteydi. Goblin Nekros a "danışman" olarak hizmet etmekteydi ve Orc a Deathwing in amaçları için neler yapması gerektiğini söylüyordu.


Ner'zhul Azeroth' a yeniden geçit açtıktan sonra güçleri Deathwing ile yakınlaştı. Deathwing Draenor a güvenli bir şekilde gidebilmesi karşılığında Ner' zhul a çocuklarının yardımcı olmasını önerdi. Aralarında anlaşma sağlandı ve Deathwing onlara Alliance ın elinde olan iki artiffactın çalınması için yapılacak önemli savaşlara hazırlanmaları için yardımcı oldu. Bu artifactlar sayesinde Ner'zhul un yeni oluşturduğu Horde' u diğer dünyalara geçitler açabilecekti. Deathwing, Draenor un çocukları için nispeten daha güvenli bir dünya olduğuna inanıyordu ve siyah ejderha yumurtaları orada gözlerden uzak bir şekilde güvenle korunacaktı. Deathwing, Draenor da devasa inindeyken Alliance Expedition güçleri tarafından saldırıya uğradı ve yumurtalarının çoğu yok edildi. Deathwing mağlup olmasına rağmen hayatta kalabildi.


Azeroth' a geri kaçan Deathwing, bazı Dalaran büyücülerinin saldırısına uğradı. Ölmüş gibi davranan Deathwing okyanusa düştü ve konseyin bir çok üyesi bu sefer onun ölmüş olduğunu zannetti. Deathwing ölmemişti ve kahraman bir asil olan Lord Prestor un görünüşüne bürünmüştü. Alterac Kralı olmayı ve Alliance ı içeriden yönetmeyi planlamıştı.


Kısa bir süre sonra Ner'zhul Draenor da bir çok geçit açtı ve oluşan dvasa büyü gücü gezegeni parçalara ayırdı. BU yıkım sırasında açığa çıkan enerji Deathwing in yumurtalarında değişime neden oldu ve Nether Drake ler oluştu. Kısmen bedensel ve kısmen ruhani olan bu ejderhalar ruhani ve fiziksel düzlemler arasında yer değiştirmek gibi bir yeteneğe sahiptiler. Deathwing' in rehberliği olmadan bu Nether Drake ler Outland ın harebeleri arasında kendi yollarını buluyorlardı.


Lord Prestor görünüşüyle Deathwing Kral Terenas ve diğer Alliance Kralları arasında sevilen biri olmayı başarmıştı ve bir süreliğine önemli kararların alınmasında oldukça güçlü bir etkisi olmuştur. Farkedilmesi güç büyüleri ustaca ve kurnazca kullnarak insan krallarının zihinlerini kontrol altına almıştı ve kendini Alterac Kralı ilan ettirmişti. Deathwing ayrıca Kral Terenas ı kızı Calia Menethil i kendisine vermesi için kandırmayı başarmıştı. Deathwing in nihai amacı Alliance'ı içeriden yok edebilmek için Alliance içerisindeki en yüksek güce ve etkiye sahip olmaktı.


Deathwing amacı doğrultusunda Lordaeron, Stromgarde, Gilneas ve Kul Tiras Krallarını, yeni kimliğine karşı tehdit olarak gördüğü Dalaran ın Kirin Tor una karşı kışkırtmaya başladı. Sadece bir kişi Deathwing in gerçek kimliğini ortya çıkarma başarısını gösterebilmişti: Korialstrasz ın ölümlü formu olan ejderha büyücü Krasus. Bir insan görünümünün içindeki güçlü varlığı farkeden Kirin Tor onu durdurmak için bir plan yaptı.


Grim Batol daki Dragonmaw kabilesinin Orcları Horde un büyük kısmının mağlup edilmiş olmasına rağmen Alexstrasza yı esir tutmaya devam ettiler. Deathwing Dragonmaw Orclarını Alliance ın Grim Batol a saldıracağını söyleyerek kokutmaya çalıştı. Böylece Orclar Alexstrasza ve yumurtalarını kuzeyei Dun Algaz' a taşıyacaklardı; bu yumurtaları savunmasız bırakacaktı. Deathwing yeni bir ejderha ırkı yaratabilmek için Alexstrasza nın yumurtalarını çalmayı umuyordu. Doğacak ejderhalar Ejderha Kraliçesinin kırmızı pullarına sahip olacakalardı ancak Deathwing' in ölümlü ırklara karşı duyduğu nefreti taşıyacaklardı.


Deathwing Alexstrasza nın kurtarılması planının bir parçası olarak Grimbatol' a Krasus trafından gönderilen büyücü Rhonin i hizmetkarları yardımıyla yönlendirdi. Bir çok kez genç büyücüyü korudu ve Grimbatol a ulaşabilmesi için yardım etti. Deathwing Rhonin in orada, dağın içindeki Orc kampında görülmesinin Nekros u oradan kaçması için daha çok ikna edeceğini umuyordu. İkna olan Orclar Grim Batol ü terketmeye başlamıştı. Deathwing yolda kervan a saldırdı ancak başarılı olamadı. Nekros İblis Ruhunu Deathwing e karşı kullanmaya çalıştı ancak diskin Deathwing üzerinde hiçbir gücü olmadığından dolayı başarısız oldu. Nekros daha sonra yaşlı ve hasta olan ejderha Tyranastrasz ı Deathwingi durdurması için gönderi fakat başaramadı ve öldürüldü.


Krasus un isteğiyle geri kalan üç Aspect Malygos, Ysera ve Nozdormu gönülsüzce de olsa inlerinden çıkıp Deathwing e saldırmaya karar verdiler. Fakat güçlerinin bir kısmını İblis Ruhu na verdiklerinden dolayı siyah ejderha ile boy ölçüşemediler. O sırada Rhonin Nekros tan iblis Ruhunu çalıp Alexstrasza yı serbest bırakmayı başarmıştı. Rhonin ayrıca İblis Ruhu nun zayıf noktasını keşfetmiş ve onu yok edebilmişti. Böylece onbin yıl önce Aspectler tarafından diske verilmiş olan güçler serbest kalmış ve gerçek sahiplerine geri dönmüştü. Deathwing öfke dolu ve güçlerinin tamamına kavuşmuş dört Aspect tarafından mağlup edildi ve son anda ellerinden kurtulup kaçmayı başardı. Lord Prestor Deathwing in kaçıp saklanmak zorunda kaldığı zaman ortadan kayboldu ve Deathwing' in asiller üzerindeki etkiside aynı anda yok oldu.


Deathwing in çocukları ve babalarının yokluğunda siyah ejderhaların liderleri olan Onyxia ve Neferian dünyayı kontrol etmeye çalışmışlardı. Onyxia babasının izinden giderek Prestor ismini alarak Alliance ı idare etmeye çalışmıştı. Onyxia Stromwind' in yeni çocuk Kralının baş danışmanı olan Lady Katrana Prestor görünümüne sahipti. Onyxia nın ini Kalimdor da Dustwallow Marsh ın güneyinde Wyrmbog tadır. Neferian o sıralarda Burning Stepps teki Blackrock Mountain Lordu Victor Nefarius görüntüsündeydi. Dağın tepesinde Blockrock Spire da kendisine hizmet etmeleri için Orcların Blackrock Kabilesini köleleştirmeyi başarmıştı. Neferian Blackrock dağını derinliklerini kontrol altına alıp Dark Iron Dwarf ları ve Ragnaros u yoketmek istiyordu. Bunun üstesinden geldikten sonra da dünyanın kontrolünü ele geçirmeyi planlamıştı.


Deepholm

Deepholm' un kalbinde, Temple of teh Earth ün içinde saklı bulunan yer Stonecore dur. Bu gizemli alan yozlaşmış Ejderha Aspecti Deathwin in Azeroth' a karşı yaptığı son savaştya aldığı yaraların iyileşmesini beklediği yerdi.


Temple of The Earth,Temple of the Elements


Stonecore

Deathwing dünyayı kor ateşle yeniden yapılandıracağı zamanı beklerken, Twilight Hammer onun için çok yoğun çaba sarfetti ve elementium dan yepyeni bir zırh yaptı. Bu zırh daha sonra Ejderha Aspect in acı çeken vücudunu bir arada tutabilmek için derisine çakıldı. Zamanı geldiğinde Deathwing Elemental Plane ile Azeroth arasındaki bir yarığı çatlağı parçaladı ve Cataclysm(Afet) e neden oldu. Deathwing sonrasında Twilight Highlands taki Grim Batol a uçuşu dünya üzerindeki bölgelerin çoğunu harabeye çevirdi. Şu anda Grim Batol da ikamet etmektedir ve eşi Sintharia tarafından yaratılmış olan dehşet verici Twilight Ejderhalarını geliştirmek için kendi deneylerini yapmaya başladı.


World of Warcraft Wrath of the Lich King

Deathwing'in World of Warcraft' ta ilkez sahneye çıkışı Ulduar' da Eski Tanrı Yogg Saron a karşı yapılan savaş esnasında minyatür bir grünümle olmuştu. Orjinal ismi Neltharion ve human görünüşüyle ortaya çıkmaktadır. On bin yıl önce Ejder Ruhu'nun yaratıldığı anı tasvir eden bu geçmişe dönüş sahnesinde diğer Aspectler ile birlikte rol almaktadır.



Bu Deathwing in Warcraft II (Beyond The Dark Portal) dan beri bir Warcraft oyununda resmi olarak ilk görünmesiydi.



World of Warcraft : Cataclysm

Deathwing World of Warcraft ın üçüncü genişleme paketinde son bos olarak karşımıza çıkacak ve World of Warcarrft ın yeni çağına damgasını vuracak. Deathwing oyunda Ejderha biçimiyle görülen son Ejderha Aspect olacak ve raid (akın) lerin yüzleşeceği ikinci ejderha Aspect olacak. (İlki Malygos)





Uyanış

Son yıllarda Eski Tanrıların fısıltıları çok daha kötü oldu; Yogg Saron ve C'thun gibi kadim uykularından uyanan Eski tanrıların gücü büyük ölçüde artmıştı ve Eski tanrıların güçlenen etkisi Deathwing' in gücünü on kat arttırmıştı. Deathwing Elemental Plane, Deepholm de ki ininde uykusundan uyandı ve dünyanın içinde kelimenin tam anlamaıyla bir volkan gibi patladı. Deathwing in Azeorth un içindeki patlaması o kadar güçlüydü ki , dünyanın büyük kısmını yeniden şekillendiren depremlere, volkanik püskürmelere ve su baskınlarına neden oldu. Yıkıcı Cataclysm(Afet) den etkilenmemiş hiç bir bölge kalmadı.


The Badlands

Cataclysm de Badlands taki görevlerin büyük bir bölümü Rheastrasza ve onun siyah ejderhaları ve onları arındırma yöntemlerini araştırması üzerine cereyan etmektedir. Rheastrasza siyah ejderha Nyxondra yı ele geçirmiş ve onu deneyleri için yumurtlamaya zorlamaktadır. Siyah ejderhalara acımaktadır fakat bunu büyük bir amaç uğruna yaptığını düşünmektedir. Arındırılmış siyah ejderha yumurtası yaratmayı başardıktan sonra yumurtaları yok etmek isteyen siyah ejderhalar tarafından bulunmayı önlemek için sürekli yer değiştirmektedir. Rheastrasza Deathwing trafından öldürülmüştür. Deathwing ayrıca yumurtayı da yok etmiştir. Ancak o yumurta arındırılmış siyah ekderha yumurtası değil Rheastrasza nın kendi yumurtasıdır.



Deathwing in humanoid şekli Badlands ta görev yapalırken..


Mount Hyjal

Hikayenin başlangıcında Deathwing Ragnaros u ateş elementi hizmetkarları ile birlikte Azeroth' a çağırmaktadır (Summonlamaktadır). Ölümlü takipçileri Twilight hammer kabilesi Nordrassil in yok edilmesi için yardımcı olmaktadır.

Uldum

Uldum daki hikaye de Deathwing in amaçlarına ulaşabilmesi için Al' akir ve onun rüzgar elementi hizmetkarlarının yardımını sağladığı ortaya çıkmaktadır. Uldum' un yerli halkı Tol' vir de kendilerine vaaded,len güce kavuşmak ve Curse of Flesh ten kurtulabilmek için Deathwing' in saflarına katılmıştır. Deathwing ayrıca kumandan Schnottz komutasında ölümlü hizmetkarlarını Maker's Terrace ın kontrolünü ele geçirmeleri ve onu kitle imha silahına dönüştürmeleri için göndermiştir.


The Twilight Highlands

Deathwing in Twilight ejderhaları üzerindeki çalışmaları Grim Batol ü çevreleyen Twiligth Highlands bölgesinde genişleyecek.

Deathwing in İsimleri ve Ünvanları

Genellikle "Deathwing" olarak anılır. Bir kaç büyücü ve Night Elfler ve Ejderhalar onu hala "Neltharion" olarak çağırır. Fakat yıllar boyunca Deathwing e bir çok isim verilmiştir:

Neltharion The Earth-Warder
Neltharion the Betrayer
Deathwing The Black
Deathwing The Destroyer
Deathwing The Worldbreaker
Xaxas (Night Elfler tarafından kullanılır,chaos,furry,elemental furry)
Blood' s Shadow (Orclar kullanır)
Lord Daval Prestor/ Alterac ın hükümdarı
The Black Scourge ( Diğer Ejderha Aspectleri tarafından kullanılır)
The Dark One
Death Aspect / Aspect of Death
Blackwing Greatfather (Gronn tarafından kullanılır)


Thrall vs Deathwing : http://youtu.be/rAVn3xjI5Y8
Alexstrasza vs Deathwing @ Grim Batol  : http://youtu.be/VktesjvGc9o


========================== Deathwing hikaye sonu ============================



===========================  King Varian Wrynn Hikaye Başlangıcı ===============================


King Varian Wrynn

"Ben Stormwind' in kralıyım. Ve hiç kimse ne Naga, ne Scourge, ne de Burning Legion' un öfkeli efendileri beni halkımdan uzak tutamayacak"

Varian Wrynn, takma adıyla Lo'Gosh, Ghost Wolf(Hayalet Kurt) Kral Liane Wrynn' in olu ve Stormwind' in şu andaki kralıdır. Horde' la diplomatik görüşmeler yapmaya Theremore' a gittiği zaman yokluğunda on yaşındaki oğlu Anduin Wrynn babasının yerinde kral olarak bulundu. Oradaki olaylar nihayetinde onu vatanına ve hakkettiği thatına geri dönmesine neden oldu. Kral Varian Wryyn Warcraft evreninin baş rol oyuncusu olmuştur; yaşlanan, ölen veya süper kötü haline gelenlerin yerine geçmiş olan dinamik bir insan karakteridir. Northrend de Scourge ve Lordaeron da Forsaken a karşı yürütülen savaşta liderlik yapan Varian İttifak (Alliance) ın askeri lideri olarak statüsünü sağlamlaştırdı.


YAŞAM ÖYKÜSÜ

Birinci Savaş Warcarft I

Varian Kral Liane Wryyn in oğlu olarak Azeroth krallığında doğdu ve Stormwind in prensi olarak mutlu ve refah dolu bir hayatı oldu.Fakat herşey Orclar Dark Portal (Kara Geçit) ten gelip ülkesini yok etme teşebbüsünde bulunulunca değişti. Azeroth krallığı ve Horde arasında Birinci Savaş böylece başlamıştı.



Stormwind Şampiyonu Anduin Lothar halkını ve orduları bir araya getirdi ve ümitsiz bir çabayla Horde' u Kral Liane, Varian ve Stormwind ten uzakta tutmaya çalıştı. Tam Lothar Horde un ilerlemesinin durdurulması yönünde kazanılan birkaç başarının tadını çıkarıyorken, Garona Halforcen nın ihaneti ile çabalarının hepsi boşa gitti. Stormwind ile müttefik olan Garona Shadow Council (Gölge Konseyi) nin emriyle Kral Liane yi öldürdü ve Gul' dan a vermek için kalbini çıkardı. Küçük Varian' ın çaresizce babasının canice öldürülmesini ve Horde' un krallığını istila edip evini yakmasını ve önlerine çıkan herkesi katletmesini seyretmekten başka yapabileceği birşey olmamıştı.


Küçük Varian Orc istilası sırasında yağmalanan Stormwind'de



Lordaeron' a Kaçış

Stormwind' in geri alınamıyacağını gören Anduin Lothar Varian ve şehirde haytta kalan herkesi biraraya toplayarak onların şehirden kaçmasını sağladı. Zar zor bir gemi ile denize açıldıktan sonra kuzeye yöneldiler. Bu sırada Lothar neyapacağı hakkında gemisinde düşünmekteydi. Varian ve Kirin Tor büyücüsü (mage) Khadgar ile görüştükten sonra insanlığı Horde' un katliamından korumak için Lordaeron Hükümdarı Kral Terenas ı ufukta gözüken tehlike hakkında uyarmaya karar verdi. Soutshore Limanı na ulaştıktan sonra Lothar Varian, Khadgar ve bazı şövalyeleri yanına alar Lordaeron' a doğru yola koyuldu. Vardıklarına, genç yaşına rağmen onu Kral olarak gören Kral Terenas Varian' ı karşıladı. Kral Terenas Varian' a ülkesini geri alıncaya kadar yanın olcağı sözü verdi ve onun yanında istediği kadar kalabaileceğini belirtti. Varin ilk başlarda daha önce hiç görmediği bir krallıkta olmanın çekingenliğini yaşasada, bunun üstesinden hemen geldi ve kendisinden iki yaş küçük olan Kralın oğlu Arthas Menethil ile tanıştı ve bu yeni arkadaşlık zamanla sıkı bir dostluğa dönüştü. Varian'ın oada kalmaya başlamasından kısa bir süre sonra Kral Terenas Lordaeron İttifakı nı (Alliance of Lordaeron) kurdu. En yüksek rütbeli kumandan Anduin Lothar komutasında bu ittifak İkinci Savaş ta Horde egemenliğini sonlandırmayı başardı. Kazanılan zaferin büyük bir bedeli oldu ve Anduin Lothar savaşın sonlarında öldürüldü. Böylece Stormwwind' in geri alınışını göremedi.


Arthas ile Dostlukları


Lordarron a sığındıktan sonra Varian hemen başka bir genç prensle karşılaşmaktan heyecan duyuan Arthas Menethil ile arkadaş olmuştu. Bir çok zaman kendini kontrol edebilmiş olmasına rağmen Varian bir seferinde Arthas ın kendisini babasının suikasti hakkında teselli etmeye çalıştığı sırada göz yalarına boğulmuştu. Arthas daha sonra yetişkin olduklarında bu olayı hatırlatmıştı. Varian kendisinden daha az atletik olan Arthas'ın güçlenmesi ve daha iyi bir Paladin olması için onunla dövüşüyordu ve bu şekilde yardım ediyordu. Kendi aralarında dostça bir rekabet vardı. Bir yıl sonra Varian Kral oludu ve Arthas ın Order of the Silver Hand (Gümüş El Birliği) ne katıldığı gün karşılaştılar ve eski günleri anmak için dövüştüler. Görünüşte kinci ve kıskanç olmayan Arthas sık sık Varian kadar fiziksel olarak güçlü olmadığı için hayıflanıp duruyordu. Arthas babasının kafasına Frostmourne u saplamandan önce Varianın Kral Lianenin kalbine doğru saplanan bıçak darbeleri hakkındaki sözlerini hatırlamıştı. Arthas' ın Scourge a katılıp Lich King olmasından sonra Varian onu İttifak yapılan en büyük ihanetin sorumlusu ve bir numaralı hain olarak görmüştü.


Kral olarak Yükselişi

Stormwind' in geri alınışıyla ve yavaş yavaş yeniden inşa edilmesiyle birlikte (Kral Teranasın İttifak a baskı yapması ve sayesinde toplanan sermaye ile) Varian Wryyn onsekiz yaşında resmen Stormwind' in Kralı olarak taçlandırıldı. Terenas Varian' ın bu şekilde gelişmesinden ve zeki ve asil bir Kral olmasından çok memnundu. Bir babanın duyduğu gururu duymaktaydı ve Varian'ı ikinci oğlu olarak görmekteydi. Edwin van Cleef tarafından yönetilen Taşustaları(Stonemasons ) Stormwind' in yeniden inşasına yardım etmek için gelmişlerdi . İşlerini bitirdikten sonra ulaşacakları zenginlik sayesinde kendileri için yeni bir gelecek yaratmayı umuyorlardı.


Kral olarak hükümdarlığı sırasında Varian Stromwind' i House of Nobles (Asiller Evi) idaresine bırakıp halkını Orc gruplarının saldırılarından korumak, suikastçi Garona' yı arayan casuslarla buluşmak ve krallığının onarılmasını yönetmek için krallığının bir çok bölgesini ziyaret etti. Birkaç aysonra Stormwind' in yeniden inşası bitirilmişti ve birinci savaş tan önceki dönemini htişamını gölgede bırakacak kadar haşmetli ve mimari açıdan görkemli bir krallık doğmuştu. Huzurun tekrar hüküm sürdüğü bu zamanlarda Varian Tiffin isminde genç ve güzel bir kadınla evlendi ve Anduin (Lothar ın ismi) isminde bir oğlu oldu.


İttifak arasında çatlaklar oluşmaya başlamıştı. Elf Krallığı Quel Thalas ile İnsan Krallıkları Stromgarde ve Gilneas resmen ittifaktan ayrıldılar. Buna rağmen Varian ihtiyaç duyduğu anda yanında olan Terenas ve İttifaka bağlı kalacağına dair and içti. Bu sıralarda Stormwind' i onaran taş işçileri hizmetleri karşılığında Kraldan ve Asiller Evi nden kendilwerine ödeme yapılmasını istediler. Ancak Katrana Prestor ün etkisiyle bozulmuş olan Asiller Evi çalışmaları akrşısında hakkettikleri paranın tamamını Taşustaları Birliğine (Stonemasons Guild)ödemeyi reddetti. Kral Varian için çözüm bulmak adına görüşmeler yapmak pek mümkün olmadı. Çünkü Asiller in çok fazla politic gücü vardı ve ona karşı defalarca hareket üstünlüğü sağlayıp elini kolunu bağlamışlardı. Taşustaları kendilerine ödeme yapılmasına rağmen , hakkettiklerinin sadece bir bölümünü almışlardı ve Edwin Vancleef ve Taşustaları geri kalan alacakalrını tahsil edebilmek için Stormwind sokaklarında bir ayaklanma başlattılar. Ayaklanma tehlikeli ve kaotikti. Çıkan karışıklıkta Varian' ın genç kraliçesi canice öldürülmüştü. Varian Tiffin' in yasını tutarken Edwin Van Cleef ve Taşustaları Stormwind' ten kaçmayı başardılar. Büyük bir depresyona giren Kral Varian zaman içerisinde kendini toparladı ve kendisi ,oğlu ve Stormwind halkı için çok daha iyi bir dünya yaratacağına dair and içti.

Varian ve Tiffin' in cansız bedeni

Kaçırılma

Üçüncü Savaş tan kısa bir süre sonra Varian Jaina Proodmoore ile Alliance/Horde ilişkileri hakkında konuşmak için Theramore ' a gitmek için yola çıktı. Yolda Edwin Vancleef in liderliğini yaptığı İttifak ve Stormwind' e düşman olan katiller ve hırsızlar çetesi olan Defias Bortherhood tarafından kaçırıldı. Defias bir casustan Kralın diplomatik bir görüşme yapmak için seyehate çıkacağını öğrenmişti. Kaçırıldıktan sonra Alcaz Adası na götürlüp orada esir tuttukları söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Söylentiler doğruydu..



Kralın kaçırılışından kısa bir süre sonra Bolvar Fordragon Kralın vekili oldu ve her ne pahasına olursa olsun Kral Varian' ı bulup kurtamak için and içti. Bunun yanında Lady Prestor bir kraliyet danışmanı olmuştu . Lady Prestor, Kral Varian dönünceye kadar veya Oğlu Anduin Kral olacak yaşa gelinceye kadar gerçek gücü elinde tutan Highlord (Yüksek Lord) Bolvar Fordragon' u Kralın on yaşındaki oğlu Anduin Wrynn e Krallık Tacını giydirtmesi için ikna etti.

Gladyatör

Varian bir şekilde esaretinden kurtulmayı başarmış ve adadan kaçabilmişti. Özgürlüğünü kazanmış olmasına rağmen Gladyatör eğitmeni olan Rehgar Earthfurry liderliğinde bir group Orc tarafından yarı boğulmuş ve hafızasını kaybetmiş bir durumda Durotar sahiline vurmuş halde bulundu.


Dev bir crocolisk(timsah) ile sadece sopa kullanarak dövüşüp öldürmesinden etkilenen Shaman onu yakaladı ve bir gladyatör olarak esareti altında tuttu. bu insanın gerçek kimliği hakkında hiçbirşey bilmeyen Rehgar yeni kölesine alay edici bir isim taktı : Timsah Yemi (Croc-Bait) ve onu diğer köleleri Broll Bearmantle ve Valeera Sanguinar ile birlikte bir kafese kapattı. O gece Broll Varian' ın hafizasını geri getirmek için onu bir trans a soktu ve o trans halinde Varian kendini yanan bir şehirin içindeki çocuk olarak gördü.


Orgrimmar' a vardıktan sonra Rehgar üçlüyü Efsaneler Salonu (Hall of Legends) teki Kızıl Arena nın ( Crimson Ring , yeraltında gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yer) gizemli teçhizat,kılık kıyafet ,ve silahlarına yönlendirdi. Orada Varian aslan başlı bir kemer görünce yeni bir hatırası canlandı: Aynı kemeri giyen kel ve sakallı bir adam (Anduin Lothar) ,fırtınadaki bir geminin güvertesinde ayakta duruyor ve ona sesleniyordu: "delikanlı"


En sonunda bu üçlü gladyatör dövüşlerinin yapıldığı Ferelas ta Dire Maul' a gittiler. Bir çok kanlı dövüşten sonra Crimson Ring Tournament(Kızıl Arena Turnuvası) da zafere ulaştılar. Silah kullanmaktaki yeteneğinden etkilenen kalabalık Varian' a Orkça bir lakap taktılar: Lo'Gosh - Ghost Wolf (Hayalet Kurt)


Lo'Gosh


Dövüşlerden sonra Rehgar Lo'Gosh ve Broll ü Pools of Vision(Görü Havuzları) da bir arındırma ayini için Teuren şehri Thunderbluff' a götürdü. havuzların sularında Lo'Gosh un beyninde başka bir görü canlandı : görüye göre karısı olan ve kucağında küçük bir çocuk tutan sarışın kadın , oğlunun ve insanlarının ona ihtiyacı olduğunu söylüyordu.Maalesef görü biranda sonradan mağlup edeceği bir mağra elementali tarafından kesilmişti. Geçmişinden daha fazla şey öğrenmiş olan Lo'gosh ilk fırsatta Rehgar' ın elinden kaçmayı planlamıştı.



Mağara elementalinin meğlup edilmesinie karşı şükranlarını belirtmek için Lo'Gosh ve Broll Taurenlerin yaşlı Druid' i Hamuul Runetotem tarafından çadırına davet edildi. Hamuul Varain' a Lo'Gosh un orjinal efsanesini anlattı.

Hamuul Runetotem

Devasa beyaz bir kurt -canavar bir savaşta , yaklaşık 10.000 yıl önce Burning legion' un Azeroth' u ilk istila ettiği zaman, gaddarlığı ile şöhret kazanmıştı.

Lo'Gosh (Goldrinn)


Baş Druid e göre kurtun efsanesi Azeroth'ta heryere, Trollere, Goblinlere ve Dwarflara yayılmış ve hepsi kendi efsane şekline sahiptiler. Her bir efsanede ,Lo' Gosh un kararlılığı ve gaddarlığı, halkına yardım etmesi için, onun ölümün kıyısından ve her türlü zorluklardan kurtarıyordu. Hamuul daha sonra Lo' Gosh a bir tüy verdi. Broll bu tüyün bir Hippogryph e ait olduğunu hemen farketti. Night elf bu tüyü Ashenvale' den Sharptalon' u çağırmak için kullandı ve böylece Lo' Gosh ile beraber özgürlüğe kanat çırptılar.


Broll ve Lo'Gosh en sonunda Darnasuus ta Cenarion Enclave e vardıalr ve Tyrande Whisperwind tarafından yemeğe davet edildiler. Tyrande onları Theramore a gönderdi. Orada jaina Proudmoore Lo'Gosh un hafızasını geri getirebilecekti.


Tyrande Whisperwind


Theramore a varınca Jaina Lo'Gosh a etrafını saran gizemi aydınlatacağına dair söz verdi ve hemen yardım etmesi için Aegwynn' i çağırdı. Lo'Gosh un hafızasını saran karanlık bulutları dağıttıkça görüler ve anılar beyninde kıvılcım gibi parladı ve anılara bir yolculuk başladı : oğlunun doğumu, karısının ölümü ve yeni karanlıklar... Görünmez bir duvarın Jaina ve Aegwynn in Lo' Gosh'un hafızasında derinlere inmelerini engellemesine rağmen O' nun gerçekte kim olduğunu tasdik edebilmeişlerdi. O Varian Wrynn di . Stormwind'in kayıp Kralı...


Açıkça bir karabüyü saldırısının kurbanı olan Jaina, gemilerinden birini Lo'Gosh u Stormwind' e götürmesi için hazırlattı. Orada Lo'Gosh' un düşmanlarının kimliklerini öğrenebileceğini umut ediyordu. Aegwynn in aceleci davranışların Anduin i tehlikeye sokacağından ötürü ihtiyatlı olması gerektiğini tavsiye etmesine rağmen, Lo' Gosh Stormwind' e dönüp oğlu ile yeniden bir arda olmaya çok istekliydi. Rıhtımda Lo'Gosh, Broll ve Valeera yeniden bir araya geldiler ve Stormwind yolculuğuna hazırlandılar.


Ortaya Çıkma


Lo'Goshi Broll ve Valeera Wavecutter(Dalgakıran,dalgakesen)-Jaina Proudmoore un özel gemisi- da seyehat ederken Varian Jaina' ın ona bahsettiği ortaya çıkma hakkında düşünüp taşınmaktaydı. Alliance' ın hükümdarlarından biri olarak ortaya çıkacak olmasına rağmen , Gerçekten Varian Wrynn olmayı istediği konusunda kendinden emin değildi. Seçme şansı olsaydı basit bir gladyatör olan Lo' Gosh olarak kalmayı yeğlerdi. Menethil Harbor a doğru giderken Lo' Gosh un kafası şüpheyle dolmaya başlamıştı.


Denizde karşılaştıkları bir naga saldırısı sırasında Lo' Gosh un kaybolan hafızasında bazı anılar canlanıverdi. theramore a diplimatic görevi için giderken Defias tarafından kaçırımasını, Nagaların Alcaz Adasında fidye için saldırmasını, sevgili karısı Tiffin' in cenazesini ve Stormwind Kralı olarak taç giydiği o günü hatırlıyordu. Kaçırışıyla alakalı bazı önemli parçalar dışında Lo' Gosh un hafızası neredeyse tamamen geri gelmişti.


Stormwind' in coşkulu kalabalığı Krallarını karşlamak ve geri dönüşünü kutlamak için devasa bir kutlama gerçekleştirmişti. Ancak geri dönen Varian kibirli, aklı havada bir adamdı ve tamamıyla Katrana Prestor ile ilgilenmekteydi. Staormwinfd halkına adece Kral için fidye istendiği bildirilmişti ve fidye ağır vergiler sayesinde ödenmişti. Geri döndükten sonra Varian sadece halkın parasını harcıyordu ve önemli devlet meseleleriyle ilgilenmiyordu. Anduin Wrynn babasındaki bu değişim yüzünden oldukça sıkıntı içerisindeydi.


Aynı zamanlarda Lo'GoshiBroll ve Valeera Menethil Harbor a vardılar. Orada bir sarhoş adama rastladılar ve adam Varian' ın hayatta olduğunu anlayınca kaçmaya başladı. Lo'Gosh ve arkadaşları adamla konuşmak için peşinden gittiler. Adam koşarak Defias üyeleri ile dolu bir bara girdi. Varian' ı tekrar ele geçirmek isteyince aralarında kavga çıktı. Kavga sırasında Lo' Gosh Magni Bronzebear' in temsilcisi Thargas Anvilmar ile karşılaştı. Magni Bronzebeard in kardeşi Kral varian a bir kez eğitim vermişti.

Sarhoşun kaçmasına rağmen Lo' Gosh sorgulayabileceği bir Defias büyücüsü buldu. Varian' ı kimin öldürtmek istediğini söylememesine rağmen adamın kendisine Stormwind' te bu iş için para ödediğini anlattı. Büyücü ayrıca Lo'Gosh a oğlunun öldürüleceğini söyledi. Üç gladyatör ve Thargas hemen Stormwind' e gitmek için yola devam ettiler.

Bir kaç gün sonra Kral Magni Bronzbeard Kral "Varian" ve Bolvar Fordragon ile Orklara ve Dar Iron Dwarf lara karşı savaş planlarını göreşmek üzere Stormwind' te ziyaretteydi. Ancak Kral "Varian" Wrynn Dark Iron Dwarflarına karşı Dwarflar a yardım etmek için birliklerini göndermek istemiyordu. Kral Magni büyük hayalkırıklığı içerisinde ayrıldı ve Deeprun Tram a doğru giderken karşısına genç prens Anduin Wrynn çıktı. Anduin Kral magni' ye "babası " hakkında çok fazla şüphe içersinde olduğunu söyledi.


Kral Magni Bronzebeard


Bir süre sonra Anduin "babası" ile okçuluk çalışması yaptıkları bir anda ona Defias tarafından nasıl kaçırıldığını ve fidye için nasıl Nagaların eline düştüğünü sordu. "Babası" cevap olarak geçmişinin çok karanlık olduğunu ve olaylar hakkında hiçbirşey hatırlamadığını söyledi.

Lo'Gosh İronforge a varınca Kral magni ile görüşüp ondna çok önemli bilgiler aldı. Kral Magni meydana gelen pek çok şeyin şaneseri olmadığını , birilerinin gizli bir şekilde olayları yönlendirdiğini ve Varian' ın İttifak' taki büyük önemini bildiğini söyledi. Kral Magni daha önce genç Anduin Wrynn nin emriyle Bolvar Fordragon ve Marshal Windsor dan askeri yardım almıştı. Anduin Stormwind teki Varian nın babasının yerine geçmiş bir sahtekar olduğundan şüphelenmekteydi. Varian Windsor ile yıllarca kılıçla dövüşmek hakkında çalışmıştı ve Windsor' a dostu ve müttefiki olarak derin bir saygı duymaktaydı. Kısa bir süre sonra Marshal Windsor kendi araştırmasına başlamıştı ve sahtekar Varian' ın sadece bir sahtekar olmadığı ayrıca bir ejderha olduğu sonucuna varmıştı.

Marshal Reginald Windsor


Lo'Gosh ve Magni konuşmaya devam ederken sakallı bir adam onları gizlice takip ediyordu. Valeera birden arcane enerji varlığını hissetti ve bir adamın Lo' Gosh u öldürmek için bir dagger yarattığını gördü. Hemen harekete geçmesine rağmen adam siyah ejderhaya dönüşerek hızla oradan kaçtı.

Stormwind' in dışında Anduin, Bolvar, Varian ve Lady Prestor atla dolaşmaktaydı. Anduin babasının Stormwind' in sorunları ile ilgili birşeyler anlatmasını dinlemeye çalışıyordu. dikkatini buna verdiği bir anda atı bilinmeyen biri tarafından kışkırtılmış bir şekilde şaha kalktı ve Anduin kontrolünü kaybetti. Varian düşmekte olan Anduin' i yumuşak bir şekilde yakaladı. Birbirleri ile fiziksel temas olduğu anda Varian' ın zihnini görüler kapladı: Defias üyeleri baygın haldeyken onu taşıyordu daha sonra figürlerle bezenmiş runic bir çemberin içerisine bağlı bir şekilde bıraktıktan sonra kara büyü yapmaktaydılar. Bir ara kendilerin takip eden, kovalayan Nagaları gördü ve en sonunda bir tepenin üzerinden aşıp çalıların arkasına gizleniyordu..

Anduin babasına sarılıyordu ve onun bir sahtekar olduğuna dair şüpheleri yok olmuştu. Varian Bolvar, Anduin ve Lady Prestor' a görülerini anlatmaya başladı. O sırada bütün asaletiyle lady Prestor hayretler içerisinde kaldığını belirtmişti. Bolvar bir şey farketmişti; Lady Prestor etrafındayken Varian' ın kafasaı karışıyor ve sersemliyordu ayrıca onurunu ve etrafındakilere karşı saygısını da yitiriyordu. Varian'ın kaçırılışı ve ansızın geri dönüşündeki sırları keşfettikçe daha çok endişeleniyordu. Çünkü bilmek felaket getirecekti.


Bolvar büyü yolu ile kral Magni ye Windsor' un son durumu hakkında bilgi gönderdi. Windsor ejderhanın kimliğini kefetmeye çok yaklaşmışken Dark ıron Dwarf ları tarafından Blackrock Depths te esir edildiğini rapor etmişti. Lo' Gosh ve arkadaşları hemen atlarına atlayıp Blackrock Depths e gittiler ve Windsor u kurtardılar. Windsor o na araştırmaları sonucu keşfetti şeyleri anlattı.


Kral' ın Dönüşü

Lo'Gosh ve arkadaşları Stormwind' in kapılarından girmek üzereyken Lady Katrana Prestor' un direk yetkisi altında görev yapan General Marcus Jonathan tarafından durduruldular. Marcus Jonathan onları tutuklayıp hain oldukları gerekçesiyle idam etmek istiyordu. Daha önceleri Turalyon un komutası altında beraber hizmet etmiş olam Windsor, Marcus u Stormwind' e olan bağlılıkları hakkında ikna etmeyi başardı.



Stormwind Keep e giren Lo' Gosh Katrana Prestor' un maskesini düşürdü ve ona gerçek ismiyle haykıdı; " Onyxia". Ejderha formu açığa çıkan Onyxia aynı anda birçok Dragonspawn(birçeşit ejderha ırkından yaratık) ortaya çıkardı. Lo'Gosh ve arkadaşları Stormwind keep ' in büyük salonunda Onyxia ve koruyucuları ile savaşmaya başladı. High Lord Bolvar Fordragon Anduinle beraber gelerek Keep in güvenlik altına alınmasında yardımcı oldular ancak Windsor Onyxia tarafından öldürülmüştü.


Varian, Lo' Gosh ve arkadaşlarının Onyxia ile Keep te savaşı


Lo'Gosh ikiziyle karşılaşınca onunla dövüşmeye başladı. Ona krallığının düzenini bozduğunu ve İttifak' ı tehlikeye attığını söylüyordu. İkizinin hala Onyxia nın büyülerinin etkisi altındaydı ve Lo' GoshOnyxia nın büyü yapmasını engelleyerek ikizinin tekrar kontrolünü kazanmasını sağladı. Anduin iki Varian görünce çok şaşırmıştı. İkizlerin kavgasını durduran Anduin onları gerçek tehditle, Onyxia ile yüzleştirdi. Dev ejderha Anduin i kavrayarak teleportla inine kaçtı. Oğlunun kaybı ile büyük acı çekmekte olan Varian arkadaşalrına son savaşın Onyxia' nın İni nde olacağını söyledi.


İkizler

İki Varian birbirlerine zıt karakterlere sahipti. Lo'Gosh oğlunu bulmak konusunda çok endişeliydi ve birliklere komuta etmek için çok istekliydi. Diğer varian ise Onyxia' nın etksinden kurtulduğundan beri oldukça sakin ve pasif bir haldeydi.


Jaina ile görüşmek için Theramore’ gittiler. Jaina onlara ne çeşit bir kara büyü yapıldığını eski bir kitapta keşfettiğini anlattı. Jaina’ ın ileri sürdüğü teoriye göre , karısı öldükten sonra Onyxia Varian üzerinde büyük bir etki yaratabilmişti fakat Varian’ ın Anduin e gösterdiği sevgi ve ilgi yüzünden sı ksık kontrolü kaybediyordu. Onyxia tekrar kontrolü ele geçirmek için çok daha kuvvetli bir büyü yapmak zorunda kalmıştı. Büyü Varian’ ı öldürmemişti ancak bilincini , arzularını ve sorumluluk duygusunu ortadan kaldırmıştı.


Jaina her iki Varian a bir büyü yaptı ve ikizler kaçırılışlarının son bölümünü de hatırlamaya başladılar: Varian Alcaz adasında yerde bağlı durumda bulunuyordu. Etrafı gizemli siluetlerle çevrili durumda Varian’ a kara büyü yapılıyordu ve dayanılmaz acılara maruz kalıyordu. Umutsuz bir şekilde çırpınarak kurtulmaya çalışıyordu. Göz kamaştıran bir ışık huzmesi içerisinde Varian kendine geliyor ve hemen yanında duran ikizinin yanında yattığını fark ediyordu. Onyxia kuvvetli iradeye sahip olan Varian’ ı öldürmek için şekil değiştirmişti. Ancak Morgala Darksqualve Nagalar ın oraya gelmesiyle amacına ulaşamamıştı. Gizemli siluetler ve Onyxia ejderha ya dönüşerek Nagalarla savaşmaya başladılar. O sıralarda kuvvetli iradeye sahip olan Varian serbest kalmış ve kendine saldıranlarla savaşmaktaydı. Güçlü Varian ikizini kurtarmayı ve onun bir silah alıp savaşması için ikna etmeyi denedi ancak ikizinin bir silahı bile doğru dürüst taşıyacak kadar cesaretinin olmadığını fark etti.

Diğer Varian bir uçurumun kenarından okyanusa düşmüş ve Nagalar tarafından yakalanmıştı. Varian dövüşmeyi bırakmıştı ve Onyxia yı aldatarak onu ölürdüğüne inanmasını sağlamıştı. Şans Variandan yanaydı ve Onyxia daha çok Naga gelemden çekip gitmişti. Morgala Varian' ı yakalamaya teşebüs ettmişti ancak varian adanın öbür ucuna kaçarak okyanusa atladı. takip edilmeyeceğini biliyordu çünkü bulunduğu yer kayalık ve oldukça sığdı. Kaçışı başarılı değildi fazla uzağa gidememişti fakat çok güçlü bir akıntı onu Durotar sahillerine sürüklemişti.

Jaina' nın kulesinde her iki Varian ürkütücü sonuca ulaşmışlardı artık. Her ikiside aynı insandı ve aynı zamanda olmları gerekenin yarısıydılar. Jaina Onyxia' nın büyüsünün onları ikiye bölmesine rağmen, ayrı iki insan olarak yaşamış olsalar bile geçmişte yapılan bu büyü ile her ikiside savaşabilmişti ve gerçek kimliklerine yeniden sahip olmuşlardı.


Bir Varian Lo'Gosh haline gelmişti, Crimson Ring(Kızıl Arena) in şampiyon gladyatörü olarak hafızasını ve doğuştan hakketiği şeyleri geri kazanmak için savaşmıştı. Diğer Varian fidye karşılığında Stormwind' e geri dönmüş ve Onyxia nın büyülerinin etkisinde kalmıştı. İradesinden yoksunken bile birkez daha özgürlüğüne kavuşabilmişti. Jaina iki kadim Elf kılıcını ikizlere verdi. Shalla'tor the shadow ve Ellemayne the reaver. Kılıçları aldıktan sonra iki Varian' da Onyxia' nın artık hakkettiği cezayı bulucağı konusunda her zamankinden daha çok kararlı gözüktüler.


İkiz Kılıçlar Shalla'tor ve Ellemayne

Bozulmanın Sonu

Onyxia ya karşı yapılan saldırıda her iki Varian' da Onyxia ile çarpıştı. Onyxia nın bir hayli çok sayıdaki askerlerinin silahları ve büyüleri ortalığı inletiyordu. her iki tarafta kazanmak için kararlıydı. Onyxia bir anda Broll a korku büyüsü yaptı ve Jaina' ya kuvvetli bir kuyruk darbesi ile vurdu. Onları uzaklaştırdıktan sonra muazzam bilindik büyüsünü hızlıca yapmaya devam etti.

Savaşı kazanmak konusunda umutsuzluğa düşen Onyxia Lo' Gosh u öldürmek çin Alcaz Island' ta yaptığı büyüyü yapmaya başladı. Fakat Lo'Gosh un ikizi hızlıca yaptığı büyü sonucu oluşacak patlamanın önüne geçti. Ölmesi gerekenin kendisi olduğunu çünkü LO'Gosh un gerçek Varian ın takendisi olduğunu söyledi.

İkizinin kendisini kurban etmesini istemeyen Lo'Gosh ikizini kurtarmak için aniden onun yanına sıçradı. İki Varian' ın aynı anda bu kuvvetli büyünün etkisinde kalması sonucu onları ikiye ayırmış olan büyü bozuldu ve kısa bir sessizlikten sonra ikizlerin birleşmesi sonucu VARİAN ortaya çıktı.

Onyxia ümitsizce Varain' ı yakıp kületmek istedi ancak Varian seri bir şekilde Onyxia nın kafasını yakalayıp ikizlerin birleşmesiyle kılıçlarının da birleşemesinden oluşan muhtelem Elf Kılıcı Shalamayne yi sapladı. Onyxia' nın ölümüyle Varian oğlu ve arkadaşlarıyla bir araya geldi ve arkadaşlarına sürekli ve asil yardımlarından dolayı ödüllendirileceklerini söyledi ve ekledi; "Stormwind yepyeni bir gelecek için yeniden doğdu"


Theramore Barış Zirvesi


Theramore da dolaşırken Jaina Varian' a Horde savaş şefi Thrall ile buluşmasını istedi. Böylece Horde(Guruh) ve Alliance(İttifak) arasındaki gerginliği yatıştırmak planları görüşülebilecekti. Fakat Varian Orklar ın birinci savaşta Stormwind' in yıkılması olayndaki rollerinden dolayı Orklara hala ihtiyatlı yaklaşıyordu ve onlara güvenmiyordu. Jaina sonunda Thrall' ın hayatındaki en güvendiği kişilerden biri olduğunu söyleyerek Varian a garanti verdi. Varian' ın Horde' u artık açık bir savaş tehditi olarak görmemesine rağmen böyle bir barışı uygulamakta isteksizdi. Anduin ve Valera Human-Orc ittifakının Stormwind' in kalkınmasına faydalı olabileceğini söyleyerek Varian' ı barış görüşmesi yapması için ikna ettiler.

Theramore' da Varian ve Thrall ortak fayda bakış açısıyla barışçıl bir görüşme yapıyorlardı. İlk önce geçmileri ve daha sonra kaynak problemleri hakkında konuştular: Horde' un kereste için Night Elflerle savaşması gibi. Varian Thrall' ın halkına kereste sağlayabileceğini teklif etti, karşılığında Thrall da bakır ve deri sağlamayı teklif etti. Varian ' a goldshire ve Southshore un ani gelişen bir Scourge tehlikesi altında olduğu raporu gelince görüşmeyi erken sonlandırmak zorunda kaldı. Thrall ve Varian görüşmeden nerdeyse dostane bir şekilde ayrıldığı bir anda , Twilight's Hammer (alacakaranlık çekici) Klanı Theramore u işgal etti. Twilight tarikatının Alliance ırkları Horde temsilcilerine saldırırken, tarikatın Horde ırkları da Alliance temsilcilerine saldırmıştı. Kısa süre için garona' yı gören Varian, Thrall' ın onu öldürmesi için gönderdiğini düşündü. Tıpkı Shadow Council(Gölge Konseyi) ün geçmişte babası için yaptığı gibi. Kısa bir savaştan sonra Twiligt's Hammer klanı nın kayıpları artmaya başladı. Varian tam Garona' yı öldürecek darbeyi vuracağı bir anda Med' an gelip annesini kurtardı. Varian Med'anı frlatıp attı ve geri çekilen tarikatın üyelerinden Stasia Garona' yı hedefinin elinde ölüme terkederek Med' an ı yakalayarak kaçırdı. Garrosh saldırı için Alliance ı suçlarken Varian' da Horde u suçlamaktaydı, özellikle Garrosh' u..Varian saldırıyla alakalı olarak Horde tan şüphelenmesine rağmen , saldırının arkasındaki gerçek nedenleri ve komplocuları ortaya çıkarmak için araştırma yapmaya karar verdi. Bunun içen Garona yı sorgulayacaktı.


Garona suikasti iradesi dışında planladığına inanmaktaydı. Bunun nedeni de kendisine yapılan bir büyüydü. Varian Garona’ dan sadece kendisini değil aynı zamanda oğlunun da suikastinin planlandığını öğrendi. Varian öfkeden deliye dönmüş bir halde Garona’ yı öldürmenin eşiğindeyken Garona’ nın Theramore’ un tutsağı olduğunu söyleyen Jaina tarafından engellendi.


Varian, Scourge’ a karşı yürütülecek mücadelenin hazırlıklarını yapmak için Theramore’ dan ayrılmadan önce Valeera’ nın Theramore da kalıp Garona’ ya yapılan büyü üzerinde çalışıp Garona’ nın efendisini bulmak ve Varian ile Anduin güvenliğine yönelik tehditleri ortadan kaldırması için valeera’ nın kendisi tarafından ikna edilir. Varian birdaha asla barış görüşmesi yapmayacağını açıkladı ve Scourge tehdidini hallettikten sonra Theramore’ dönüp Garona’ nın idam edilmesini isteyecekti.


Stormrage



King Varian, Stormrage romanında yardımcı karakter olarak gözükmektedir. Lich King in mağlup edilmesinden bir süre sonra Stormwind Emerald Nightmare in saldırısına uğradı. Varian bu saldırıdan ant-dreaming iksiri içerek kurtulmayı başarmıştı. Ancak oğlu Anduin’ i koruyamamıştı ve Anduin diğer birçoğu gibi Emerald Nightmare in etkisi altına girmişti. Malfurion Emerald Dream da saldırıdan kurtulanları bir araya toplayarak Nightmare Lordu Xavius un bozulmuş nighmare (kabus) yaratıklarına karşı savunma yapmak bir ordu kurmuştu. Varian’ dan yapılacak savaşta orduyu yönetmesini istemişti. Hala Horde' a karşı öfke duyan ve güvenmeyen Varian, kumanda kademesinde Horde üyelerinin bulunduğu bir orduyu yönetmeyi sert bir şekilde redetti. Bunun yerine emerald Nightmare in Horde' u almasını (yoketmesini)tercih ederdi.Malfurion Varian' ın öfkesini bir tarafa bırakıp Anduin' in hatrı için orduyu yönetmesini isteyerek onu ikna etti ve varian' da tekrar düşündükten sonra kabul etti. Horde üyelerinin Varian' ın emri altında olmasından dolayı tedbirli olmasına rağmen ,Varian' ın rüya formundaki yüzünde kurt şeklinin yansımasını gören ve Lo'Gosh efsanesini bilenler onun liderliğine güven duydular. Emerald Nightmare tehditinni bertaraf ettikten sonra dünya yeniden canlanmaya ve yapılanmaya başladı. Kral Varian Malfurion ve Tyrende nin düğününe Alliance davetlilerinden biri olarak katılmıştı.


Emerald Dream


Stormwind' e Dönüş

Stormwind Kralı olarak Varian Wrynn'e hakkettiği tahtı iade edilmişti. Varian Stormwind Keep'te , daha önce Oğlu Anduin Wrynn tarafından kullanılan, taht odasında bulunmaktadır. Tahtını yeniden elde ettikten kısa bir süre sonra Stormwind Scourge' un Undead orduları tarafından saldırıya uğradı. Valiance Expedition' ı Lich King'i yok etme yolunda ayrıca Horde ile uğraştığını gören Varian Bolvar Fordragon' u Dragonbligth, Angrathar Wrathgate teki Fordragon Hold' u denetlemesi için gönderdi. Bolvar ve Saurfang Wrathgate te Lich King' e savaş açmış ancak Putress liderliğindeki Forsaken tarafından ihanete uğramışlardı. Putres yeni Vebasını kullanarak Bolvar ve adamalrını öldürmüştü.

Bu savaşın videosu Wrathgate Türkçe Altyazılı izle

Undercity Savaşı


Bolvar' ın ölümünü duyan Varian öfke ve üzüntü içerisinde yıkıldı. Yokluğunda krallığını yöneten ve oğlunu herzaman yüceltip koruyan bir kardeşti onun için. Varian Jaina' yo Orgrimmar' a Horde' un neden ihanet ettiğini bulması için gönderdi. Bunun bir hainin işi olduğunu düşünüyordu ve Bolvar' ın ölümünün intikamını almak istiyordu. Jaina geri döndü ve Varian' a Varimatharas' ın ve Grand Royal Apothecary Society (Büyük kraliyet eczacları topluluğu) nin Horde ve Alliance a ihanet ettiğini ve Horde' un artık Undercity' i kontrol edemediğini söyledi.


Varian ve Jaina Alliance ordusunu bir araya toplayarak Undercity' e saldırdı. Şehri Lordaeron olarak tekrar alliance a katmayı ve Putress i öldürmeyi umuyorlardı. Varian şehire girdiği zaman birzamanlar içinde yaşadığı bu büyük şehrin durumundan iğrendi. Putress in peşinden giden Jaina ve Varian onu yokettiler. Orada yeni vebanın yarıtılması amacıyla üzerlerinde deneyler yapılmış olan düzinelerce parçalanmış insan cesedi gördüler. Farkına vardılarki, Alliance ve Horde arasında yıllardar süren bir ateşkes olamsına rağmen Forsaken burada hepsini öldürmenin planlarını yapıyordu.

Daha sonra Varian şehirde Thrall ile yüz yüze geldi ve ona bir daha asla barışın sağlanamıyacağını söyledi. Alliance ve Horde orduları arasında savaşın başladığı bir anda Jaina Varian ve Thrall ı birbirlerini öldürmeden önce engelledi ve Varian, Alliance ordusu ve kendisi Stormwind' e geri ışınladı. Daha fazla kan akıtılmasını ve kaos istemiyordu. Dostu Bolvar ı kaybeden ve Putress i öldüren Varian , Undercity savaşında Thrall a ve ordularına saldırarak Hord' a karşı savaş ilan etmiş oldu.

Ulduar' ın Sırları

Brann Bronzebeard Yogg Saron' un Ulduar' daki kadim hapisanesinden kaçtığını öğrendsikten sonra Rhonin ve Jaina Varian' ın yardımını istmek için onunla görüşmek amacıyla Dalaran' a Violet Citadel' e çağırdılar. Rhonin Varian ile konuşurken Thrall ve Garrosh Violet Citadel' egeldiler ve Jainanın uyarılarına rağmen kuleye girdiler. Rhonin' in açıklamasına fırsat vermeden Varian onların orada neden bulunduklarını sordu. Garrosh Varian' a hakaret ederek silahını çekti ve aynı şekilde silahına sarılmış olan Varian' a saldırdı. Rhonin kavgayı ayırdıktan sonra Alliance ve Horde' un Yogg Saron' a karşı beraber savaşmasını istedi. Varian Wrathgate' te Horde' un ihanetinin(beraber hareket etmenin) Scourge dan daha fazla adamını öldürdüğünü söyleyerek Horde' la müttefik olmayı reddetti. Adamlarıyla birlikte ışınlanarak gitmeden önce " May this..death god take you all" "Ölüm Tnarısı (Vrykul ların Yogg Saron' a verdiği isim) hepinizi alsın" dedi.


Ulduar ın Sırları videosu

Varian Crusader Coliseum, Icecrown citadel ve Light's Hammer daa görülebilmektedir.

Cataclysm de Varian

Varian Cataclysm in baş rol oyuncularından biri olacak.


Stormwinf Kral ı hakkettiği yeri geri almak için yakınzaman önce geri döndü. Horde karşı oldukça az sevgisi var. Varian' ın bunun için bir çok nedeni var : küçük bir çocukken babası yarı-ork Garona tarafından öldürüldü, Anduin Lothar Orgrim Doomhammer tarafından katledildi, gladyatör eğitmeni Orc Rehgar Earthfurry tarafından köleleştirildi ve Forsaken tarafından bir çok cesur Alliance askeri öldürüldü. orclara daima ihtiyatlı yaklaşan Varian Undercity savaşında Forsaken ın yıllardır yeni bir veba yaratmakta olduğunu keşfetmişti. Undercity savaşında meydana gelen olaylar Stormwind Kralını

Horde un çok uzun zamandan beri başıboş kaldığına dair ikna etmişti : Doğru şeyleri yapma zamanı gelmişti....

King Varian Wrynn ayrıca Stormwind de Genn Greymane ile beraber Lordaeron' u Forsaken dan geri almabilmek için Gilneas'ı işgal etme planı hazırlamaktadır.


===========================   King Varian Wrynn son ========================






=============================== Kael'thas Sunstrider =======================



Kirin Tor'un kıdemli üyelerinden ve Quel'thalasın prensidir.Sunstrider hanedanlığının son temsilcidir. Quel'thalas'ın düşüşünden sonra, Kael'thas ve halkı Alliance'ın(ittifak) hizmetinde kalmaya devam etmiştir. Halkının büyüye karşı bağımlığını bastırmaya çalışmıştır. Bağlılığını Alliance yerine ilidan Stormrage sunmuş ve daha sonra Burning Legionla(Yanan lejyon) anlaşmıştır. Lejyona olan bağlılığı ortaya çıkınca, halkı tarafından hain ilan edilmiş,ve yenilgiye uğratılmıştır.Daha sonra Kil'jaeden the deciver(aldatan)'ı sunwell yoluyla Azeroth getirmeye çalışmış, Shattered Sun Offensive tarafından planları bozulmuştur. Magister Terace'da(Büyücü Terası) kendisi ve kalan kuvvetleri yok edilmiştir.


Quel'thalasın düşüşü Blood Elflerin Doğuşu



Prince Kael'thas bir zamanlar güçlü bir büyücü ve Kirin torun gölgeli yüksek konseyi olan altıların üyesiydi.2.savaştan önce,O ve diğer konsey üyeleri Khadgarı orklar hakkında,Karazhan olayları ve Medivhin ölümü üzerine sorgulamıştır.


3.savaş döneminde, Scourge'un Quel'thalas istilası sırasında yapabildiği tüm büyülü ağaçları scourge'a olan kininden yakmış ve bu felaketden sağ kalan halkı High elfleride toparlamış ve yanına almıştır.
Öldürülen kardeşlerinin anısına(halkı),yanında kalan High elflerin bundan sonra Blood Elfler olarak bilinceğini söylemiştir. Quel'thalasın yıkıntıları arasında babasının kafatasını ve kadim kırık silah felo'melorn'de bulmuştur.(bu silahı daha sonradan yeniden dövdürmüştür).



Evden uzakta, yeni arayışlar

Silvermoon'nun yokoluşundan sonra,Kael kendi ve kardeşleri(halkı) içlerinde büyük bir boşluk,uyumsuzluk ve bastırılamaz bir açlık hissetmiştir.Ama bunla ilgilenmekten öte,daha önemli sorumluklular Kaeli beklemektedir ve vaktini bunla ilgilenmeye ayırmamıştır.

Scourge tehditi bu seferde Dalaran(ek bilgi:eski dalaran alterac dağların ordaydı) ve çevresinde baş göstermiştir,o sıralarda Kael ve askerleri Silverpine forest(Gümüşçam ormanı)'da ikame etmektedir.Undeadler Kaelin üstüne hücum etmektedir,Kael'de Arevas nehrinin diğer yakasında,daha güvenli olması için bir sığınak aramış,bu arada 2 garip yabancıyla tanışmıştır.Bunlar Maiev Shadowsong(gölgeşarkısı) ve Tyrande whisperwind(fısıltırüzgar)dır.


Bu nightelfler(Gece elfleri) ilidanı,3 gündür denizden takip etmektedir ve bunu Kaele anlatırlar.Kaelde belkide Dalarandaki rahatsızlıktan ilidan sorumludur diye düşünür ve kendi hikayesini anlatır.Bunun üzerinde Tyrande,ilidanıda bu arada takip edebileceği düşüncesiyle beraber prensin hikayesinden etkilenerek yardım teklif eder,ama Maiev aksini düşünmektedir,bunun zaman kaybı olacağı fikrinde ise de, gönülsüzce yardım etmeyi o da kabullenir.Nightelflerinde desteği ve onların müttefiki mountain giant(dağ devleri)'nin de yardımıyla,Kael Pyrewood köyüne kadar ilerler ve orada gömülerek saklanmış,mühimmatları çıkartır.Maiev bu arada Kael'e diğer kardeşlerinin akıbetini sorduğunda,Kael, Quel'thalasın yıkılışını ve intikam alacağını anlatır.Tyrande ise empati yaparak, öfke ve intikamın gidilecek yol olmadığını söyler.


Pyrewood'a vardıklarında,undeadlerin bekleyip,pusuya düşürmek için tetikde olduklarını farkederler bunun üzerine Kael,Tyrande ve Maiev undeadlere onlar saldırmadan saldırıya geçer.Undeadlerin ilk kuvvetlerini kırmışlardır,ancak 2. olası bir saldırıda,karavanın ve diğerlerinin dayanma şansı kalmamıştır.Bunun üzerine Kael ve Maiev tüm kuvvetlerle ve karavanla köprüden hızla karşıya geçmiş,Tyrande ise geride kalarak undeadlerle tek başına oyalamiştır.Elune'dan aldığı güçler vasıtasıyla köprüyü yıkmış,köprünün yıkıntılarıyla birlikte sulara gömülmüştür.Kael onu bulmak istese de,maiev onu durdur,ona Tyrandenin savaşcı olduğunu bunun risklerinin farkında olduğunu,anlaşmalarının onuruna sadık kalarak ilidanı yakalamaları gerektiğini söyler.


Kael ve Maiev ilidanı Dalarana kadar izler,Kaelin öncü kuvvetleri,ilidanın gizemli bir taşla ,garip bir rituel yaptığını rapor ederler.Bu arada,ikilinin yolu Malfurion'la kesişmiştir.Malfuorion onlara ilidanın eye of sargeras(sargerasın gözü) artifektini kullanrak northrendi parçalayama çalıştını söyler.Ardından kahramanlar ilidanın olduğu yere gelirler,bu arada kael üssü undead saldırılarına karşı korur,Malforion ise kardeşinin büyüsünü bozarak,Tyrandenin ölümünden dolayı ilidanı sorumlu tutar.Kael Tyrandenin ölümünün bu kadar kolay kabul edilmemesi gerektiğini, zira hayatta olabileceğinden bahseder.Kandırıldığını farkeden Malfurion, Maievi bağlayarak, ilidanla bir olur ve Tyrandeyi aramaya koyulurlar.(ek bilgi:Malfurion ve ilidan çok uzun zamandan beri Tyrandeye aşıktırlar. Kardeşler aşık oldukları kızı aramak için bir araya gelmiştir,bildiniz gibi Tyrande malfurion a karşılık vermiştir.).Bu arada Kael ,Dalaranın yıkıntıları arasında tek başına kalmıştır.


Bloodelflerin Alliance(ittifak)'dan ayrılışı

Yanlız başına kalan Kael'i, Büyük Mareşal Garithos bulur. Kael olayları anlatmak istese de, Garithos dinlemeye tenezzul etmez, saçma bir bananeyle Kaeli dinlemeyi rededer .Garithos insan dışı her türlü ırkın varlığına tahhammül edemez bir yapısı vardır. İttifaka olan bağlılığı gereği Kael Garithos'un emri altına girer, Garithos dalarana yaklaşmakta olan Undead birlikleri hakkında Kaeli uyarır ve kendisi diğer bir undead grubunu dağlardan sürmek için Kaeli yanlız bırakır. Bu arada onu arcane gözetleme kulelerinin tamiratı görevini verir, cünkü yakın zamanda doğudan başka bir undead kolunun geleceğine inanmaktadır. Bu görev Kaelin hoşuna gitmez ve itiraz eder, kendilerinin de ön cephede yer almaları gerektiğini, insanlarının savaşcı olduğunu, tamirat gibi ikincil, önemsiz bir iş için uygun olmadıklarına inansa da,bu rağmen İttifaka olan sadakati gereği verilen emri yerine getirir. Lordamore gölüne geldiğinde, yıkık bir tersane bulmuş,ve olası bir saldırıda kaçmasının imkansız olduğunu veya daha geniş çaplı gözetleme imkanından yoksun olduğunu farketmiştir. Bu sırada ,naga cadısı/büyücüsü Lady Vashj yardımına gelmiş ve aynı ortak atadan geldiklerini söylemiştir.Vasj ona keşif amaçlı botlar önermiş, Kael de bu yardımı kabul etmiştir. Garithos cepheden döndüğünde, Kaelin nagalarla işbirliği yaptığını görmüş ve presin bunun ittifaka zararı dokunmayacağı konusunda verdiği teminatı hiçe sayarak,bir daha böyle bir olayın yaşanmasına müsamaha göstermeyeceğini belirtmiş ve Dalaranın yıkıntılarından tekrar ayrılmıştır.

Ertesi gün, Garithos tarafından yollan elçi, Kaele ek talimatlar vermekle beraber,tamir edilen arcane kuleleri vasıtasıyla batıdan büyük bir undead ordusunun yaklaşmakta olduğunu bildirmiştir. Kaelin bu tehditi bertaraf edebilcek güçtedir.Ancak elçi,aynı zamanda piyade,süvari ve destek ekiplerinin cephe önünden geri çekilmesi emri olduğunuda söylerek,bu birlikleri götürür,geride savunma için yalnız Kael ve onun Blood Elfleri kalmıştır. Undead kuvvetleri sürhatle hücum ederek, Kael'thas öncül kuvvetlerini yenmiş,ve ilerlemekteyken, nagalar görünür.

Lady Vashj ve Nagaları tekrar ortaya çıkmış,yardım önerisinde bulunmuşlardır. Kael ,Vashj'ın yardım teklifini kabule pek yanaşmasada,caresizdir.Vashj ısrar eder ve ekler,eğer bu yardımı kabul etmezse sen ve elflerin yok olacaksınız der. Bu yardım olmadan hayatta kalmanın imkansızlığı karşısında Kael teklifi kabul eder. Naga ve elfler undeadleri yenilgiye uğratırlar.Savaştan sonra,Kael Vashj'a Quel'thalasın yıkımı ve Sunwell'in elden çıkmasıyla nasıl bir boşluk içerisinde olduklarını anlatır.Sunwellin belflere sağladığı,düzenli büyü gücü olmaksızın, nasıl ölümcül acı çektiklerini anlatır. Vashj'da nagalarında aynı olduğunu,büyüe aç olduğundan bahseder.


Kael,Garithos'un yaklaştığını öğrenir, ve Vashj'ı kaçırmaya yardım eder. Garithos nagaların kaçtığını görür,Kaeli ve elfleri ittifak'a ihanetden idam edilmek üzere Dalara hapishanelerine yollar. Vashj kanalizasyonlar vasıtasıyla Kaeli hapisanesinde bulur, onu ve halkını kurtarır. Vashj ona Kel'thuzadın boyutlararası geçitinden geçirmeye ve insanların baskı ve zulmünden kurtarma sözü verir. Geçitin diğer yakasında efendisi ilidan beklemektedir.Çıkışa yakın Kael eski yoldaşı,insan kassanla karşılaşır ve kaçmak için onu öldürür. Naga ve Blood Elfler geçit vasıtasıyla kaçarlar, Arcimonde'un Azeroth gelmek için kullandığı geçitle aynıdır.




Outland'e geliş

Kael ve Vashj outlande gelmiş,ilk olarak Hellfire peninsula(Cehhenemateşi Yarımadası)'ın çorak topraklarına ayak basmışlardır.Vashj bu toprakların bir zamanlar orkların ana vatanı Drenor olduğunu söyler.İkili,günlerce ilidanı ararlar.İlidanı ararken farkederler ki, Maiev ve birlikleri ilidanı büyü güclerini pasifize eden bir vagonun icinde goturmektedir. Bilincini kaybetmis olan ilidan,Kael ve Vashj'ın Maiev'e saldırması ve kurtarması sonucunda tekrar eski haline döner.Beraberce üsslerine dönerler.İlidan yeni ve eski hizmetkarlarının azmine hayran kalmıştır.Outlanddeki durumdan bahseder.Efendisi Kil'Jaeden kaçıp ,outland de gizlendiğini,burada ise Magtheridon ve onun fel orklarıyla çarpıştığını, Magtheridon'un devamlı geçit aracılığıyla ordusunun yeni gelen demonlarlarla(iblis)yenilediğinden ve bu yüzden malup edemediğini belirtir.Bu arada Kael ona halkının büyünün bağımlısı olduğunu, bunun tedavisi için ona yardım edip edemeyeğini sorar.İlidan üzgünce,bu bağımlığının tedavisinin olmadığını,ancak kendisine katılırsa kendisinin ve halkının açlığını sonsuza kadar bastıracağına dair söz verir. Kael teklifi kabul eder ve sadakatini sunar, Blood elf Rommarth Illidan'a olan sadakat olayını yeni Quel'thalasa bildirir.


Magteridona yardıma gelen geçit kapısını kapatmak için belf ve nagalar ilidana yardım ederler,bu arada eski drenei Akama'dan büyük destek alırlar.Akama ilidana,maghteridonu yenmesi için sadakatini sunmuştur.(Ek bilgi:Akama daha sonra pişman olacak,magteridon yerine aynı derece kötü bir efendinin geldiğini söylererek,ihanet eden(ilidan-The betrayer),ihanete uğrayacak sözünü söylemiştir.).Sonunda geçit kapası kapatılmış,Son tarruz olarak ilidanın güçleri black temple'ın(kara tapınak) kapılarına dayanmıştır.Maghteridon'u Kara tapınakdaki taht odasında yenilgiye uğratan ilidan,kara tapınağı kendisi için almıştır.İlidan muzaffer edasıyla dururken,yanan gökyüzünden inen Kil'jaedenin silueti ona outlande kaçmasının küstahlık olduğunu,ona son şans olarak Frozen Throne(Donmuş Taht)'ı yıkmasını aksi halde,sonsuz gazabıyla yüzleşmesini söylemiştir.



Lich King'e Saldırı


Kael ve yeni müttefikleri, northrend'e ayak bastırmıtır.Anub'arak ve onun başbelası ırkıyla yüzleşirler.Bu arada İlidanın kuvvetleri yavaş yavaş,icecrown'a doğru ilerler.Death Knight (ölüm şövalyesi )Arthas ve birlikleri yaklaşmaktadır, Kael prensi savaşdan öncesinde tanımaktadır.İlidan kuvvetleri sayıca çok üstündür,Arthasın,Lich king'i kurtarmaya asla zamanında yetişemiceği düşünülür.Kael ve Vasjh ellerinden geldiği kadar Arthası durdurmaya çalışmışlarsada Arthas İcecrown ulaşmış,4 tane dikilitaş(obelisk)leri aktif ederek,frozen throne yolunu açmıştır.İlidan ve Arthas İcecrown önünde duello vari karşılaşmış,Lich king'in yardımıyla Arthas ilidanı mağlup etmiş ve Lich kingle birleşerek tek vücüt olmuştur.Bunun üzerine bilinciz sekilde yatan ilidanın vücüdunu,kael ve vasjh alarak outlande geri dönmüşlerdir.



Burning Crusade(Yakıcı/yanan Sefer)


Alliance desteğinden yoksun kalan, Azeroth'da kalan bloodelfler çaresizce dayanacak bir yer aramaktadırlar,Outlande gidip prenslerini bulmak ve onlara vaad etdiği altın kaderi isterler ve Horde'a yakınlaşırlar.Kael'thas Outlandeki Tempest Keep'e yerleşmiştir,İlidan ise outlandin efendisi olarak Maghteridonun eski sarayı(dreneiların eski kustal tapınağı, magtheridonla birlikte kara tapınak diye anılmıştır) Kara tapınakdadır .Babasının kafatası hala yanındadır, yeşil ve kırmızı dragonflights( ) sunwellin temizlenmesi için kullanılabileceği düşüncesindedir. Ayrıca sonsuzluk kuyusundan alınmış bir şise'de değerli artifekleri arasındadır.



Yozlaşmış İttifak

Daha sonra, Kael'thas'ın Illidana olan sadakati sallanmaya başalamış, halkından cok azı bu yeni birlikteliğe katılmıştır.Daha sonradan Scryers, Kaelin ilidana da bağlı olmadığnıı, doğrudan doğruya burning legion'ın emri altına girdiğini görmüşler, Kaelin güç deliğinin, halkına yıkıma sürükleyeğini söylerek ayrılmışlardır. Sunfury(Güneş öfkesi)adlı fanatik grup ise Kaelin yanında kalıp,halkını koruyacağı düşüncesiyle prense sadık kalmışlardır. Kael'thas ilidanın deliliğinin onları 4 yıl önce frozen throne'da yenlgiye uğratdığını bu durumun efendi değişikliği olduğunu büyücü teledron belirtmiştir. Kaelin ihaneti yanlızca ilidana değil,halkına ve horde'a karşıda yapılmış sayılır.



The Cipher of Damnation  - (Tocd) Lanetin monogramı/şifresi


Earthen Ring vasıtasıyla,Shadowmoon Valley(Gölgeay Vadisi)'de ki aktivitelerini gözlemleryerek,Kael TCOD bilgisine ulaştı. TCOD,Gul'dan tarafından orkların spritlerle olan bağlantısını kesmek için kullanılmıştı,Thaurissan lar da benzer veya aynı tarz bir büyüyle Alevli yıkıcı Ragnorus'u cağırmayı başarmış olablir.


Khadgar ve A'dal,Kael'in planlarını açıca çıkardı,ve oyunculardan Kaeli engellemelrini istedi.Yoğun çabaların ardından Kaelden alınan bu güçlü silahla gücü azaltıldı.Daha sonra oyunculara Tempest Keepin anahtarı ve Kaelin kendiyle yüzleşmeleri için gönderildi.



Prensin Akıbeti

Kael'thas Tempest Keep'de yenildiğinde oyuncular üzerinden düşenleri alabildiler,a ma Kael ölmemişti, kahramanlar(oyuncular) Kaelin yenildiği haberinini Shattrath'a ulaşdırdıklarında, Görüntüsü Shattrat Şehrinde belirdi ve herkeze bağırrak ölmediğini,geri dönüceğini söyledi.


Oyunda Kaelin yenildiği haberini A'dal ulaştirdimizda şu yazılar belirdi; Sessizlik Shattrath üzerine çöküyor, A'dalın düsünceleri beynini istila ediyor. 


Adal bagiriyor:''Kael'thas Sunstrider X ve guildinismi tarafında yenildi,simdi kalan elfler icin saldırma zamanıdır.Silahlarınız kusanın, A'dalın savaş şarkısı sizleri güclendiriyor.''(Shattrat'da o anda olan herkez buff alır).



Kael bagiriyor: ''Maymunların işimi bitiremedi Naaru!! yenildim ama ölmedim..Bedeninizi yönetdiğimizde aynı hatayı birdaha yapmayacağız. Bunlar ne içinde bir trinket uğruna mı,cok gec,hazırlıklar baslamak üzere,yakında efendim dönecek ve hicbiriniz ne ilidan ne siz, beni durdurabilirsiniz,hepiniz kendi dogrularınız icin bana gönülsüzce hizmet ettiniz. Silahlarınız bırakın ve Kil'jaedenin gücüyle yüzleşin.



Güneş Kral evine dönüyor


Tempest Keep'de yenilmesine rağmen, Kael'thas hayatda kalmış, Delrissa rahibesi tarafından iyileştirlmişir. Karanlık efendisinin hizmetlerini yerine getirmek amacıyla planrına döner.Ama Kael eski kael değildir,eski gücü gitmişi,çehresi ve vücüdu dğişmiş.rengi solmus,gögüsündeki kristal cıkmış (ek bilgi:Verdant Spheres kristali-bu item daha önce yenilgiye uğradıkları tarafından lootlanmıştır). Netherstrom bölgesindeki ,Mana ocakları(manaforge)larıdan aldığı enerjiyle, Kael belflerin anavatanı Qul'thalas'a sunwell için geri döner. Bu sefer amaç sunwelin gücünü insanlari icin kullanmk değil, efendisi Kil'jaedeni Azerotha çağırmaktdır(summon). Benzer şekilde, Sonsuzluk kuyusunun gücü, Sargerası cağırmak icin kil'jaeden tarafından 10 milenyum önce kullanılmıştı. Kael'thas Magisters' Terrace(Büyücülerin Terasında),5 man son bossu olarak karşımıza tekrar çıktı. 

Bu zindan Quel'danas adasında bulunmaktadır.Buraya henüz yerleşmeden, Silvermoondan M'uru'yu kaçırmış, ve bu zayıf Naaruyu Sunwell Platosuna götürmüştür.(Raid).Bunun üzerine Lady Liadrin , Blood Knights(Kan şövalyeleri)ları kutsal ışıkla bağlantısı kesilmiş,A'dal a giderek Sha'tar(naarular) ve Shattred Sun Offensive'e yardım ederek, hain prensden intikam alma sözü vermiştir. Terasın içerisinde, mavi ejder Kalecgos(elf gorunumunde) öldürmesi zor adlı görev vermektedir. Kahramanlar(oyuncular) kaeli burada öldürerek, kellesini kalecgosa getirir. Halkı için girdiği bu yolda,sıkça taraf değiştiren, yozlaşan ve kendini sonunu hazırlayan blood elflerin güneş kralı böylece dünyadan silinmiştir.









Son sözleri
Benim naaşım hiçbir şeyin kazanımı değil. Efendi size sahip olacak. Kendi kanınızda boğulacaksınız, ve Dünya yanacak! Aaaggh!



Kişiliği
Anavatanını mahveden Undeadlerden intikam alma tutkusuyla yanıp tutuşan Kael, Alliance'ın insanlarını yüzüstü bırakması dolayısıla öfke duymaktadır. Halkının büyüye olan tutkularını, acısını ve dağılmış anavatanını umutsuzluğu içen de kalmıştır.İblislerden güç çekmek ve bunu halkına öğretmesiyle yozlaşmış,en sonunda büyüye olan açlığı,verdiği kararlara gölge düşürmüş, bloodelflerin kahramanı savaştıkları şeye yani hain lidere dönüşmüştür. Kael deli ve yanlis bir lider olarak görünmüş,halkını kurtarmak adına eski müttefiklerini ve eski yoldaşlarına kıymıştır.



Kral oldu mu,olmadı mı ve spekülasyonlar (Taçsız Kral)
Sunstrider hanedanlığın son üyesi olara,elf tahtının varisidir,ama taçlanmamışdır.Kendine elflerin lordu demekle yetinmişdir.



Spekülasyonlar : Kael'thas resmi olarak kral oldu mu olmadı mı noktasında; Silvermoon büyükelçileri Solannas ve Warden Mellichar onu prens diye çağırmaktadır.Ancak Drenei'ların baslangıc görevleri sırasında overgrindin ölmesiden sonra, Drenei oyuncuları ''Günes Kralın'' kendisine Exodar çalması için görevlendirdigi, bu parcaları tempest keep tasıdığı anlatır.


Diğer bir argüman ise  Bloodmyst adasında Dreneilerin, Blood Elf ajanların(sunhawk-günes atmacası) üstünden çıkan Kael'thas imzalı belgedir.

 Bu belge söyledir; 

''Sunhawklar benim değerli, sadık çocuklarım, kralınız size emrediyor. Efendim ve kendim için oradaki varlığınız hayati önem taşıyor. Yakında Güneş Geçiti açılacak, Tempest Keep'den, Bloddmyst adasına destek kuvvet gelecek Exodarı'ı alacağız, Mavi derili aptalları keseceğiz. Velen suçlarının cezasını çekecek


"Kral Kael'thas Sunstrider ''


Kaelin, resmi olarak taç giymeden de kendini kral ilan etmesi ihtiamal dahilinde.Kendi kendisine kral deyip, diger herkez onu prens olarak biliyor olabilir.Ama eski kael'in inatla kendine kral yerine Belflerin Lordu dediği de diger bir gercek.



Kael ve Jaina Aşkı(Aşk üçgeni) 

(Warcraft Ansiklopedisinde Kaelin biyografisinden ortaya çıkmıştır)
Büyük yetenekleri ve meziyetleri olan Kael'thas, yüksek rütbeli Kirin Tor üyesidir. Büyü çalışmalarına Violet Citadel'de devam ederken, Lady Jaina Proudmoore ile tanışır, o zamanlar  Jaina henüz çıraktır. Gençliğinin parlak döneminde, aşkına kapılmıştır. Aradaki yaş farkını hiç dert etmemiş, kendine olan güveniyle kapatmaya çalışmıştır. Jaina'nın gönlü olsa da tek düşündüğü büyü sanatıdır.


Dedikodular dayanarak söylemek gerekirse, Jaina, kalbini Prens Arthas Menethil'e kaptırmıştır. Bu durumum Kael'i derin üzüntüye sokar, Jaina ve Arthas'ın yolları ayrıldığında Kaelin içindeki duygular hala canlıdır ve harekete geçmiştir. Dedikodular bir yana Kael ve Jaina'nın ilişkisi garip bir arkadaşlık olarak kalmıştır.


Bu aşk üçgeni, "Arthas  Lich King 'in Yükselişi" adlı romanda değinilmiştir. Kanatimce, Warcraft 3'den kalan şu diyalog çok çarpıcı ;


Arthas:'' Senden Jainayı çaldığım için hala üzgünmüsün Kael''

Kael: ''Sen benden değer verdiğim her şeyimi çaldın, sadece intikamım kaldı''


Selama ashal'anore! Kael (halkımız için adalet!) 



============================  Kael'thas son ============================

Warcraft: Orcs & Humans
Warcraft II: Tides of Darkness - Warcraft II: Beyond the Dark Portal
Warcraft III: Reign of Chaos - Warcraft III: The Frozen Throne

Warcraft 1 Warcraft 2 ve Warcraft 3 çevirileri http://sefasahin.blogspot.com/2007/12/warcraft-i-ii-iii-turkce-lore.html






Comments
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...